reklam

26 Nisan 2004 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Lips'ten Fenari'ye 1100 yıl


Vatan Caddesi üzerindeki Konstaninos Lips Manastırı'ndan bozma Fenari İsa Camisi, yüzyıllar içindeki dolgular sonunda yolun iki metre kadar altında kalmış... (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)

Bizans'ın donanma komutanının 10. yüzyılda yaptırdığı kilise, Osmanlı kadısının emriyle 15. yüzyılda mescit oldu.

Aksaray'dan Vatan Caddesi'ni takiben Topkapı'ya giderken Fatih sapağına gelmeden sağ kolda, yolun yaklaşık iki metre altından yükselen, tuğla duvarlı, kare planlı, iki küçük kubbeli, camiye pek benzemeyen fakat minareli bir bina, yola biraz da çapraz bir şekilde duruyor... Bu duruş yaklaşık 1100 yıl öncesine dayanıyor.

Burası Konstantinos Lips Manastırı'ndan bozma Fenari İsa Camisi oluyor. Binanın, cetvelle çizildiği belli dümdüz giden Vatan Caddesi'ne biraz çapraz durması ve yolun iki metre kadar altında kalması, yaklaşık 1100 yılın getirdiği bir sonuç oluyor.

Vatan Caddesi, aslında Bizans döneminde akıp giden ve Marmara'ya dökülen Lykos Deresi.

Manastır, 907 yılında Lykos Vadisi'ne yapılmış küçük bir kilise.

Kiliseyi yaptıran Konstantinos Lips ise Bizans İmparatoru VI. Leon 'un donanma komutanı.

İkinci kilise Theodora'dan
Drungarios yani donanma komutanı Lips'in 10. yüzyılda Meryem Ana 'ya adadığı kilise, 15. yüzyılda mescide dönüştürülse de İstanbul'un Bizans döneminden kalma en eski yapılarından sayılıyor.

Yapıldığında, imparatorun da katıldığı bir törenle ibadete açılan küçük kilise, tepesinden yükselen ve çapı dört metreyi bile bulmayan küçük kubbesiyle dikkati çekiyor. Bir zamanlar içinden dere akan vadideki mezarlığın yanındaki bu kilisenin başka bir özelliği bulunmuyor.

Belli ki donanma komutanı ''ebedi istirahat'' i için yaptırıyor.

Kilise, 1204'te Haçlı Ordusu İstanbul'u alıp Latin devletini kurduğunda yağmalanacak kiliselerin arasında yer almıyor... O kadar küçük ve önemsiz...

Küçük kilisenin büyümesi 1261'de VII. Mihael Paleologos 'un, İznik'teki Bizans'ı yeniden İstanbul'a taşımasıyla oluyor.

Meryem Ana'ya adanmış kilisenin yanına bu kez Vaftizci Yahya 'ya adanan, içinden birbirine bağlanan ikinci bir kilise yapılıyor. İkinci kiliseyi 1282'de ölen İmparator VII. Mihael Paleologos'un karısı Theodora yaptırıyor ve Theodora 1303'te öldüğünde buraya gömülüyor.

Hanedan mezarlığı
Theodora'nın yaptırdığı kilisenin kubbesi de Konstantinos Lips'in yaptırdığı kilisenin kubbesinin aynısı, simetriği oluyor.. İki küçük kubbe yan yana duruyor. Bu arada ve galiba Theodora, iki küçük kiliseyi L biçiminde saran bir ek binayla manastıra çevirtiyor.

14. yüzyılda Theodora'yla birlikte Konstantinos Lips Kilisesi aradığı özelliği kazanıyor; artık imparatorların gömüldüğü manastır oluyor. Havariyun ve Pandokrator kiliselerindeki imparator lahitleri Latinler tarafından yağmalandığı için, Lips, hanedana ayrılıyor. Paleologos sülalesinden II. Anronikos 1333'te buraya gömülen son imparator olarak anılıyor. 15. yüzyılın ilk yarısındaki imparatorlardan VIII. İoannes 'in vebadan ölen Rus asıllı karısı Anna ise Lips'e gömülen son saraylı diye biliniyor.

Aksaray'dan Bayrampaşa'ya doğru hareket ettiğinde, Konstantinos Lips Kilisesi'nden bozma Fenari İsa Camisi'ni geride bıraktığında hızlanan tramvaya hızlı tramvay deniyor. Oysa, trafiği aksattığı için 1960'larda kaldırılan İstanbul'un eski tramvayları da ilk yıllarında hızlıydı. Demek ki hız, zamana göre değişiyor...

Kimilerinin ''Fenerli'' diyesi geldiği İsa ise ancak ilgilenenlerin belleğinde duruyor.

Osmanlı'nın İstanbul'u almadan önce Bursa'da ilk müftülüğünü yapan ve dolayısıyla ilk şeyhülislam sayılan Molla Fenari 'nin sülalesinden gelenlere ''Fenarizadeler'' deniyor. Fenarizadeler, ilmiye sınıfının kurucusu sayılıyor ve 17. yüzyıla kadar Osmanlı'ya ulema yetiştiriyor.

İstanbul'un fethinden bir süre sonra Konstaninos Lips Manastırı, İstanbul'da kalan Rumların pek ilgisini çekmiyor ki terk ediliyor. II. Beyazıt döneminde Fenarizadelerden Alaaddin Ali Efendi , manastırı mescide ve zaviyeye çeviriyor.

Fenari Alisi'nden Fenari İsa'ya
Peki, Bursa'da kadılık ve müderrislik yaparken ''Fenari Alisi'' diye anılan Alaattin Ali'nin adı nasıl Fenari İsa'ya dönüşüyor?

Zaman, yolu dolgu ile tarihi binanın iki metre üstüne çıkarırken isimleri de mi değiştiriyor?

Fenari İsa Camisi, 1633'teki büyük yangında yanıyor ve bugün hızlı tramvayın Bayrampaşa'ya doğru yol alışından neredeyse 4 yüzyıl önce sadrazam Bayram Paşa tarafından onartılıyor.

Aslında bir mescit olan ''Fenari İsa'' , Bayram Paşa'nın koydurttuğu minber ile cami oluyor.

Caminin imamı Şeyh İsa el-Mahvi de manastırın hücrelerini Halveti tarikatına tekke yapıyor.

''Fenari Alisi'' nin camisi Fenarizadelerden olmayan İsa'nın adını alıp ''Fenari'' lere de haksızlık yapmamak üzere ''Fenari İsa'' oluyor.

1782'deki bir başka büyük yangın Fenari İsa Camisi'ni bir daha yakıyor.

1831'de onarılıyor.

1918'deki yangın ise Fenari İsa Camisi'ni yaktığı gibi o sırada iyice alevlenen I. Dünya Savaşı da Osmanlı İmparatorluğu'nu yakıyor.

Fenari İsa Camisi, 40 yıl kadar harabe halinde kalıyor.

22 mermer lahit
Ne oluyorsa bu arada oluyor... 1929'da tarihi binada arkeolojik araştırmalar yapılıyor; şimdi Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen taşa kakma tekniği ile yapılmış değerli bir ikona bulunuyor.

Arkeolojik çalışmalar bittiğinde define avcıları devreye giriyor.

Hazine bulma hayali ile döşemelerin altındaki 22 mermer lahit paramparça ediliyor.

Bizans imparatorları ve imparatoriçelerinin mezarları deşiliyor; lahitlerde ne bir şey bulunuyor ne de geride bir şey kalıyor!

Manastırdan bozma caminin onarılıp ibadete açılması 1960 yılını buluyor.

Ne var ki manastır gidiyor, geriye iki küçük kilise kalıyor. Manastırın yerine sonradan bir trafo ile gündüz kondu tek katlı bir işyeri yapılıyor.

O onarım sırasında 1636'dan kalma ilk mihrap da yok oluyor.

Bugün Fenari İsa Camisi'nde duvarlar tarihteki büyük yangınların izlerini taşımıyor ama üst üste duran taşları artık zor tutuyor... Geçmişi 1100 yıla varan taşların, tuğlaların arası giderek boşalıyor.

Tarihi bina çoktan hak ettiği onarımı bekliyor.
Cumhuriyet

 

Nisan 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Mansilla+Tuñón Mimarlık
11 Mayıs 2004 günü saat 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


BETONART'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz