reklam

13 Şubat 2004 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

663 arkeolojik yerleşimin 589’unda tahribat var!

Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki arkeolojik yerleşim yerlerinin ele alındığı keşif gezisi sonucunda hazırlanan ‘Türkiye Arkeolojik Tahribat Raporu 2003’ açıklandı.

Açıklanan rapora göre, Karadeniz ve Doğu Anadolu’da, taranan toplam 663 yerleşimin 589’unda tahribat belgelendi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Lokali’nde düzenlenen basın toplantısında TAY (Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri) Proje Koordinatörü Oğuz Tanındı tarafından açıklanan raporun, bu yıl Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, ilgili Bakanlıklar, Jandarma Genel Komutanlığı, üniversiteler ile Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu ve UNESCO’nun da aralarında bulunduğu toplam 520 kurum ve kuruluşa gönderildiği belirtildi.

Oğuz Tanındı, yaptığı konuşmada, çeşitli üniversitelerden ve üniversite dışı insanların biraraya geldiği bağımsız bir ekip olarak Türkiye’nin arkeolojik yerleşimlerinin envanterini çıkarttıkları çalışmanın 11. yılına girdiğini belirterek, bu çalışmaların çeşitli alanlarda, yaklaşık 70 kişinin oluşturduğu gruplarca sürdürüldüğünü anlattı.

Amaçlarının veri toplamak, derlemek, envanter haline getirmek, tahribatı belgelemek ve bu bilgiyi paylaşmak olduğunu ifade eden Tanındı, şunları söyledi: “Şu anda bile kültür varlıklarımıza yönelik büyük bir tahribat sürüyor. Bu tahribat hem deprem gibi doğal yollarla, hem de defineciler gibi insan eliyle meydana geliyor. Bizim istediğimiz bu varlıkların korunması için tespitini yapmak, belgelemek ve koruma altına alınmalarını sağlamak.”

4 yıllık çalışmanın dökümü
Oğuz Tanındı, 4 yıldır sürdürdükleri TAY araştırma gezilerinin Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinin taranmasıyla tamamlandığını dile getirerek, 4 yılda Paleolitik(Yontmataş) çağdan İlk Tunç Çağı’na kadar olan döneme ait 2.592 yerleşimi incelediklerini, bunların 1.906’sında yoğun tahribat saptadıklarını bildirdi.

Tanındı, “Arazi çalışmaları sırasında gördük ki, görsellikleri ve günümüz anlayışı içinde turizm getirileri olmasa da, en az toprak üstü ve daha geç dönem kalıntıları kadar kültürel öneme sahip olan höyük ve mağara gibi tarihöncesi çağlara ait ören yerleri, yoğun olarak tahrip edilmektedir” dedi.
Yaklaşık 82.309 kilometre yol yaptıklarını 10.382 adet saydam, 18.616 adet dijital fotoğraf ile 142 saatlik film çektiklerini kaydeden Tanındı, bunlardan yola çıkılarak her yıl için bir tahribat raporu hazırladıklarını söyledi.

Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri
Karadeniz ve Doğu Anadolu’da 2003 yılında gerçekleştirdikleri keşif gezisi hakkında da bilgi veren Tanındı, Karadeniz bölgesinde özellikle definecilik nedeniyle meydana gelen tahribatın diğer bölgelerden daha fazla görüldüğüne dikkat çekti.

Tanındı, perdeye yansıtılan dialar eşliğinde verdiği tahribat örneklerinde, Karadeniz’de iş makineleriyle çok sayıda kaçak kazı yapıldığını, DSİ gibi kamu kuruluşlarının çalışmalarının da tahribata neden olduğunu, Türkiye’de ilk kez Sinop’ta, deniz kenarındaki bir höyük üzerine deniz feneri inşa edildiğini gördüklerini anlattı.

663 yerleşimin 589’unda tahribat var
Toplantıda açıklanan rapora göre, Karadeniz ve Doğu Anadolu’da, taranan toplam 663 yerleşimin 589’unda tahribat belgelendi.
Bunların 164’ü definecilik ve kaçak kazı, 120’si tarım, 87’si baraj, 69’u define ve tarım, 58’i yapılaşma, 38’i tarım ve yapılaşma, 27’si define ve yapılaşma, 14’ü doğal, 8’i yol yapımı ve 4’ü de diğer nedenlerden kaynaklandı.

Bakanlık çalışmaya köstek oluyor
Soruları da yanıtlayan Tanındı, “çalışmalarının sonuçlarına” ilişkin bir soru üzerine, Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal başta olmak üzere birçok kişi ve kurumdan gönderdikleri raporlara ilişkin mektuplar aldıklarını, Jandarma Genel Komutanlığı’nın kendilerini davet ederek çalışmalarını anlatmalarını istediklerini kaydetti.
Tanındı, buna karşın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bir temaslarının olmadığını belirterek, bakanlıktan arazi çalışmalarını durdurmaları yönünde birkaç kez mektup aldıklarını, ancak kazı çalışması yapmadıkları, belgeleme ve ölçüm gibi çalışmalar için ise izin almanın gerekli olmaması nedeniyle çalışmalarını sürdürdüklerini sözlerine ekledi.
NTVMSNBC

 

Şubat 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Ahmet Gülgönen
22 Nisan 2003 günü Diyalog bölümümüze konuk oldu.

Ahmet Gülgönen hakkında daha fazla bilgi edinmek için  tıklayın. 

Diyalog buluşmasını soru cevap şeklinde okumak için  buraya tıklayın...


Vitra - Artema'nın katkılarıyla

 

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz