Kent planlaması düş olarak kalıyor
Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Osman Balaban , taslaklarla kent
planlama görevinin bitirildiğine, belediyelerin arsa satar konuma getirildiğine,
imar affına süreklilik kazandırıldığına değindi:
Belediye kurulması zorlaşıyor
Taslaklarda, belediye kurulması için gerekli nüfus düzeyi, 2 binden 5 bine
çıkarılmaktadır. Bu ilk bakışta olumlu gibi görünse de nüfusu 5 binin
altında yer alacak tüm yerleşmelerin köy statüsünde kalması ve buraların
köy yönetimlerince idare edilecek olması, eskisinden daha çok sorunu
beraberinde getirecektir. Köylerin yönetim yapısının yetersizliği ve 5 bin
kişiye yakın insanın yaşadığı yerleşmelerin bu yetersiz yapı ile yönetilmesini
beklemek yanlıştır. Taslak, bu konuda da ayrıca tutarsızlık içermektedir.
Belediye Kanunu Taslağı'nın 11. maddesinde, köy haline dönüştürülecek
belediyelerde nüfus kriteri hâlâ 2 bin olarak ifade edilmektedir.
Kent planlama görevi bitiriliyor
Taslaklarda, belediyelerin bulundukları yerleşmelerin sağlıklı ve düzenli
gelişmesi ve kentleşmesi için kamu yararına uygun olarak kent planları hazırlayacakları
ve bu planları uygulayacakları görev olarak hüküm altına alınmamaktadır.
Planlama ile ilgili konular genel görevler arasında bulunmamakta sadece
onaylama yetkileri bağlamında meclisin görevleri arasında sayılmaktadır.
Belediyelere, plan yapma zorunluluğu da getirilmemektedir. İmar Kanunu, nüfusu
10 binin üzerindeki belediyelere plan yapma zorunluluğunu getirmektedir. Ancak
bu yeterli değildir. Oysa taslaklar, nüfusu 5 binin üzerindeki yerleşmeleri
kentsel alan olarak kabul etmektedir. Bu zorunluluk olmadığı için,
taslaklarda belediyelerin teşkilatlarının tanımlandığı maddelerde imar işleri,
belediye teşkilatının daimi birimleri arasında yer almamaktadır. Oysa, tüm
belediyelerde imar işleri ile görevli daimi birimler teşkil edilmelidir. Aksi
takdirde hazırlanan planların uygulanması dahi mümkün olamamaktadır.
Yıllık imar programı kalkıyor
Belediyelerin yapacakları yatırımları ve imar planlarının uygulama etaplarını
belirleyecekleri imar programlarını yapmaları İmar Kanunu'nun bir gereğidir.
Oysa, taslaklarda ne belediye ve il genel meclislerine ne de encümenlere bu
konuda görev verilmiştir. Taslaklar, belediye başkanları ile valilere, mekânsal
stratejik planlama yapma yetkisi vermektedir. Bu planların hazırlanması
teknik bir iş olup konunun uzmanlarınca yerine getirilmesi gerekmektedir. Türkiye'de
belediye başkanlarının keyfi ve plan kararlarına aykırı uygulamalarından
şikâyet edilirken taslaklar belediye başkanlarını ve valileri mekânsal
planları yapar hale getirmektedir.
Belediyeler arsa satar konuma getiriliyor
Taslaklar, arsa üretmek ve konut üretmek için belediyelere, kamulaştırma
yapma yetkisi tanınmaktadır. Kamulaştırma, kamu yararının gerektirdiği
durumlarda yapılabilir ve bu durumlar da planlarda belirlenir. Bu anayasal bir
ilkedir. Oysa taslaklarda, bireylere ve kooperatiflere arsa satmak için
belediyelerin kamulaştırma yapabilecekleri belirtilmekte olup anayasaya aykırı
bir durum yaratılmaktadır. Örneğin, lüks konut alanları üretmek ya da böylesi
konutlar yapmak isteyenlere arsa satmak için kamulaştırma yapılamaz.
İmar affı sürekli hale getiriliyor
Taslaklar ile büyükşehir belediyelerine ''imar ıslah planları'' yapma
yetkisi verilmektedir. Oysa, bu planların şu an yasal bir dayanağı yoktur.
Daha önce çıkarılmış olan bir İmar Affı Kanunu kapsamında kısıtlı
alanlarda uygulanması öngörülen ve şu an geçerliliği olamayan ıslah
planlarının yapımının büyükşehir belediyelerine görev olarak verilmesi
yanlıştır. Bu durum, belediyelere sürekli bir imar affı yetkisi verilmesi
çabası olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, büyükşehir belediye
meclislerinin, ilçe belediyelerinin planlarını tadilen onaylayacağı hüküm
altına alınarak büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki anlaşmazlıklar
çözülmeye çalışılmaktadır. Tadilen plan onaylama yetkisi verilmesi bu
sorunu çözmeyecek, aksine daha derinleştirecektir. Özellikle ilçe ve büyükşehir
belediyeleri arasındaki siyasi farklılaşmalar düşünüldüğünde, burada büyükşehir
belediyeleri daha güçlü konuma getirilmek istenmektedir.
Yapılması gereken, büyükşehir belediye meclislerinin, ilçe
belediyelerinin planları özelindeki itirazlarını; nesnel, bilimsel ve teknik
kriterlere dayandırmasını sağlayacak mekanizmaların tanımlanması ve anlaşmazlık
durumunda bir üst kurumun hakemliğine başvurulması olabilir.
Cumhuriyet
|