reklam

26 Şubat 2004 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Anadolu'daki Kafkasya

Geçen hafta Kars Kalkınma Vakfı 'nın Ankara'da düzenlediği bir toplantıdaydık... Kendini son yıllarda ''Doğunun Uygar Kenti'' olarak duyuran bu ''serhat şehrinin'' , başkentimizde yaşayan ve hemen tümü ''önemli mevkilerde'' görev yapan hemşerileriyle beraber olduk...

17 Şubat 2004 Salı günü Sheraton Oteli'nde düzenlenen yemekli toplantının adı ''Kars Deyince...'' ydi... Kars'taki tarihi evlerinin özenli restorasyonuyla da tanıdığımız Vakıf Başkanı Tuncer Güvensoy , bu deyimin gerekçesini şöyle özetledi;

''Kars deyince ne anlıyorsak, kentin ve hepimizin kimliğine bakışımızı da gösterir... Tüm kentlerimiz hızla birbirine benzerken, Kars neden hâlâ yine ve sadece kendine benziyor?.. İşte bu sorunun yanıtı da Kars'ı çok farklı yapan asıl zenginlik kaynağı, yani tarihi mimarisi, eski fakat planlı kent dokusu, bunlarla örtüşen kentli yaşam kültürü... Ancak bunları koruyarak ve sürdürerek Kars'ı yurt ve dünya gündemine taşıyabiliriz. Bu toplantımızın amacı da aynı görevi, elbirliğiyle nasıl yapacağımızı konuşmak...''

Güvensoy'un bu sözlerini, aralarında Kars Valisi Nevzat Turhan , Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu , Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necati Kaya , Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Kapıcı , Ticaret Odası Başkanı Ali Güvensoy ile ünlü halk âşıkları Murat Çobanoğlu ve Şeref Taşlıova 'nın da bulunduğu Kars temsilcileriyle birlikte, MGK'nin önceki Genel Sekreteri E. Orgeneral Tuncer Kılınç , Kars, Iğdır ve Ardahan milletvekilleri, eski bakanlar, müsteşarlar, genel müdürler ve üst düzey bürokratlar, akademisyenler, doktor, mimar, mühendis ve her daldan meslek sahipleri, aydınlar, sanatçılar, işadamları.. hep birlikte ''onaylarcasına'' alkışladılar...

Bakû, Tiflis, Kars...
Yine Karslı paşalardan E. Hava Tümgeneral Yaşar Demirbulak 'ın yönettiği konuşmalarda da SBF Dekanı Prof. Dr. Celal Göle , özellikle üniversitenin misyonu üzerinde durarak, Kars'ın yarınlarını daha aydınlık kılacak en önemli zenginliğinin tarihi ve kültürel mirası olduğunu söyledi...

''Bizim'' bu toplantıya ''mimarlık'' alanındaki katkılarımız için hazırladığımız sunumdaki ana tema ise; ''Kars'ın Kafkasya kimliği ile bir Anadolu kenti olmasının yarattığı duygu ve mekân zenginliği'' ydi...

Azerbaycan'ın başkenti Bakû'dan, Gürcistan'ın başkenti Tiflis'ten ve Kars'tan art arda gösterdiğimiz tarihi kent dokusu ve yöresel mimari örneklere ait fotoğraflar da şu gerçeği en ''objektif'' şekilde gözler önüne serdi;

''Kars, Anadolu'daki Kafkasya'dır... Üstelik, şiiriyle, müziğiyle, yaşama kültürleriyle ve hatta gelenekleriyle, Kafkas hümanizmasını da Anadolu aydınlanmasıyla buluşturmanın birikimlerini taşımaktadır...''

İşte bu buluşmanın, ''bilim ve kültür alanında'' yeni ve çağdaş bir ivmeyle geleceğe yelken açması için de öteden beri önerdiğimiz kimi çabaların Kafkas Üniversitesi tarafından yaşama geçirilmeye başlandığını Rektör Prof. Dr. Necati Kaya anlattı.

Müzikler ve diller
Bunlardan en anlamlı ikisi; ''Kafkas Müzikleri Konservatuvarı'' ile ''Kafkas Dilleri Enstitüsü'' nün kurulması...

Konservatuvarla birlikte Kars'ın halk âşıkları ve Gürcülerin, Azerilerin, Ermenilerin müzik alanındaki çok yönlü sanatçıları, Kafkasya'nın insan sevgisiyle yetiştirecekleri her ülkeden öğrencileri, ''dost türkülerin'' ve ''sevdalı şarkıların'' kuşaktan kuşağa gönüldaşları kılacaklar... Enstitüde de yine aynı kültür coğrafyasının tüm dillerinde yaşayan ortak dilekler ve düşünceler, yeniden ve hep birlikte paylaşılacak.

Nitekim Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu da bu sürecin ilk büyük kucaklaşmasını yaşatacak, eylül ayındaki ''Kafkas Kültürleri Festivali'' nin müjdesini verdi ve ekledi; ''Kars, Kafkasya'nın Davos'u olmalı, Türkiye'nin Kafkasya'da istikrar için üstlendiği tarihsel komşuluk görevi için de bu sürecin merkezi yine Kars olmalı...''

Vali Nevzat Turhan 'ın üzerinde durduğu konu ise Kars'ın başta Ani antik kenti olmak üzere il düzeyindeki kültürel dokusuydu... Kars'taki kentsel koruma çalışmalarına en büyük desteği veren ÇEKÜL Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen de yöre insanının artık ''mağduriyet'' yerine ''gurur ve zenginlik'' söylemiyle tanışabilmesi için, bu büyük coğrafyayı bile aşıp taşan böylesi bir dokunun artık daha fazla yıpratılmaması gerektiğini anımsattı...

"Taht''a kurulan kent
Bugünkü Kars'ın, gerçekten Anadolu'da hiçbir kentte bulunmayan, ''hem tarihi, hem de planlanmış caddeleri'' ve bunların etrafında sıralanan ''Kafkasya taş yapıları'' , 19. yüzyılın 2. yarısında, kentin ''Tahtdüzü'' denen kesiminde kuruldu.

Yani Kars, bir anlamda yeniden ''taht'' a kuruldu ve daha doğarken bile ''durmuş, oturmuş'' bir kent olarak yaşamaya başladı...

Bu nedenle, Tuncer Güvensoy da tüm toplantı boyunca, ünlü kent gezgini J. Hergeshimer 'in şu sözlerini yansıdan eksik etmedi;

''Öyle yerler vardır ki,

taht kurarlar gönüllerde;

Sadece varlıklarıyla bile,

önceden görülen hiçbir yerin

kurmadığı kadar kocaman bir taht;

Ya da sonradan görüleceklerin...''


Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Şubat 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Ben van Berkel 16 Mart 2004 Saat: 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz