ARKIMEET'in Konuğu Massimiliano
Fuksas Binlerce Mimarlık Sevdalısıyla Buluştu
Dünyanın dört bir yanından
uluslararası düzeyde ünlü mimarları İstanbul'da buluşturan toplantı
serisi ARKIMEET'in üçüncü konferansı 17 Şubat Salı günü Askeri Müze
Konferans Salonu'nda gerçekleşti. 7. Venedik Mimarlık Bienali'nin kuratörü
İtalyan mimar Massimiliano Fuksas'ın sunduğu konferans 1.500 kişilik yoğun
bir katılımcı kitlesince izlendi.
Arkitera Mimarlık Merkezi'nin organizasyonu ve mimarlık dünyasının yeni
yayını Betonart dergisinin sponsorluğunda gerçekleşen toplantı pek çok
mimarlık öğrencisi, akademisyen ve mimarı biraraya getirdi.
Massimiliano Fuksas, konferansına İstanbul'la ilgili izlenimlerini anlatarak
başladı. İstanbul'a ilk defa 1964 senesinde geldiğini belirten Fuksas o
zamanlar İstanbul'un Doğu ile Batı arasında bir yerlerde durduğunu şimdi
ise tamamen Batı'lı bir şehir haline geldiğini söyledi. Aya Sofya'nın
mimarinin yüzünü değiştiren yapı olduğunu, Aya Sofya olmasaydı Gotik
Mimari ve hatta Modern Mimari kavramlarının gelişemeyeceğini söyleyen
Fuksas, Aya Sofya'nın gördüğü en modern yapı olduğu düşüncesini de
dile getirdi.
Fuksas, proje sunumlarına, Fransa'nın Niaux Bölgesinde prehistorik çizimler
içeren bir mağaranın müzeye dönüştürülmesi olan yarışma projesi ile
başladı. 1980'lerde yarışmayı kazandığında İtalya'da "fakir
sanat" dönemi olduğunu belirten Fuksas bu yapıda ilk defa çinko, bakır
ve çeliği bir arada kullanmış. Projelerinde "dar aralıkları"
sevdiğini söyleyen Fuksas "her zaman bir yere doğru gitmek gerekiyor,
karanlıktan aydınlığa, içerden dışarıya" dedi. Mağaradan dışarıya
açılan 34 metre yükseklikteki ahşap platformdan oluşan balkon aşağıdaki
yerleşimi kucaklayan manzarasıyla, Fuksas'ın aralıklardan geçip "bir
yere gitme" isteğinin büyüsünü yaşatıyordu.
Fuksas Nant'da (Fransa) gerçekleştirdiği Medyatek projesinde yine bir
"aralıklar projesi" gerçekleştirmiş. "Objenin şeklinden çok,
arada ne olup bittiği beni ilgilendiriyor" diyen Massimiliano Fuksas
rasyonalizme karşı çıkıp boşluk kavramını irdeleyerek, boşlukta neler
yapılabileceğinin deneylerini iki kütle arasında oluşturmuş.
Roma'nın Eur Bölgesinde yarışma birinciliği ile gerçekleştirdiği
kongre merkezi projesini kumsalda denize bakarken hayal ettiğini söyleyen
Fuksas "bir bulut inşa edebilir miyiz" sorusuyla yola çıkıp
"geometrisiz iyi bir geometri" yaratmış. Şeffaf kabuğun içine
yerleşen teflon- çelik bulut 2.000 m2 lik bir oditoryum ve toplantı salonlarını
içeriyor. Fuksas, yapıda yaşanan 4 metrede ve 45 metrede neler oluyor
hissinin İstanbul'un birçok yerinde de yaşandığını belirtti.
Massimiliano Fuksas proje süreçlerinde maketler ve sanal modellerle beraber
çalışmayı sevdiğini; mimarlığın içinde boğulmamak, başka şeylerle
beslemek gerektiğini belirtti ve önce konseptin ortaya çıkmasının önemine
"fikir kafada, elde değil" düşüncesiyle değindi.
Geçen yıl kazandıkları yarışma projesi ise Milano'nun Yeni Fuar Alanı
1 milyon m2'lik bir alanda gerçekleştiriliyor. Fuksas'ın çok çılgın bir
proje olarak nitelediği Yeni Fuar Alanı 2 km uzunluğunda merkez ekseni etrafında
gelişen iki koldan oluşuyor. Projede 55.000 m2 cam kullanılmış. Yapımı
halen devam eden devasal proje toplam 26 ay gibi kısa bir sürede tamamlanacak.
Wienerberger firmasının merkez bürosu için Viyana'da tasarladığı iki gökdelen
projesinin "aralıkta" olmak duygusunu yaşattığını belirten
Fuksas, projeye "Arada neler oluyor?" sorusuyla yaklaşıyor. Çelik
ve camdan tasarlanmış iki gökdelenin arasında yine camdan geçişler ve aşağıda
doğal ışığın oyunlarıyla yaratılmış başka bir dünya var.
Fuksas'ın sunumunda yer alan belki de en ilginç projesi Ferrari'nin
Maranello şehrinde bulunan yönetim ofisleri binası oldu. Projede, bina doğayla
bütünleşirken çalışanlara sağlıklı bir çalışma ortamı sunması amaçlanmış.
Yapı üç seviyede gelişiyor; birinci seviyede ışıklı açık mekanlar, üstünde
binanın geri kalanından koparılmış büyük bir havuz platformu ve ortada
bambu ormanı. Fuksas "su sadece seyretmek için değil çalışma ortamı
yaratmak, enerji ve haffiflik için kullanılıyor" dedi ve suyun yansımasını
tavanda görmenin hayali olduğunu söyledi. Üç boyutlu modellemelerde gördüğümüz
bu hayalin gerçekleşmesi su yansımaları, bambu ormanı ve açıklıkların
etkileşimleri aynı zamanda Fuksas'ın mimari vizyonunun da bir yansımasına dönüşüyor.
Fuksas'ın son sunumu 1998 yılında Simon Perez ve Yasser Arafat'ın görevlendirmesiyle
tasarladığı Jaffa'daki Barış Merkezi projesi oldu. Binanın taşla cam arasında,
tek başına bir mekan olduğunu belirten Fuksas aynı zamanda uzun yüzyıllardır
orada yaşayan iki millet için de önemli olduğunu belirtti. "Barışın
kanatları belki acılara son verebilir" diyen Fuksas, binayı zamanı ve
sabrı simgeleyen bir çok katmandan oluşturmuş.
Massimiliano Fuksas'ın konferans boyunca gösterdiği, projeleri için
Phillipho Marcelloni'nin çektiği, kendi anlatımı, dış görüntüler, yapıları,
eş zamanlı eskiz görüntüleri ve mimariye olan sevgisiyle harmanlanmış DVD
video sunumları da izleyenleri başka bir perspektiften mimarlık kavramının
ele alınması yolculuğuna çıkardı.
ARKIMEET toplantıları "Çağdaş Hollanda Mimarlığı" teması
ile devam edecek. Bu çerçevede günümüz Hollanda mimarlığını en iyi şekilde
temsil ettiğine inanılan ve tüm dünyada ilgi ile izlenen UN Studio, West 8,
Neutlings & Riedijk ve Mecanoo mimarlık ofislerinin kurucu mimarları İstanbul'da
konferans verecekler
ARKIMEET 2004 Programı:
16 Mart 2004 UN Studio Ben van Berkel Harbiye Askeri Müzesi 19:00
22 Mart 2004 West 8 Adriaan Geuze İTÜ Maçka G Anfisi 19:00
6 Nisan 2004 Neutlings Riedijk W.Jan Neutlings Harbiye Askeri Müzesi 19:00
13 Nisan 2004 Mecanoo Francine Houben Harbiye Askeri Müzesi 19:00
ARKIMEET toplantılarının internetteki başvuru adresi: http://www.arkimeet.com.
Bu adresten ARKIMEET toplantıları hakkında kapsamlı bilgiye ve 2004 yılı
boyunca yapılacak diğer toplantıların programına ulaşmak da mümkün.
Arkitera - Beliz Özgür
|