Duble yollarda çifte standart
Araya İran gezisi izlenimleri girince Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı
Sabri Erbakan'ın, duble yollarla ilgili yazımızı canlı yayında
‘‘esefle kınamasına’’ yanıt veremedik.
Karayolları Genel Müdürlüğü'nden de yazılı bir açıklama geldi.
Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen'in memleketi Bitlis'teki yolların yıllar
önce programa alındığı, bazılarının duble yol olduğu, yolun Ergezen'in
ilçesi Ahlat'tan geçmesi için Van güzergáhının 60 kilometre uzatılmadığı,
duble yollardaki bozulmanın normal ölçülerde olduğu belirtiliyor.
Oysa Van'a ulaşımın Gevaş üzerinden olması halinde yolun 60 kilometre kısaldığı,
ancak Ahlat tercihi nedeniyle yolun uzadığı bir gerçek.
Türkiye'de yıllardır programa alınmış öncelikli binlerce kilometre yol
olmasına karşın, Bitlis'e ağırlık verilmesi de ayrı bir takdir sorunu.
Ödeneklere bakıldığında da, Tatvan-Bitlis-Ahlat 3.4 trilyon,
Bitlis-9'uncu Bölge Hududu 5 trilyon, Bitlis-Tatvan-Muş 3 trilyon, Ahlat
yolunu tamamlayan Van-Erciş 2.8 trilyon liralık ödenekle 14 trilyon aşılıyor.
Eski dubleler ödenek yoksunu
Önceki dönemlerde başlanmış DPT destekli duble yollardan da örnek
vermek gerekirse; Bursa-Yalova 5 trilyon, Kahramanmaraş-Gaziantep 2 trilyon,
Antalya-Kemer 3 trilyon, Diyarbakır-Şanlıurfa 600 milyar liralık ödenekler
dikkat çekici.
Ayrıca; Müsteşar Erbakan, yapımına önceki hükümetler döneminde başlanmış
trafiğin yoğun olduğu 3 bin kilometrelik duble yollarla, bu hükümet döneminde
yapımına başlanan trafiği daha düşük yoğunluklu duble yollara iki yıldır
verilen ödenekleri açıklasa kıyaslama daha da çarpıcı olabilir.
Örneğin en azından iki katı gibi bir rakam ortaya çıkabilir.
Bitlis yollarıyla ilgili önemli bir düzeltmeyi de mutlaka yapmam gerek.
Küçüksu-Pervari yoluna iki yıldır tek kuruş ödenek ayrılmamış.
Bunun nedeni, yolun Başbakan'ın seçim bölgesi Siirt'e bağlanmasından mı,
yoksa bağımsız milletvekili Safder Gaydalı'nın ilçesinden geçmesinden mi
pek belli değil.
Bu arada 15 trilyon bedelli 500'ü Bitlis'te, 300'ü Ahlat'ta yapılacak olan
konut projelerinin kamusal yararı veya bu konutların satın alınma
potansiyeli üzerinde de hiç durmamıştık.
Oysa, konuya yakınlık gösteren herkes, bu yatırımları sadece bakanın
Bitlisli olmasıyla açıklayabilmektedir.
Haksız etkilenmeler
Müsteşar Bey, bu yatırımlar için de bize ‘esef’ bildirebilir; ama
birileri de böylesi yatırımların hiçbir politikacıya hayır getirmediğini
söylemeli.
‘‘Popülist yatırım yapmayacağız’’ diyenlere de hiç yaramaz
herhalde.
Ergezen, kabul etmeyebilir; ama bakanlığı ile ilgili kesimlerde bakanın
Bitlis konusunda ayrımcı davrandığı kanısı oldukça yaygın.
Üstelik bu kanı, zaman zaman haksız yargılara da neden olmuyor değil.
Örneğin, geçen yılın vergi rekortmeni Cemil Özgür gibi etkin bir müteahhidin,
rekortmenliğinin Bitlisli olması nedeniyle daha yüksek ödenek almasından
kaynaklandığı söylentileri ortalıkta dolaşabiliyor.
Siyasette kayırmacı tutumların farklı izlenim bırakması da beklenemez.
Hürriyet - Şükrü Küçükşahin
|