Yürüyelim bakalım!
Geçen yılın sonunda İstanbul'a gelip Babylon'da konser veren Michael
Franti ile müzik dergisi Roll'da yapılmış bir söyleşi vardı. Meğer
Franti ayakkabı giymezmiş!
Franti dört yıl önce Orta Amerika'ya gidiyor. Bakıyor kimsenin ayakkabısı
yok. 'Ben de ayakkabısız gezersem, insanların halini daha iyi anlarım' diye
düşünüyor.
Üç gün içinde alışmış çıplak ayakla dolaşmaya. Franti o gün bugündür,
özel durumlarda giydiği tokyoyu filan saymazsak, hiç ayakkabı kullanmıyormuş.
Franti'nin yaptığı bir model olabilir mi? Sanmıyorum. Hele ayakkabının
şıklığına ve 'güvenli' ortamına alışanları vazgeçirmek iyiden iyiye
zordur.
Neyse... Ayakkabı deyince insanın aklına yürümek geliyor. Yürümek geniş
bir konudur aslında. Mesela bir süre önce David le Berton imzalı 'Yürümeye
Övgü' diye bir kitap çıkmıştı. Birçok köşe yazarı bundan heyecanla,
övgüyle ve kendilerinden örnekler vererek söz etmişti.
Sahi! Bir düşünün: Nereden nereye yürürsünüz? Eskiden mi daha çok yürürdünüz,
şimdi mi? Kimle, nasıl yürüyorsunuz: El ele, omuz omuza, kol kola?
Gezi-Travel dergisi mart sayısında çok hoş bir ilave vermiş. Şöyle bir
bakıp atılacak cinsten değil. 'Saklamalık'!
Bu küçük kitapçığın adı 'İstanbul Yürüyüşleri'.
Önce 10 güzergâh belirlemişler. Sonra da buralarda yürürken görüp
gezebileceğiniz toplam 200 yer (tarihi eser, dükkân, kafe vs.) öneriyorlar.
Bakalım bu 10 güzergâh nelermiş: Sultanahmet'ten Kumkapı'ya... Çukurcuma'dan
Cihangir'e... Galatasaray'dan Tünel'e... Galata'dan Karaköy'e... Karaköy'den
Dolmabahçe'ye... Kadıköy'den Bahariye'ye... Çemberlitaş'tan Süleymaniye'ye...
Samatya'dan Yedikule'ye... Ayrıca başlıbaşına bir tur olan Mısır Çarşısı
ve Haliç-Balat civarı...
İstanbullu okurlarımızdan yürümeye ve kenti tanımaya meraklı olanlar
Gezi'nin mart sayısını kaçırmasınlar. Üstelik bu birinci ilaveymiş. Sanırım
önümüzdeki sayılarda yeni güzergâhlar olacak.
Tabii itiraz edenler çıkacaktır: "Kardeşim ben Ankara'da (İzmir'de vs)
oturuyorum. İstanbul yürüyüşlerinden bana ne?" Haklısınız da önemli
olan 'fikir' değil mi? Siz de yaşadığınız kente ilişkin üç beş güzergâh
belirleyebilir, mesela her hafta sonu bir rotayı takip edebilirsiniz. Özellikle
işine otomobille gidip gelenlere hararetle tavsiye ederim.
Yürümek iyidir!
Sabah - Emre Aköz
|