reklam

30 Mart 2004 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Talan ve dalkavukluk demokrasisi

Ülke genelinde AKP'nin birinciliğiyle sonuçlanan 28 Mart 2004 yerel seçimleri için TV kanallarındaki siyasi yorumcular ''iktidarın onayı'' diyorlar... Ancak, bu onayın ''hangi beklentilerle'' örtüşerek elde edildiğini belirtmedikleri için de halkın oylarının aslında neyi yansıttığını açıklayamıyorlar...

Bu seçimlerin en temel özelliği, yerel yönetimler için olmasına rağmen ''genel seçim'' rüzgârı estirilerek yapılmasıydı.

İktidar partisi, kendine özgü ''radikal politikalarına'' daha geniş halk desteği elde edebilmek uğruna, seçmenleri kentlerini düşünerek değil adeta ''AKP'yi güçlendirmek'' için oy kullanmaya çağırdı... Bunun için de 3200 belediyenin neredeyse tamamında AKP adayı ile Başbakan'ın ''birlikte'' çekilmiş (düzenlenmiş) resimleri; ''eğer bizi seçerseniz devlet desteği tam olacak'' mesajının afişleri gibiydi. Hukuk devletinde ve demokratik geleneklerde böylesine açık bu ''iktidar dayatması'' nı bu dozda pek yaşamayan Türkiye için, belediyeleri ''en güvenilir'' kadrolara değil, ''Başbakan'ın istediği'' kişilere teslim etmek, yine öncelikle kentlerimiz açısından en büyük talihsizlik oldu...

Tablo ortaya çıkmıştı
Buna, ana muhalefet olarak CHP'nin de birçok kentte ''güvenilir partililer'' yerine ''Genel Başkan'ın istediği'' kişileri aday göstermesi eklenince, 28 Mart 2004'ün tablosu seçimden önce bile ortaya çıkmıştı... Halkın işte böylesi bir ortamda yine de ''kentsel yaşamları'' adına iktidar partisine oy verdiğini ileri süren yorumcuların ise eksik bıraktıkları gerçek şu: Bir buçuk yıllık AKP hükümetinin ''kent, imar, çevre ve şehircilik'' adına gündeme getirdiği yeni yasal düzenlemelerin hemen tamamı ''arazi talanı, orman yağması ve kaçak yapıların meşrulaştırılması'' amacını taşıyor.

İktidarın kent, çevre ve şehircilik açısından politikaları ve hedefleri işte bunlar olduğuna göre, AKP'ye ''yerel yönetim'' adına verilen oyların da beklentileri aynı değil midir? Nitekim, başta İstanbul olmak üzere AKP'nin ''seçim başarısı'' , elde ettiği büyükkentlerdeki ''oy depolarının'' da genelde hep yasadışı, plansız ve doğal çevreyi işgal ederek imar rantı ve yapılaşma olanakları elde edilen semtler olması, işte bu beklentilerle iktidar hedefleri arasındaki ''uyumlu ortaklığın'' en açık göstergesi...

Örgütlü rant ilişkileri
Bütün bu gerçekler ışığında kısaca denilebilir ki iktidar partisinin aldığı oyların önemli bir bölümü, sanıldığı gibi sadece ''fikirsel'' yakınlık ya da ''ideolojik'' destek değil, çok daha fazla oranda ve üstelik ''örgütlenmiş rant ilişkileri'' ile de yaygınlaşan bir şekilde ''imar, kent ve çevre yağmasından nemalanma'' beklentilerinin ürünü. Bu nedenle geleceğin tarihçileri, 28 Mart 2004 yerel seçimlerini yorumlarken belki de önce böylesi bir demokrasiye ad bulmaya çalışacaklar ve örneğin herkesin anlaması için de ''talan ve dalkavukluk demokrasisi'' olarak yazacaklar...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Mart 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06 07
08 09 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET "Çağdaş Hollanda Mimarlığı Konferansları" ile devam ediyor. Konferans kapsamında, Ben Van Berkel, Adrian Geuze,  Willem Jan Neutelings, Francine Houben konuğumuz olacak. 

Konferanslara kayıt için konferans tarihlerini beklemenize gerek yok. 

Kayıt olmak için tıklayın.

 


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz