Yabancı, Kıbrıs'a
turizm ve havayolu için gelecek
Son siyasi gelişmelerden sonra KKTC'ye ilk olarak Merrill Lynch ve Barclay's
Bank ilgi gösterdi. Başbakan Talat'la konuşan Merrill Lynch, havayolu şirketi
kurmak istiyor
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 24 Nisan'da yapılacak referandum öncesi
yabancı yatırımcılar bilgi almak için yarışıyor. Uluslararası yatırım
bankası Merrill Lynch, 150'den fazla yabancı yatırımcıyı KKTC Başbakanı
Mehmet Ali Talat'la bir telekonferansta buluştururken, Barclay's Bank'ın bir
temsilcisinin de adaya gelip Başbakan'dan adanın geleceği hakkında bilgi aldığı
öğrenildi. Merrill Lynch, özel havayolu kurmak için harekete geçerken her
iki bankanın da, bankacılık ve turizmle ilgilendiklerini hükümete bildirdiği
belirtildi.
Annan Planı'nın 24 Nisan'da iki tarafta referanduma sunulması üzerine
olasılıklar tartışılırken, 30 yıldır dünyadan izole olarak yaşayan ve
Türkiye'den gönderilen yardımlarla ayakta duran KKTC'de hareketli günler yaşanıyor.
9 - 11 Nisan tarihleri arasında Başbakan Talat'ın davetlisi olarak Kıbrıs'a
götürülen gazeteciler dışında Kuzey Kıbrıs'ta yabancı yatırımcıların
da görüşmeler yapmak için sıraya girdiği öğrenildi. KKTC Başbakanı
Talat, Merrill Lynch'in telekonferans yoluyla adadaki siyasi durum ve yatırım
iklimi konusunda bilgi aldığını, Barclay's Bank'ın temsilcisiyle de bir görüşme
yaptıklarını söyledi. İki yabancı yatırımcının da siyasi olarak
adadaki olasılıklar üzerinde durduğunu dile getiren Talat, "Çözüm
olacak mı? Evet çıkar mı? Hayır çıkarsa ne olur? gibi soruların yanıtlarını
bulmaya çalışıyorlar. Sanırım çözümden umutlular" diye konuştu.
Talat, telekonferansa katılımın çok yüksek olduğunu belirtirken bir
yetkili, katılan yatırımcı sayısının 150'den fazla olduğunu dile
getirdi.
'Dezavantajlıyız ama...'
Talat, Rumlara karşı rekabet dezavantajları olduğunu, rekabetin eşitlenmesi
için fon paylarının kaldırılacağını ve KDV oranlarının Rum kesimiyle
uyumlu hale getirileceğini belirtti. Talat, Kuzey'in üstünlüklerini ise şöyle
anlattı: "Büyük bir yatırım açlığımız var. Özellikle turizm bakımından
elverişli iklime sahibiz. İşçilik maliyetlerimiz de Rum kesiminden daha
uygun olduğundan gelen yatırımcı imalat sanayinde de avantaj sağlayabilir.
Eğitimin ekonomik boyutu da önemli ve bundan yararlanmak zorundayız."
1 Mayıs'ta gelmek istiyorlar
Başbakanlık Müsteşarı Eşref Vaiz ise görüşmeler konusunda ilginç
bilgiler verdi. Her iki grupla yapılan görüşmede yabancıların, yasaların
yatırım için müsait olup olmadığını, ne gibi yatırımlar yapılabileceğini,
1 Mayıs'tan itibaren Kıbrıs'a yatırım yapıp yapamayacaklarını sorduklarını
söyledi.
Merrill Lynch'in Türk kesiminde özel bir havayolu şirketi kurmak istediğini
kendilerine bildirdiğini belirten Vaiz, iki görüşmede de yatırımcıların
bankacılık ve turizm yatırımına nasıl girebileceklerini sorduğunu
kaydetti.
Vaiz, Türk yatırımcıların da Kıbrıs'a gelmek için çalışmalar yaptıklarını
belirterek şöyle konuştu: "Bu kadar yıldır Türk sermayesi istikrar sağlanamadığı
için gelmedi. Ama artık dünyaya açılacağımız ve Türkiye'nin yeri ada
halkı için çok önemli olduğu için sadece Türk sermayesine yönelik özel
bir proje üzerinde çalışıyoruz."
'Para gelmezse felaket olur'
AB müktesebatına uyuma ilişkin çalışmaların gece gündüz sürdüğü
KKTC'de yakın zaman içinde referandum dışında en önemli konu 15 Nisan'da
toplanacak Uluslararası Bağış Konferansı... Konferansla 3.8 milyar dolar
olarak açıklanan yer değiştirme ve konut dönüştürme maliyetinin (köylerin
boşaltılıp evsiz kalanların yeni yerleşim bölgelerine yerleştirilmesi)
katılacak ülke ve sivil toplum örgütleri tarafından karşılanması umut
ediliyor. Kıbrıs'ta görüştüğümüz AB Uyum Koordinatörü Erhan Erçin,
"3.8 milyar doların 1 milyar doları toplansa ne olur" sorumuza yanıtı
tek kelimeyle özetliyor: "Felaket."
'Hâlâ ordunun kara listesindeyiz'
Kıbrıs İşadamları Derneği Başkanı (İŞAD) Ünsal Özbilenler, adada
birçok işadamının hem askeriye hem de kamu ihalelerine giremeyerek kara
listeye alındığını belirtti.
Özbilenler, KKTC'nin resmi televizyonu BRT'de cumartesi günkü canlı yayında
Türkiye'den gelen gazetecilerin sorularının yanıtlandığı toplantıda, ağır
ithamlarda bulundu. Üç ay öncesine kadar hükümetin açtığı ihalelere
giremediklerinden yakınan Özbilenler, askeriyenin hâlâ hiçbir ihalesine
giremediklerini kaydetti. Özbilenler şöyle devam etti:
"Adada barıştan yana olan, çözüm isteyenler hem iş alamıyor hem
de kara listeye alınıyor. Yurtdışından getirdiği mallar haftalarca
limanlarda bekletiliyor. Askerler tehdit ediyor. Geçenlerde bir asker 'bu
kafayla gidersen daha çok kara listede kalırsın' diyerek uyardı." Talat
da, geçmişte kamu ihalelerine bazı işadamlarının alınmadığının doğru
olduğunu ancak askeri ihalelerde kara liste uygulanıp uygulanmadığını
bilmediğini söyledi.
İngiliz, İskoç ev kapma peşinde
İngiliz, İskoç ve İrlandalılar ev almak için adanın Türk kesimine akın
akın geliyor. Ev ve arsa fiyatları özellikle sahil bölgelerinde yüzde 50
artarken Girne'de birkaç ay önce 28 - 30 bin sterline (68 - 72.8 milyar Türk
Lirası) satılan bir apartman dairesinin fiyatının 45 - 50 bin sterline (110
- 120 milyar Türk Lirası) çıktığı belirtiliyor. Ancak bir dönüm arazi
ya da bir konut alınabileceğine dair yasal kısıt ve alınacak konut için
Bakanlar Kurulu'ndan izin zorunluluğu yabancıları zorluyor. Bu sınırlamaların
bile yabancıları durdurmadığını belirten emlakçılar, bir Kıbrıslı'ya
şirket ya da vakıf kurdurup onun üzerinden alım yaparak sorunu aştıklarını
dile getiriyor.
Milliyet - Tarık Yılmaz
|