reklam

20 Nisan 2004 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Çelikte Çin fırsatı kaçıyor

Çin'in artan çelik talebiyle doğan ihracat gelirini yükseltme fırsatı tersine döndü. İhracat için ithalatlarını artıran Türk firmalar, fiyatlar düşünce maliyetin altına satışla karşı karşıya kaldı.

Çin ekonomisindeki hızlı büyüme sadece makroekonomik değil sektörel bazda da dengeleri altüst ediyor. Tekstil bu gelişmeden en fazla etkilenen sektör olarak başı çekiyor. Tekstilciler ihracat yaptıkları pazarları ucuz işgücü nedeniyle Çin'e kaptırma korkusu yaşıyor. Bir diğer sektör demir-çelik ise yılın ilk çeyreğinde ekonomisi yüzde 9.7 oranında büyüyen Çin'de artan iç talep ve yatırım nedeniyle doğan demir-çelik ihtiyacını karşılama telaşı içinde.

Çin'de son bir yılda hem ülkede gerçekleştirilen büyük yatırımlar, hem de Pekin Olimpiyatlarının altyapı yatırımları nedeniyle demir-çelik talebi patladı. Böyle bakıldığında 'Türkiye'nin demir-çelik ihracatı ve geliri artacak' dedirten bu durum sektör yetkililerinin ifadesiyle 'Gelişmelerin iyi okunamaması' nedeniyle tersine döndü.

15 dolar zararına satış
Çin'in demir-çelik talebi nedeniyle ürün fiyatları arttı. Örneğin 1999 yılında tonu 80 dolar olan hurdanın (eritilip yeni demir haline getirilerek iç ve dış pazara veriliyor) fiyatı 2003 yılının haziran ayında 320 dolara kadar çıktı. Türkiye'deki demir-çelik üreticileri Çin'den gelen talebi karşılamak için yurtdışından yüksek fiyatlarla hammadde yani hurda ithal ettiler. Çin tarafından teklif edilen fiyatların bir daha bulunamayacağı düşünülerek kısa vadeli örneğin iki aylık anlaşmalar yapıldı. Ancak son bir ayda hem hammadde, hem de mamul madde fiyatlarında 30-40 dolarlık bir düşüş oldu. Bunun nedeni ise Çin'in yerli üreticileri fiyatları artırmamaları konusunda sıkıştırması etkili oldu. Hammadde fiyatındaki artışa rağmen hepsi devlet şirketi olan üreticilerin fiyatları az artırması nedeniyle ithal demir-çelik fiyatları pahalı hale geldi. Bunun üzerine Çin'deki yatırımcı, talebi kıstı. Talebin kısılmasını sağlamak için Çin, Pekin Olimpiyat Oyunlarındaki projelerde demir-çelik miktarını azalttı ve betonarmeye döndü. Bir de bankaların şirketlere verdiği krediler baskı yapılarak azaltıldı. Bugün hurdanın tonunun 265 dolarlık maliyetine karşılık ihracat 250 dolar fiyatla yapılabiliyor.

Demir-çelik fiyatlarının yükselmesinin bir diğer nedeni de 2005 yılında dünya denizciliğinde uygulanacak iki yeni kural. Bunlardan birincisi 15 yaşla ilgili sınır. Dünyada 2005 yılından itibaren önemli limanlar 15 yaşın üzerinde gemileri almayacak. Ayrıca denizyolu taşımacılığında otoritelerin kendi karasularında çift cidarlı gemilerle taşımacılık yapılmasını istiyorlar. Bunun nedeni çift cidarlı gemilerin kaza durumunda çevre kirlenmesinin minimum düzeyde kalacak şekilde inşa edilmesi. Bu gelişme Çin tersanelerinde gemi inşasını patlattı. Çin'de tersaneler 3-4 yıllık siparişle dolu ve bu nedenle de büyük miktarda demir-çelik ithalatı yapılıyor. Bu da fiyatları yükseltiyor.

İhracat artışı yüzde 1.13
Bu gelişmeler nedeniyle Türkiye'nin demir-çelik ihracatındaki artış Çin faktörüne rağmen yılın ilk çeyreğinde yüzde 1.13 gibi düşük bir oranda kaldı. İhracatın 2004 yılında ise yüzde 6 artışla 11 milyon tonu aşması bekleniyor.

Demir-Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, ABD'nin ardından AB ve Çin'in ithalata karşı uyguladıkları koruma tedbirlerinin yürürlükten kaldırmalarıyla sektörde dünya çapında canlanma yaşandığını söyledi. Dünya pazarında büyük dalgalanmalara yol açan yüksek oranlı Çin talebinin bu yıl ürün temininde sıkıntı yaratabileceğini belirten Yayan, şu açıklamayı yaptı:
'Girdi ve nihai ürün fiyatlarındaki dalgalanmanın 2004 yılının ikinci yarısından itibaren daha istikrarlı bir zemine oturması bekleniyor. Ancak dünya pazarındaki canlanma yerel sorunları da beraberinde getiriyor. Bunların başında da özellikle Bağımsız Devletler Topluluğu'ndan gelen düşük kaliteli ürünler geliyor. Ayrıca Avrupalı üreticilerin Türkiye'ye yönelik damping girişimleri de rahatsızlık yaratan bir diğer konu" dedi.

İhracatın yıldızı Uzakdoğu
2003 yılında dünya ham çelik üretimi yüzde 6.7 oranında artarak 945 milyon tona çıktı. Çin'in bu dönemde dünya üretimindeki payı artarak yüzde 23.2'ye çıktı ve böylece 220.1 milyon tonluk üretimi ile dünya çelik üretiminde ilk sırayı aldı.
Türkiye, 18.3 milyon tonluk üretimi ile dünya pazarında yüzde 1.9 paya sahip. Bu oranla 63 ülke arasında 13. sırada bulunan Türkiye, AB ülkeleri arasında ise dördüncü. Türkiye 2002 yılına kadar en fazla AB'ye bu yıldan sonra Ortadoğu ve Körfez ülkelerine mal vermeye başladı. Ortadoğu ve Körfez ülkelerini son dönemde Uzakdoğu ve Asya ülkeleri izliyor.
Radikal - Sibel Ünlü

 

Nisan 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Ben van Berkel 27 Nisan 2004 günü saat 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz