reklam

14 Nisan 2004 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Sayın yöneticiler siz bu kentte yaşamıyor musunuz?

Antalya'da görsel kirliliğe karşı verdiğim mücadeleyi bu köşenin müdavimleri iyi bilir. Kusura bakmasınlar ama ancak kafa yapısı kirli olanlar görsel kirlilik yapar veya kirliliğe müsamaha eder. Kafa yapısı derken saçların temizliğinden değil, beyin temizliğinden söz ediyorum. Para kazanacağız diye Antalya'yı kirletmeye kimsenin hakkı olmamalı.

Doğru şeyler yapmak için birilerinin elinde sopa başımızda dikilmesi mi gerekiyor illaki. Kendi kişisel çıkarlarınız için bir başkalarını rahatsız etmeye hakkımız olmamalı. Antalya'nın ekmeğini yiyip, havasını teneffüs edip sonra da bu kenti kirleteceksin. Olacak şey mi bu? Bindiğimiz dalı kesmek, ekmek yediğiniz çanağı pislemek sanırım bu olsa gerek.

Dün sabah gazeteye gelirken bir süper marketin açılışı ile ilgili yol boyu özellikle kavşaklara asılan bez afişlerin asıldığını gördüm. Çevre dostu olduğunu bildiğimiz bu firma burası dağ başıymış gibi tüm kavşaklara hiç bir yerden izin almadan (bana gelen bilgi böyle) bez afiş asabiliyor, çevre kirliliği yaratıyor. Belediyenin aldığı kararı hiçe sayıyor. Üstelik trafik lambalarının direklerine bile bu afişleri asacak kadar cesaretliler. Hadi bunlar menfaatleri için kenti kirletiyor. Peki Antalya'yı yönetenler de mi bunları görmüyor acaba? Onlar bu kavşaklardan gözleri kapalı mı geçiyor? Yoksa işlerine mi böyle geliyor acaba?

Seçim döneminde YSK hakimi Antalya kent merkezinde 3 yıldır devam eden uygulamayı serbest bırakarak şehrin kirlenmesine izin vermişti. Görsel kirliliğe geri dönüşün temeli seçim döneminde atılmıştır. Artık yetki YSK'da olmadığına göre bu konuda Antalya'yı yönetenlere büyük bir sorumluluk düşüyor. Dün bu konuda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ali Deveci'yi aradım ve 'Başkan değişince bez afiş yasağı kalktı mı yoksa' diye sordum. Deveci, 'Kesinlikle böyle bir şey yok. Hemen toplatıyorum. Yarım saat içinde o afişleri görmeyeceksiniz' diye cevap verdi ama akşam saatlerine kadar hala afişler yerinde duruyordu.

Kaldırılıp kaldırılmadığını yarın göreceğiz. Burada benim çabam bir daha bu tür görüntülere izin verilmemesi. Bu arada kent içi ışıklı ışıksız reklam panolarını düzenleyenlerle ilgili de çeşitli dedikodular var. Amacım bez afişleri kaldırtarak bunlara prim kazandırmak filan değil. Kent içi reklam tabelaları düzene sokulmadan öncede benim görsel kirlilikle mücadelem sürüyordu.

Burada benim istediğim Antalya kentinin çağdaş görünüme kavuşmasıdır. Görsel kirlilikle mücadelemiz devam edecek. Lütfen alınan bir karar varsa bu karar sonuna kadar uygulansın. Kişiler gelici geçicidir. Kurumlar ve alınan kararlar kalıcıdır. Ahmet'e ayrı Mehmet'e ayrı uygulama olmaz.

Eğer artık bez afiş veya görsel kirlilik yaratan diğer afişlerin asılması yapıştırılması serbest bırakıldıysa bilelim. O zaman ışıklı ışıksız modern diye yaptırdığınız tüm tabelaları kaldırın. Ya da her ne şartlarda olursa olsun kent içinde bez afişe görsel kirlilik yaratan eylemlere izin vermeyin... Bilmem anlatabildim mi değerli meslektaşım, çiçeği burnunda başkanım sevgili Türel, sevgili Evcilmen ve diğerleri?
Akşam - Mevlüt Yeni

 

Nisan 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Suha Özkan ve Haluk Pamir 30 Mart-27 Nisan 2004 tarihleri arasında Diyalog bölümümüze konuk oluyor.

Mimarlıkta Bir Ahlak Misyonu Olarak Modernizm üzerine gerçekleşen Diyalog buluşmasını  okumak için  buraya tıklayın...

Kamusal Mimarlık hakkında görüşlerinizi bildirmek için buraya tıklayın...

 
Vitra'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz