reklam

13 Mart 2004 Cumartesi
Ana Sayfa > Haberler

Koruma kurulları çamuru bile sit alanı ilan etmiş

Kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarının aldığı kararlar birçok ilde alt ve üst yapı çalışmalarını kesintiye uğratıyor.

Kurulların aldığı kararlar sonucu bir yandan temeli atılan yatırımlar yarım kalırken, diğer yandan da çok sayıda eser bir çivi çakılmasına bile izin verilmediğinden yıkılıyor veya yakılıyor.

İzmir'in Ödemiş ilçesinde verilen sit kararı ise vatandaşları hayrete düşürdü. Zeytinlik beldesindeki Gölcük Gölü, yağmur sularının taşıdığı çamur sebebiyle üçte bir oranında küçüldü ve derinliği 5 metreye düştü. Bunun üzerine gölün dibindeki çamuru temizlemek için harekete geçen kaymakamlık sit engeline takıldı. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, gölü “ikinci dereceden arkeolojik alan” ilan ederek, çamurun çıkarılmasını engelledi. Kurulun, kuruma tehlikesi olan gölden sulama amacıyla faydalınabileceğini kararlaştırması tepkilere sebep oldu. Ödemiş Kaymakamı Erkan Işılgan, “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, rezil etme kurulu olmamalı.” dedi. Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen de kurullarla ilgili değişiklik yapılacağını söyledi. Kurul üyeleri arasında biyolog, ziraatçı, orman veya çevre mühendisi bulunmadığına işaret eden İsen, “Doğal sitlerle ilgili kararı Çevre ve Orman Bakanlığı vermeli.” açıklamasında bulundu.

Yağmur sularının çamur taşıması sebebiyle Gölcük Gölü’nün hacmi son 30 yılda 1 milyon 250 bin metrekareden 860 bin metrekareye düştü. Gölün derinliği 19 metreden 5 metreye gerilerken azot ve fosfat oranı, azami değerlerin yüzde 44 üzerine çıktı. Göl suyuna bulaşan bir elin temizlenmesi için iki defa sabunla yıkanması gerekiyor. Soruna çare arayan Ödemiş Kaymakamlığı, bilim adamlarına başvurdu. Hazırlanan raporda, 5 milyon metreküp çamurun çıkarılması halinde göldeki su oranının 20 kat artacağı belirtildi. Bunun üzerine harekete geçen kaymakamlık, geçtiğimiz yıl Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’ne durumu iletti. Proje için 2,3 trilyon liralık keşif bedeli çıkaran DSİ, kendi sorumluluk alanında bulunmayan gölün temizlenmesi için yardımda bulunacağını açıkladı.

Cevapla birlikte temizlik için harekete geçen kaymakamlık, durumu 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na bildirdi. Kurul, izin talebine önce olumlu cevap verdi. 17 Eylül 2003 tarihli kurul yazısında, “Gölcük Gölü’nün kıyılarına müdahale edilmemesi ve uygulamanın DSİ 2. Bölge Müdürlüğü denetiminde yapılması şartıyla dibin temizlenmesinin uygun olduğuna karar verildi.” denildi. Ancak 4 ay sonra karar değiştirildi. 21 Ocak 2004’te durumu yeniden ele alan kurul, gölü ikinci dereceden arkeolojik sit alanı ilan etti. Kararda, göl suyunun sulama amaçlı kullanılmasına da yeşil ışık yakıldı.

Zaman’ın sorularını cevaplayan Kaymakam Işılgan, kararı “son derece anlamsız ve taraflı” olarak nitelendirdi. Gölün, 5 kilometre uzaklıktan getirilen taşıma su ile hayatta kaldığına dikkat çeken Işılgan, sulama yapılması halinde gölün kuruyabileceğini vurguladı. Gölün eski günlerine dönebilmesi için çaba sarf ettiklerini; ancak Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kendilerini engellediğini savunan Işılgan, şöyle konuştu: “Gölün altında antik şehir bulunduğu yönünde hiçbir bulgu yok. Üç yıl önce gölden, 700 yıllık olduğu tahmin edilen bir kayık çıktı. Kurul, ilk raporunu hazırlarken de bundan haberdardı. Kaldı ki bir kayık için göl sit alanı ilan edilmez.”

Müsteşar: Yasa değişikliği yapılacak
Koruma Yüksek Kurulu Başkanı ve Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen de Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılacağını söyledi. Kurul üyeleri arasında biyolog, ziraatçı, orman veya çevre mühendisi bulunmadığına işaret eden İsen, doğal sitlerle ilgili kararın Çevre ve Orman Bakanlığı’na bırakılması gerektiğini bildirdi. İsen, Kültür Bakanlığı’nın sadece tarihi ve arkeolojik alanlarla ilgileneceğinin altını çizdi.

Konuyla ilgili görüşlerine başvurulan İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürü Deniz Dinçarslan ise açıklama yapmak istemediğini söyledi.

‘Kurul binaya el sürmeyi yasaklıyor; ama mafya gelip yakınca her şey halloluyor’

Sit uygulamaları bilim adamlarının da tepkisini çekiyor. Birçok binanın tarihi dokusu olmadığı halde sit alanı ilan edildiğini savunan uzmanların görüşleri özetle şöyle:

Prof. Dr. Necmi Ülker (Ege Üniversitesi): Bu kurullar, Türkiye’nin en büyük derdidir. Birçok bina gereksiz yere sit ilan edildi. Evlere el sürdürmüyorlar. Sahibi fakir olduğu için bir şey yapamıyor. Sonra biri geliyor, yakıyor ve her şey halloluyor. Bu işi bildiğini zannedenlerin hatasını tarihi eserlerimiz ödüyor.

Prof. Dr. Ümit Erdem (Ege Üniversitesi): Mimar, mühendis ve arkeologlardan oluşan sit kurulları mutlaka yenilenmeli. Kurulda yaşamla ilgili uzman yok. Bu yüzden tarihi mekanlar koruma adı altında yok oluyor.

Aytaç Durak (Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı): Belediyeler, sit kurulları yüzünden vatandaşlarla karşı karşıya geliyor. Gelişigüzel sit kararı alınması yanlış. Sürekli sıkıntı yaşıyoruz ve yatırım yapmakta güçlük çekiyoruz. Bizi sürekli mahkemeye veriyorlar.

53 yaşındaki sit kurullarında bürokratlar da görev yapıyor
Türkiye’de ilk kez 1951 yılında oluşturulan sit kurulları, 1987’de çıkarılan kanunla son şeklini aldı. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre kararı veren kurullar, bürokrat ve bilim adamlarından oluşuyor. Fransızca site kelimesinden türetilen sit, “doğal, tarihsel, bilimsel, kentsel ve karmaşık sit” şeklinde sınıflara ayrılıyor. İlk çağlardaki kentlerin oluşmalarını anlatmak için site tabiri kullanılmış. Türk Dil Kurumu, sit kelimesini şöyle tarif ediyor: “Tarih öncesinden günümüze kadar gelen kent ve kent kalıntıları; önemli tarihsel olayların geçtiği ve doğal özellikleri bulunan ve korunması gereken alanlar.”

Türkiye’deki tescilli sit alanları:
Tür Adet
Arkeolojik sit alanı 5.278
Doğal sit alanı 831
Kentsel sit alanı 188
Tarihi sit alanı 125
Diğer sit alanları 390
Toplam 6.812

Zaman - Ömer Oruç

 

Mart 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Korhan Gümüş ve Behiç Ak 21 Şubat-30 Mart 2004 tarihleri arasında Diyalog bölümümüze konuk oluyor.

Kamusal Mimarlık üzerine gerçekleşen Diyalog buluşmasını  okumak için  buraya tıklayın...

Kamusal Mimarlık hakkında görüşlerinizi bildirmek için buraya tıklayın...

 
Vitra'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz