FB ve Fenerbahçe Burnu...
Yapıldığı dönemin kente karşı mimari özenini simgeleyen İnönü
Stadyumu'na BJK'nin uygunsuz müdahalelerini yazınca; ''FB'li ya da GS'li olduğum''
için üzerine gittiğimi sananlar oldu..
Geçen yıl da GS'nin Kuruçeşme açıklarındaki ''adasına'' yapmak istediği
tesislerin ''Boğaziçi peyzajı'' açısından tartışmalı olduğuna değinmiş,
ardından da ''Neden BJK'nin Fulya projesine ya da FB'nin Fenerbahçe Stadı'nı
kenti ezercesine büyütmesine söz etmiyorsun..'' diye bir tepki almıştım...
Üstelik, ''çevreci'' bir arkadaşımdan...
Oysa kim bilir kaç yazımda da hem Fulya vadisinin korunması gerektiğine
hem de Fenerbahçe Stadı'nın ''kaçak ve azman'' halinin yanlışlığına değinmişimdir.
Öyle görünüyor ki kent, çevre ve kültür konuları ''futbol taraftarlarını''
pek ilgilendirmiyor... Nedeni ne olursa olsun ''kulüplerine'' eleştiri geldiği
anda bunu asla kabul edemiyorlar...
Ne var ki bütün bu örnekler şunu da gösteriyor: Halkımızın ''gönlünde''
yer etmiş futbol takımlarımızın kulüpleri, bu durumlarını adeta
''dokunulmazlık'' nedeni sayıp, aslında herkesin eleştirdiği, ama
''taraftarlarının çokluğundan'' ötürü siyasilerin göz yumdukları ''kent
suçları'' nı özgürce işlemeyi sürdürüyorlar...
Dahası, aynı suçlarla ''adlarını taşıdıkları semtlerde'' tahribat
yarattıklarına ve orada yaşayanların ''kentli haklarını'' çiğnediklerine
bile aldırmadan...
İşte buna bir örnek de yine FB'den... Fenerbahçe Burnu'nda yasalar hiçe
sayılarak tamamlanan ''Sosyal Tesisler'' , bir bakıma ''sosyal yaşama saygısızlığın''
da yeni bir örneği olarak gerçekleşmiş oldu...
Farklı bir taraftar
Mimar M. Sabri Orcan , sadece mesleği gereği değil, kendi deyimi ile ''çok sıkı
bir Fenerbahçeli'' olarak da bu tesislerin peşini bırakmayan, ''farklı bir
taraftar'' ...
Çok sevdiği kulübünün böylesi tutumlarını kabul edemediği gibi çok
sevdiği kentine karşı da aynı sevdalısının ''vefasız'' olmasına canı sıkılıyor.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nin üyelerine gönderdiği
''Mimarlara Mektup'' adlı bültende Orcan'ın verdiği bilgilere göre,
Fenerbahçe Sosyal Tesisleri'nin 21 Ocak 2004 tarihindeki açılış törenine
katılanlar, ''soruşturdukları'' bir yapının kurdelesini kestiler...
Yapının ''ruhsatsız'' olduğu belediye belgelerinde de vurgulandığı
halde, bu yasadışı açılışı İstanbul Valisi ile Büyükşehir Belediye
Başkanı yapmışlar. Yani, kentte hem yasal düzeni hem de imar disiplinini sağlamaktan
en üst düzeyde sorumlu kişiler...
İnşaatın bu şekilde nasıl yapılıp tamamlandığını ise Orcan şöyle
özetliyor.
17.06.2003'te, yasalara göre ''imar yasağı'' bulunan Fenerbahçe Burnu'nda
böyle bir tesisin olamayacağını bildiren yazılar yazılıyor. Kadıköy
Belediyesi, 28.07.2003 ve 08.09.2003 tarihli yanıtlarında; ''inşaatın mühürlenerek
durdurulduğunu'' bildiriyor.
Ancak, ''durmak'' bir yana, çalışmalar daha da hızlanınca, bu kez
04.12.2003 tarihli yazılarla bakanlık, valilik ve büyükşehir belediyesine
başvuruluyor... 05.01.2004'te de valilikten gelen yazı, kaymakamlığın ve
belediyenin ''gereğini yapmaları için uyarıldıklarını'' bildiriyor...
'Uyaranların' alkışlarıyla...
İşte bu ''uyarıdan'' 2 hafta sonra vali ve büyükşehir belediye başkanının,
hakkında ''yıkım kararı'' bile bulunan tesisi ''birlikte'' ve törenle alkışlayarak
hizmete açmaları, acaba ne anlama geliyor?
Bu sorunun yanıtı için; ''hukuk devleti nerede'' diye başlanıp
gidilebildiği yere kadar gidilebilir. Ancak asıl anlamı, ünlü ve çok
taraftarlı kulüplerimizin hem devleti temsil edenlerce hem de yerel yönetimlerin
sorumluları tarafından ''ayrıcalıklı bir konumda'' görülmeleri...
O kadar ki bu hukuk dışı törenin ardından 18.02.2004 tarihli kaymakamlık
yazısında ''ilgililerin dikkatlerinin çekildiği'' bile söylenmesine rağmen
hatta valilik bile 23.02.2004 tarihli yazısında FB Kulübü'nden ''bilgi''
istemişken hâlâ ''denizin doldurulması'' sürüyor; aynı yere büyük bir
otel ve yeni havuz projelerinden söz ediliyor...
Şimdi eminim ki bu yazı için de ''yetkililerden'' sayfalarca açıklama
gelecektir... Ancak Fenerbahçe Sosyal Tesisleri orada ve o suçuyla var olduğu
sürece, yayımlamaya değer olabilir mi; siz karar verin...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|