Arkeolojik tahribat belgelendi
Doğu Anadolu ve Karadeniz'de taranan 663 yerleşimin 589'unda tahribat
belgelendi. Bunların 164'ü definecilik ve kaçak kazı, 120'si tarım, 87'si
baraj, 69'u define ve tarım, 58'i yapılaşma, 38'i tarım ve yapılaşmadan
kaynaklandı.
Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri (TAY) Projesi kapsamında Karadeniz ve Doğu
Anadolu bölgelerindeki arkeolojik yerleşim yerlerinin ele alındığı keşif
gezisi sonucunda hazırlanan ''Türkiye Arkeolojik Tahribat Raporu 2003'' dün açıklandı.
Rapora göre, Karadeniz ve Doğu Anadolu'da, taranan toplam 663 yerleşimin
589'unda tahribat belgelendi. Bunların 164'ü definecilik ve kaçak kazı,
120'si tarım, 87'si baraj, 69'u define ve tarım, 58'i yapılaşma, 38'i tarım
ve yapılaşma, 27'si define ve yapılaşma, 14'ü doğal, 8'i yol yapımı ve
4'ü de diğer nedenlerden kaynaklandı.
Her Yıl İçin Tahribat Raporu
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Lokali'nde düzenlenen basın toplantısında
konuşan TAY Proje Koordinatörü Oğuz Tanındı , 4 yıldır sürdürdükleri
TAY araştırma gezilerinin Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinin taranmasıyla
tamamlandığını dile getirerek, 4 yılda Paleolotik (Yontmataş) çağdan İlk
Tunç Çağı'na kadar olan döneme ait 2 bin 592 yerleşimi incelediklerini,
bunların bin 906'sında yoğun tahribat saptadıklarını bildirdi.
Yaklaşık 82 bin 309 kilometre yol yaptıklarını 10 bin 382 adet saydam,
18 bin 616 adet dijital fotoğraf ile 142 saatlik film çektiklerini kaydeden
Tanındı, bunlardan yola çıkılarak her yıl için bir tahribat raporu hazırladıklarını
söyledi.
Karadeniz'de Definecilik
Karadeniz ve Doğu Anadolu'da 2003 yılında gerçekleştirdikleri keşif gezisi
hakkında da bilgi veren Tanındı, Karadeniz bölgesinde özellikle definecilik
nedeniyle meydana gelen tahribatın diğer bölgelerden daha fazla görüldüğüne
dikkat çekti. Tanındı, perdeye yansıtılan dialar eşliğinde verdiği
tahribat örneklerinde, Karadeniz'de iş makineleriyle çok sayıda kaçak kazı
yapıldığını, DSİ gibi kamu kuruluşlarının çalışmalarının da
tahribata neden olduğunu, Türkiye'de ilk kez Sinop'ta, deniz kenarındaki bir
höyük üzerine deniz feneri inşa edildiğini gördüklerini anlattı.
Cumhuriyet
|