reklam

26 Şubat 2004 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Kent planlaması düş olarak kalıyor

Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Osman Balaban , taslaklarla kent planlama görevinin bitirildiğine, belediyelerin arsa satar konuma getirildiğine, imar affına süreklilik kazandırıldığına değindi:

Belediye kurulması zorlaşıyor
Taslaklarda, belediye kurulması için gerekli nüfus düzeyi, 2 binden 5 bine çıkarılmaktadır. Bu ilk bakışta olumlu gibi görünse de nüfusu 5 binin altında yer alacak tüm yerleşmelerin köy statüsünde kalması ve buraların köy yönetimlerince idare edilecek olması, eskisinden daha çok sorunu beraberinde getirecektir. Köylerin yönetim yapısının yetersizliği ve 5 bin kişiye yakın insanın yaşadığı yerleşmelerin bu yetersiz yapı ile yönetilmesini beklemek yanlıştır. Taslak, bu konuda da ayrıca tutarsızlık içermektedir. Belediye Kanunu Taslağı'nın 11. maddesinde, köy haline dönüştürülecek belediyelerde nüfus kriteri hâlâ 2 bin olarak ifade edilmektedir.

Kent planlama görevi bitiriliyor
Taslaklarda, belediyelerin bulundukları yerleşmelerin sağlıklı ve düzenli gelişmesi ve kentleşmesi için kamu yararına uygun olarak kent planları hazırlayacakları ve bu planları uygulayacakları görev olarak hüküm altına alınmamaktadır. Planlama ile ilgili konular genel görevler arasında bulunmamakta sadece onaylama yetkileri bağlamında meclisin görevleri arasında sayılmaktadır. Belediyelere, plan yapma zorunluluğu da getirilmemektedir. İmar Kanunu, nüfusu 10 binin üzerindeki belediyelere plan yapma zorunluluğunu getirmektedir. Ancak bu yeterli değildir. Oysa taslaklar, nüfusu 5 binin üzerindeki yerleşmeleri kentsel alan olarak kabul etmektedir. Bu zorunluluk olmadığı için, taslaklarda belediyelerin teşkilatlarının tanımlandığı maddelerde imar işleri, belediye teşkilatının daimi birimleri arasında yer almamaktadır. Oysa, tüm belediyelerde imar işleri ile görevli daimi birimler teşkil edilmelidir. Aksi takdirde hazırlanan planların uygulanması dahi mümkün olamamaktadır.

Yıllık imar programı kalkıyor
Belediyelerin yapacakları yatırımları ve imar planlarının uygulama etaplarını belirleyecekleri imar programlarını yapmaları İmar Kanunu'nun bir gereğidir. Oysa, taslaklarda ne belediye ve il genel meclislerine ne de encümenlere bu konuda görev verilmiştir. Taslaklar, belediye başkanları ile valilere, mekânsal stratejik planlama yapma yetkisi vermektedir. Bu planların hazırlanması teknik bir iş olup konunun uzmanlarınca yerine getirilmesi gerekmektedir. Türkiye'de belediye başkanlarının keyfi ve plan kararlarına aykırı uygulamalarından şikâyet edilirken taslaklar belediye başkanlarını ve valileri mekânsal planları yapar hale getirmektedir.

Belediyeler arsa satar konuma getiriliyor
Taslaklar, arsa üretmek ve konut üretmek için belediyelere, kamulaştırma yapma yetkisi tanınmaktadır. Kamulaştırma, kamu yararının gerektirdiği durumlarda yapılabilir ve bu durumlar da planlarda belirlenir. Bu anayasal bir ilkedir. Oysa taslaklarda, bireylere ve kooperatiflere arsa satmak için belediyelerin kamulaştırma yapabilecekleri belirtilmekte olup anayasaya aykırı bir durum yaratılmaktadır. Örneğin, lüks konut alanları üretmek ya da böylesi konutlar yapmak isteyenlere arsa satmak için kamulaştırma yapılamaz.

İmar affı sürekli hale getiriliyor
Taslaklar ile büyükşehir belediyelerine ''imar ıslah planları'' yapma yetkisi verilmektedir. Oysa, bu planların şu an yasal bir dayanağı yoktur. Daha önce çıkarılmış olan bir İmar Affı Kanunu kapsamında kısıtlı alanlarda uygulanması öngörülen ve şu an geçerliliği olamayan ıslah planlarının yapımının büyükşehir belediyelerine görev olarak verilmesi yanlıştır. Bu durum, belediyelere sürekli bir imar affı yetkisi verilmesi çabası olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, büyükşehir belediye meclislerinin, ilçe belediyelerinin planlarını tadilen onaylayacağı hüküm altına alınarak büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki anlaşmazlıklar çözülmeye çalışılmaktadır. Tadilen plan onaylama yetkisi verilmesi bu sorunu çözmeyecek, aksine daha derinleştirecektir. Özellikle ilçe ve büyükşehir belediyeleri arasındaki siyasi farklılaşmalar düşünüldüğünde, burada büyükşehir belediyeleri daha güçlü konuma getirilmek istenmektedir.

Yapılması gereken, büyükşehir belediye meclislerinin, ilçe belediyelerinin planları özelindeki itirazlarını; nesnel, bilimsel ve teknik kriterlere dayandırmasını sağlayacak mekanizmaların tanımlanması ve anlaşmazlık durumunda bir üst kurumun hakemliğine başvurulması olabilir.
Cumhuriyet

 

Şubat 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Ben van Berkel 16 Mart 2004 Saat: 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz