Utanç verici bir 'başarı'
Türkiye, 20'nci yüzyılda 121 büyük depremle sarsıldı.
En ağır can kaybı 1930'da Erzincan'da oldu: 32 bin 962 hayat. 17 Ağustos
1999 Marmara depreminin acılarıysa hâlâ taptaze.
BM Kalkınma Programı'nın raporuna göre Türkiye
depremlerde ölen insan sayısı açısından dünya üçüncüsü. Afet
riskiyle ilgili utanç verici listede Türkiye'nin rakipleri İran ve Yemen
Türkiye, depremlerden kaynaklanan ölüm oranı açısından İran ve
Yemen'den sonra dünya üçüncüsü oldu. Birleşmiş Milletler Kalkınma
Programı'nca hazırlanan 'Afet Riskini Azaltma: Kalkınma için Zorlu Görev'
adlı rapor, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, uluslararası
kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla bugün Ankara'da düzenlenecek
bir toplantıyla Türk kamuoyuna tanıtılacak.
Afet konusunun, insani kalkınma bakışıyla değerlendirildiği raporda,
kalkınma çabaları ile doğal afetler arasında giderek belirginleşen ilişki,
pek çok boyutla inceleniyor. Dünyanın krizler açısından risk haritasını
çıkaran raporda deprem, sel, kuraklık ve tropikal fırtınalar gibi önemli
doğal afetler açısından risk analizleri yapılıyor.
Rapora göre Türkiye, depremler açısından en riskli ülkelerden biri,
seller açısından ise 55 ülke arasında 35'inci sırada yer alıyor.
Yüzyılın bilançosu
Türkiye'de 1902 yılından beri meydana gelen 121 depremde toplam 83 bin 818 kişi
yaşamını yitirdi. Yüzyılın ilk büyük depremi, 1903'te Malazgirt'te
meydana geldi. 6.7 büyüklüğündeki depremde 466 kişi öldü. En ağır kaybın
verildiği deprem ise 1930'da meydana gelen Erzincan depremiydi ve 32 bin 962 kişi
yaşamını yitirdi.
Ağır kayıplı ikinci deprem ise 1999 yılında meydana gelen Marmara ve
onu izleyen Bolu-Düzce depremleri oldu. Her iki depremde 18 bin kişi göçük
altında kaldı. Geçtiğimiz mayıs ayında meydana gelen ve 176 kişinin öldüğü
Bingöl depremi son büyük deprem olarak tarihe geçti.
Radikal
|