Uygarlıkların İzinde
Milas Ticaret Odası'nın 'mesleki' dergisi, kentin tarihsel belleği gibi
yayımlanıyor...
'Mylasalı tüccar' olabilmek
Uygarlık tarihinin ''yerleşme'' yle başladığı kabul edilse bile, insan
toplulukları arasındaki ilk uygarca ilişkilerin de ''ürünlerin takas
edilmesiyle'' serpilip gelişmeye başladığı inkâr edilemez...
Bu nedenle, yerleşmenin yarattığı ''mimarlık'' tarihiyle takasın yarattığı
''ticaret'' tarihinin hangisi için ''en eski'' denebileceği, tartışma
konusu...
Ne var ki bu derinlik, her iki mesleğin aslında birer ''kültür'' olarak
insanlık tarihinin var olmasından bu yana dünyayı ve yaşamı ''birlikte''
şekillendirdiğinin de kanıtı...
Nitekim, antik kentlerin hemen tümündeki ''agora'' larla, yakın tarihlerin
dokularını barındıran yerleşmelerimizdeki ''hanlar'' ve ''arastalar'' ,
yine günümüz kentlerine egemen olan ''çarşı, alışveriş ve iş
merkezleriyle'' aynı zaman tüneli içinde düşünüldüğünde, denebilir ki
''mimarlık ve ticaretin'' tarih içindeki beraberlikleri, geleceğe doğru da
aynı yaşam bağları içinde sürüp gidiyor...
Tarihlerine yakışmayanlar
Ne var ki yine özellikle mimarlık mirasının korunmasında, işte böylesi
bir tarihsel yakınlık içinde en duyarlı kesim olması gereken günümüz
''ticaret'' dünyasındaki kimi kesimlerin, tam tersine aynı değerlere karşı
duyarsız ve hatta ''yok edici'' tutumlar içinde olduğu da bir gerçek...
Örneğin; eski evleri yıkıp yerine apartman dikerek daire daire
pazarlamada dünyanın en ''ehil'' tüccarları haline gelen müteaahhitlerimiz;
yine eski evlerden sökülen özgün mimari parçaları ''sosyeteye'' dekorasyon
malzemesi olarak satmakta dünyanın en ''entel'' tüccarları haline gelen
antikacılarımız ve daha niceleri, insanoğlunun en eski iki yaşama kültürü
olan mimarlıkla ticaret arasındaki tarihsel beraberliğe de bir anlamda vefasızlık
yapmıyorlar mı?..
Geçmişe saygının örneği
İşte bu durumun aslında ticaret tarihine ve tüccarlık geleneklerine de
aykırı olduğunu ''fark eden'' ve mesleki çalışma hedefleri arasına ''kültürel
mirasın korunması'' kavramını da alan Milas Ticaret Odası (MTO), kentin
antik geçmişinden yakın zamanlara kadar hemen tüm ''uygarlık ve yaşam'' değerlerini
kucaklayan bir yayını yıllardır kesintisiz sürdürüyor.
Binlerce yıl öncenin ''Mylasalı tacirlerine'' yakışır bir kentsel
sorumluluk içinde, günümüzün ''Milaslı tüccarlarına'' aynı kentin geçmişine
saygılı bir ticaret kültürünü de kazandırmayı hedefleyen MTO bülteninde,
yörenin duyarlı gazetecisi Olcay Akdeniz her sayı farklı bir tarih
hazinesini ele alan özel sayfalar düzenliyor.
Enver Tuna başlattı
Böylece, Milas'ın tarihi çarşısında, arastasında, hanlarında ve
hatta modern işyerlerinde, bürolarında ve iş merkezlerinde, MTO'nın her ay
çıkan yayını ile birlikte geçmişin uygarlık değerleri de sohbetlerin, görüşmelerin
konusu oluyor...
Türkiye'nin diğer ticaret odalarına da ''örnek'' olması gereken bu kültür
eylemi, Enver Tuna 'nın MTO başkanı olduğu 1990'larla birlikte başlamıştı...
Dahası, aynı dönemde kentin tarihsel dokusunu çalışarak mimarlık ve şehircilik
eğitimlerini Anadolu gerçeğiyle zenginleştiren öğrenci gruplarına da yine
MTO ''ev sahipliği'' yapmış ve ulaşımdan konaklamaya tüm giderlerini de
karşılamıştı..
Enver Tuna'nın ardından aynı göreve seçilen başkanlar ve yöneticiler
de bu ''Mylasa'' sorumluluğunu sürdürünce, bugün orta yere Milas'ın zengin
anılarını her yönüyle belgeleyen bir yayın arşivi de çıkmış oldu...
Olcay Akdeniz'in öteden beri zaten bu kente olan gönül bağlarıyla hazırlanan
sayfalarda, örneğin ''Mylasalı gladyatörler" den tutun, Milaslı ünlü
ağaların evlerine, kentin efsanevi anıtsal yapısı Aslanlı Ev' in tüm eski
belgelerinden Gümüşkesen Mabedi 'nin ve antik kral yollarının yine tüm
gizlerine kadar, bu tarih kentini yaratan ve yaşatan her birikim, her anı ve
her bellek değeri ayrıntılarıyla tanıtılıyor...
Bunların yanı sıra, özellikle tarih içindeki ''ünlü tüccarların'' yaşadıkları
eski evler, o evleri yaratan kent kültürü ile sahiplerinde gözlenen
gelenekler, hatta kimi ''büyük aşkların'' duygulu anılarına tanıklık
etmiş mekânların öyküleriyle birlikte kentteki arkeolojik araştırmalardan
elde edilen en son bilgiler bile artık Milas tüccarlarının ''okudukları''
arasındalar...
Umarım, aynı tüccarlar yaklaşan yerel seçimlerde de aynı uygarlık
bilinci içinde hareket ederler ve belediye başkanı adayları arasında ''imar
ticaretine'' ya da ''ranta dayalı kazanca'' meraklı olanları değil, kendi
meslek geçmişlerinin de anılarına saygı için; ''kentin tarihi ve kültürel
dokusuna en duyarlı adayları'' seçerler...
Hatta, onların ''seçilmeleri'' için de etkin çalışmalar yaparlar...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|