reklam

20 Nisan 2004 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Yarın çok geç olabilir

Depreme hazırlanan İstanbul'daki en ciddi çalışma olan Deprem Master Planı, 'zaman ve maddi kaynak' açısından eleştirilere uğruyor. Başbakan Yardımcısı Şahin'in "Bütün önlemlerin birinci derecede sorumlusu olduğumuzun şuurundayız" açıklamasına karşın, 9 aylık süreçte planla ilgili istenilen adımlar atılmadı.

17 Ağustos ve 12 Kasım depremleri korkunç bilançosuyla belleklerimizdeki yerini koruyor. Türkiye'nin metropol kenti İstanbul ise her an yaşanacak olası şiddetli bir deprem gerçeğine alışmaya çalışıyor. 1999 yılından bu yana depreme hazırlanan kentte yapılan en ciddi çalışmayı, 4 büyük üniversite ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca yürütülen ''İstanbul Deprem Master Planı'' oluşturuyor. ''Zaman ve maddi kaynak'' açısından eleştirilen planın yasal düzenlemeleri 9 aydır TBMM'de bekletiliyor.

Planın temelinde 7.5 büyüklüğündeki bir depremin getireceği yıkımı öngören senaryo yatıyor. Senaryoya göre yaklaşık 5-6 bin binada tamamen göçme ve 40-50 bin civarında can kaybı tahmin ediliyor. Plan da bu can kaybını önlemek için öncelikle yıkılabilecek binaların tespitini hedefliyor. Pilot bölge olarak ise Zeytinburnu seçildi. İlçede 18 bin bina bulunuyor ve binaların kontrolünün 2004 yılının sonuna kadar bitirilmesi planlanıyor. Zeytinburnu'ndaki çalışmalar, eğer gerekli kaynak sağlanırsa diğer ilçelere de yaygınlaştırılacak.

10 yılda 10 milyar dolar
İşte bu noktada da master planı ''havada'' kalıyor... Çünkü yetkililere göre plan ''10 yılda, 10 milyar dolarla'' hayata geçirilecek. Planla yaklaşık 800 bin binanın yüzde 40'ının elden geçirilmesi planlanıyor. Bu durumu eleştiren Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği fakültesi öğretim üyesi Semih Tezcan 'ın görüşleri ve önerileri dikkat çekiyor: ''Akılcı yaklaşım, bina göçer mi göçmez mi sorusuna cevap vermektir. Yoksa hangi binayı ele alsanız bugün yönetmeliğe göre güçsüz çıkar. İstanbul'da yaklaşık 800 bin bina var. 800 bin binanın içinden 40-50 bin binayı eğer fişlerseniz; bunlardan yıkılacak ve yıkıldığı zaman can kaybı olacak binaları çıkarırsanız geri kalanlarına el bile dokunmanıza gerek yok.''

Plana mali kaynak için Dünya Bankası ve Avrupa Birliği fonları düşünülüyor. Bu konuda başvurular bile yapıldı. Asıl can alıcı konu, değişmesi gereken yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması. Plan ''18 Ağustos 2003'' tarihinde tanıtıldı. Tanıtım törenine hükümeti temsilen katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, ''İstanbul ve deprem bağlamında alınması gereken bütün önlemlerin birinci derecede sorumlusu olduğumuzun şuurundayız'' açıklamasıyla yetkililere söz verdi. Şahin, o dönemde parlamentoda, Master Plan'da öngörülen yasal düzenlemeleri yapacak iradenin fazlasıyla bulunduğunu belirtti. Ancak 9 aylık süreçte hâlâ istenilen adımlar atılmadı.

Tüm tarafları içeren bir idari yapının da önerildiği planda, kısa vadede il düzeyinde Afet Hazırlık ve Müdahale Konseyi, Başbakanlık'a bağlı afetlerden sorumlu müsteşar bulunması ve Merkez Afet Hazırlık ve Müdahale Konseyi kurulması öneriliyor. İşte bu konuda hukuki altyapıda revizyon yapılması ve afet yönetimiyle ilgili olarak yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluk alanının gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu konudaki görev de Meclis'e düşüyor. Ancak Deprem Master Planı halen TBMM'de yasal düzenlemelerin yapılmasını bekliyor.
Cumhuriyet - Aykut Küçükkaya

 

Nisan 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Ben van Berkel 27 Nisan 2004 günü saat 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


Philips Armatür'ün katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz