İstanbul'un saçları
uzadı
Sayın Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı, artık kentimizin berberi de sizsiniz. İstanbul'un saçları
uzadı, farkında mısınız?
İnanmıyorsanız E-5'te, TEM'de ve onların
bağlantı yollarında biraz dolaşın. İki yıl önce dikilmiş ağaçların
ve süs çalılarının altındaki çimenlerin fena halde büyüdüğünü,
zamanı geçtiği halde ağaçların budanmadığını, dip çapalarının ve gübrelemenin
yapılmadığını, yaban otlarının hızla etrafı sardığını fark
edeceksiniz.
İstanbul berbere girmeyi ihmal etmiş derbeder bir liseli çocuğa benziyor.
Derhal makası ele almanızın vaktidir!
Çünkü yakında ilkbahar yağmurları
bitecek, uzun ve kurak yaz başlayacak. Kökler kurursa geçmişin tüm emekleri
heba olabilir.
Bundan önceki başkan Ali Müfit Gürtuna'nın
belki de en başarılı icraatı E-5, TEM ve çevre yollarını ağaçlandırıp
çiçeklendirerek İstanbul'a girişi utanılacak bir olay olmaktan çıkarmasıydı.
Dikilen ağaçlar ve özenli peyzaj düzenlemesi sayesinde İstanbul'a giriş
dehşet verici bir
Üçüncü Dünya metropolü görünümünden
uzaklaştı; hatta yer yer bir park/kent izlenimini uyandıracak güzelliğe ulaştı.
Dikilen ağaçların arkadaki çirkin ve
çarpık yapılaşmayı saklaması bir yana, kimi yerlerde iki yanı çiçekli
vadilerden geçtiğinizi düşünebiliyordunuz...
Bahçe bakım ister. Acilen bir şeyler yapılmazsa, şimdi yeniden çiçek açmış
olan o güzelim vadiler çok geçmeden çorak kanallara dönüşecektir.
Haftalardır bu yollardan gidip gelirken gözlerim bir örnek giysili bahçıvan
gruplarını arıyor. Ha bugün başlarlar, ha yarın başlarlar diye bakınıyorum.
Ama yoklar... Niçin yoklar?
Yoksa korktuğum başıma mı geliyor?
Bakın iki yıl önce haziran ayında yine bu sütunda ne yazmışım bu konuda:
"Dünyanın en güzel kentlerinden biri olan İstanbul son 50 yıl içinde
çok çirkinleştirildi. Herkes kenti yağmalamaya ya da sıkıp yağını çıkartmaya
çalıştı. Sonunda gerçekten çirkin bir posa kaldı geride. Şimdi onu güzelleştirmek
için bir şey yapılıyor. Bu çaba, bence, her türlü desteğe değer. 10
trilyon liraya çıkıyormuş.
Helal olsun! Kamuda hortumlanan ve batırılan
paraların yanında hiçtir. Ayrıca, istihdam yaratıyor. Yol kenarında çalışan
üniformalı bahçe
işçilerini görünce seviniyorum, şu dar zamanda iş bulmuşlar ve güzel bir
şey yapıyorlar diye. Aslında Türkiye'nin bu türden istidam yaratıcı
projelere şiddetle ihtiyacı var.
Tek korkum, bu projenin yarım kalması.
Malum, ekilen tohumların sulanması, dikilen fidanların bakılması gerekir. Süreklilik
şart. Yoksa birkaç ayda elde var sıfır noktasına dönülebilir."
Umarım korkularım yersizdir. Evet sayın
Kadir Topbaş, artık İstanbul'un berberi de sizsiniz. Kentimizin saçları
fena halde uzadı.
Neredesiniz?
Radikal - Haluk Şahin
|