reklam

16 Nisan 2004 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

Mimar Sinan'ın kubbeleri soyuldu

Üsküdar Atik Valide Camii'nin külliyesi çatısındaki kubbelere varıncaya kadar soyuldu. Hırsızlar, 421 yıllık binadaki tarihi hamamda kurna bile bırakmadılar

Padişah III. Ahmet'in annesi Nurbanu Sultan'ın 1583'te Mimar Sinan'a yaptırdığı Üsküdar Atik Valide Camii'nin bir dönem Toptaşı Cezaevi olarak kullanılan bölümü, hırsızlarca yağmalandı. Kubbedeki yaklaşık 200 ton kurşun kalıp, gece operasyonlarıyla yok edildi.

Geniş sütunlu galerileri, eşsiz kalem işçiliği ve birbirinden güzel İznik çinileriyle Mimar Sinan'ın son eserlerlerinden olan Atik Valide Camii'nin bazı bölümleri hırsızlara terk edildi.

Tinercilere barınak oldu
En son imam hatip lisesi olarak kullanılan ve okulun 10 yıl önce taşınmasıyla boş kalan Dar - ül Hadis bölümü, evsizlerle tinercilere barınak oldu. 421 yıldır ayakta duran eser, hırsızlar yüzünden çıplak kaldı. Binanın kubbelerini saran ve yaklaşık 200 ton ağırlığında olduğu tahmin edilen kurşun kaplamalar birer birer sökülerek satıldı. Ama tarih talanı aylarca fark edilemedi. Çünkü kubbelerin yoldan görülen ön cephesine dokunmayan hırsızlar, arkadaki kurşunları söktü.
Binanın yağmur için yapılan alüminyum koruma demirlerini de söken hırsızlar, liseden kalan masa, sandalye ve kalorifer peteği gibi para edecek her şeyi talan etti.

Kurnalar bile çalındı
Hırsızlara karşı tek başına mücadele eden Atik Valide Camii Koruma Yaşatma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Yakup Gürcan, Anadolu'nun en büyük külliyesinin sahipsiz kaldığını söyledi.

1992'de caminin birbirinden değerli çinilerinin çalındığını kaydeden Gürcan, "Şimdi de imam hatip olarak kullanılan bölüm çatısına varıncaya kadar soyuldu. Binanın içindeki tarihi hamamda kurna bile bırakmadılar. Böyle büyük bir eserin mezbelelik haline gelmesi çok büyük bir utanç" dedi.

Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlara durumunu bildirdiklerini belirten Gürcan, "Hırsızların birkaçı ellerindeki kurşun yüklü çuvallarla yakaladık. Bazıları da çuvalları bırakıp kaçtı. Ata yadigârı kültür hazinesine bu yapılanlar reva mı?" diye konuştu.

Restorasyonu Anıtlar Kurulu durdurdu
Külliyenin, imaret, kervansaray ve tabhane bölümleri 1865'te İstanbul'da baş gösteren kolera salgını süresince hastane, sonrasında askeri depo olarak kullanıldı. Ardından akıl hastanesi oldu. 1927'de Mazhar Osman'ın hastaneyi Bakırköy'e taşımasıyla tekrar kimlik değiştirdi. 1935'te tütün bakım atölyesi olarak kullanılmaya başlandı. 1976'da Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredildi. Dar-ül Hadis bölümü Toptaşı Cezaevi, diğer bölümler meslek lisesi oldu. Son olarak imam hatip lisesine dönüştürüldü. Bu okulun da Çengelköy'e taşınmasıyla bir daha kullanılmadı. Toptaşı Cezaevi kısmı, geçen yıl Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce Marmara Üniversitesi (MÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi'ne devredildi. Sanat merkezine dönüştürülmesi planlanan bina, İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü'ne takıldı. Kurul, çalışmaları uygunsuz bularak inşaatı durdurdu.
Milliyet - Bülent Özdemir

 

Nisan 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Ben van Berkel 27 Nisan 2004 günü saat 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz