reklam

30 Nisan 2004 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

Konut Sektörünün Finansmanı

Türkkent'in (Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği) XVI'ncı İlkbahar Semineri 22-25 Nisan 2004 tarihleri arasında yapıldı. Seminerde ağırlıklı olarak ''Toplu konut finansmanında bankalar sisteminden kaynaklanan olanaklar'' ve ''1163 sayılı Kooperatifler Yasası'nı uygulamada ortaya çıkan artılar-eksiler'' tartışıldı, bildiriler sunuldu.

Konut sorununun çözümü hem toplumsal, hem genel makro ekonomik etkileri açısından, öncelikli olmasına karşın özellikle son yıllarda geri plana itilmiş, ekonomik sorunlar listemizin başlarında yer almayan bir konu.

İnşaat sektörü gerek konut yapımı gerek sınai, ticari, sosyal, kültürel yapılar ve altyapı yatırımları açısından ekonominin önemli faaliyet alanlarının başlarında yer alır. İş, çalışma, istihdam olanağı yarattığı gibi, çeşitli alt sektörlerden girdi alımı nedeniyle de ekonomide hareketlenme, canlanma yaratmaktadır. İnşaat sektörü içinde de konut yapımı büyük bir ağırlığa sahiptir. Konut yapımı, büyük ölçüde inşaat sektörünün büyüme hızını da belirlemektedir. Türkiye'de inşaat sektörünün GSMH içindeki payı özellikle 1994 ekonomik bunalımından sonra gerilemektedir. İnşaat sektörünün GSMH içindeki payı 1994'te yüzde 6.7 düzeyinde iken, 2003 yılında bu pay yüzde 4.0'e değin gerilemiştir.

Buna koşut olarak konut yatırımlarının sabit sermaye yatırımları içindeki payı 1995 yılında yüzde 37.3 iken, bu pay 2003 yılında geçici tahminlere göre yüzde 11.3'e düşmüştür.

İnşaat sektöründe küçülme, gerileme, ekonomik büyüme ve ekonomik büyümenin düzenli olması açısından önem taşımaktadır.

Konut sorununun toplumsal boyutu en az ekonomik boyutu kadar konut edinme, sağlık koşullarına uygun konutlarda yaşama, barınma, eğitim, sağlık gibi kişinin toplumsal haklarının başında gelir. İnsan haklarına saygıdan söz edildiği bir dönemde, bu hakların yasalarda, bildirilerde, sözleşmelerde kalmaması, yaşama geçirilmesi gerekir.

Konut sorununun, eğitim, sağlık, gelir ve servet dağılımı sorunlarının çözümü açısından da büyük önemi vardır. İyi koşullarda barınma, kişinin gerek ruhsal, gerek fizyolojik sağlığına katkıda bulunduğu gibi eğitime daha fazla zaman ayırma olanağı da yaratmaktadır. Konut sahipliği, gerek hizmet sektöründe, gerek GSMH içinde önemli paya sahiptir. GSMH içinde bu pay 2003 yılında yüzde 4.8 olarak hesaplanmıştır. Ayrıca ülkemizde özellikle kentlerde yaşayan orta ve düşük gelir grupları için konut başlıca servet unsurunu oluşturmakta, bir birikim, güvence aracı oluşturmaktadır.

İşimize geldiği biçimde AB'ye uyum gerekçesi ile yasa değişiklikleri yapacağımıza; AB'deki bazı kurumları, onların faaliyetlerindeki ülkeleri, sorunlara yaklaşım tarzlarını incelesek, ülke koşullarımıza göre, bunları yaşama geçirmeye çalışsak daha yararlı bir iş yapmış oluruz.

Konut sorunu ve çözümü AB ülkeleri için önem taşımakta, bu konuda politikalar geliştirerek uygulamaktadırlar. AB ülkelerinde sorunun finansman boyutunun çözümünde kuşkusuz bazı farklar bulunmakla beraber, ortak özellikler, ilkeler şöyle özetlenebilir: Finansman sorunu, esas itibarıyla, bu konuda uzmanlaşmış, bir ihtisas bankaları ya da finansman kurumları ile çözülmektedir. Bu finansman kurumları emlak bankaları, ipotek bankaları, yapı birlikleri ya da toplulukları, biriktirme sandıkları şeklinde olmaktadır, konut finansmanı 30 yıla kadar uzayabilen uzun süreli ve düşük faizli kredi gerektirdiğinden, sorunun sosyal boyutu da olduğundan kamunun doğrudan ya da vergi indirimleri ve özendirmeleri yoluyla dolaylı katkısı bulunmaktadır. Kolektif birikim, karşılıklı dayanışma, yardımlaşma, konut tasarruf ya da mevduat hesapları yoluyla sağlanan kaynakların hesap sahiplerine bir zaman aralığı ile kredi olarak kullandırılması, başka bir deyişle kaydırılmış kredi yöntemi, konut finansmanının diğer özelliklerini oluşturmaktadır.

Türkiye'de konut sorununun çözümü için 1927 yılında Emlak ve Eytam Bankası kurulmuş, bu banka daha sonra Türkiye Emlak Kredi Bankası, Türkiye Emlak Bankası (Konutbank) unvanlarını almıştır. Banka özellikle 1980 sonrası kötü yönetim, amaç dışı kredi kullandırmaları, özür dilerim bir hortumlama aracı işlevi görmesi sonucu mali açıdan zor duruma düşmüş, 2001 bunalımı sonucu da TC Ziraat Bankası'na devredilmiştir, günümüzde Türkiye'de konut finansmanında uzman bir kurum bulunmamaktadır. Gerçi ülkemizde ticaret bankaları, bir ölçüde konut kredisi vermektedirler. Ancak bu krediler daha çok tamamlama kredisi, esaslı onarım kredisi, yenileme kredisi şeklinde olmaktadır. Açıklanan geçici verilere göre tüketici kredilerinin (kredi kartları dahil) 2 Nisan 2004 tarihi itibarıyla yüzde 7.6'sı, konut kredisi niteliğindedir. BDDK raporuna göre de 2003 yılında tüm inşaat sektörünün (konut kredileri dahil) banka kredileri içindeki payı yüzde 5.6'dır. Bu paylar, konut yatırımlarındaki gelişmeler, sorunun çözümü için yeterli bir çaba gösterilmediğini ortaya koymaktadır. Gerçi Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın konut projeleri ve uygulamaları vardır. Ancak bu uygulama, yukarıda verilen tabloyu değiştirmemekte, sorunun çözümünde yeterli olmamaktadır. Bu konudaki önerileri, başka bir yazımızda özetlemeye çalışacağım.
Cumhuriyet - Öztin akgüç

 

Nisan 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Mansilla+Tuñón Mimarlık
11 Mayıs 2004 günü saat 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


BETONART'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz