reklam

03 Mayıs 2004 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Yeni kültür adasını dolaştım

Cuma günü İstanbul’un yeni kültür adasını dolaştım.

Genellikle İstanbul’un müzelerinden, kültür adasından söz ederken, klasik örneğimiz Sultanahmet Adası’dır.

Oysa geçen gün bir başka keşif gezisi yaptım.

Gezdiğim yer; artık alternatif bir kültür adası olma özelliğini kazanıyor, hatta kazandı bile.

Şimdi müzeye, sanat merkezine dönüştürülme çalışmaları başlayan eski Siláhtarağa Elektrik Santralı’nı dolaşırken, o semtlerin, oturanların yükselen kültür ve ekonomik grafiklerini gözümde canlandırmaya çalıştım.

Sadece mimarlık tarihi açısından önem taşıyan binaların, teknolojik gelişme ile nostalji kavramı arasında beni bırakan aletlerin değil, ağaçların, çimenlerin yarattığı yeşil dokularına da hayran oldum.

Yeni müzecilikte, kültür merkezi kavramında, yaşam, dinlenme alanları ilk başta tasarlanması gereken yerler.

Bahçede bir heykel sergisini hayal ettim. Neden olmasın?

Burayı, burada açılmış, açılacak müzeleri, kültür merkezlerini ziyaret edecek olanların, konuşacakları, tartışacakları, dinlenebilecekleri, kahve-çay içecekleri, yemek yiyebilecekleri bir yerin olması, beni çok ilgilendirir, ziyarete gelecek insanların, bütün gününü burada geçirebileceklerini düşünürüm.

Bedenin, ruhun bütün gereksinimlerini birlikte karşılayabilecekler.

İstanbul’u gezdikçe, yeni yerleri tanıdıkça, bu şehri her gün yeniden keşfetmenin lezzetini duyuyorum. Hani Yahya Kemal Beyatlı’nın bir semtini sevmek bile bir ömre değer, dizesi, bir gerçeğin de ifadesi.

Oradan Miniatürk’e geçebilirsiniz, dünyanın en önemli yapılarının maketini burada seyredebilirsiniz.

Hakkında yazılı ve sözlü bilgi edinebilirsiniz.

Dün çocukları getiren otobüsleri gördüm. Miniatürk gibi yerler, özellikle çocukların eğlenerek öğrenmesini sağlıyor.

Böylece adanın ikinci mekánının da buraya getirdiği hayatiyete tanıklık yaptım.

Aydın Uğur’la Siláhtarağa tanıtım gezimizin yorgunluğunu Rahmi Koç Müzesi’nin Haliç’e bakan kahvehanesinde çay içerek giderdik. Müzenin önündeki çocukların oluşturduğu uzun kuyrukları, sevgiyle seyrettik.

O müzenin kapısında cıvıl cıvıl çocuklar, hem sanayiin gelişim çizgisini izliyorlar, otomobilleri, vagonları merakla, ilgiyle seyrediyorlardı.

Öğrenmek ve eğlenmek. Günümüzün aktif metodu.

Böylece bu adada çocuklarınızla dolaşarak, güzel, renkli bir tatil günü geçirebilirsiniz.

Silahtarağa’nın da açılışından sonra, bu üçlünün oluşturduğu kültür adası daha da ilgi çekici bir kimlik kazanacak, bu kimlik kültürel ve ekonomik gelişmenin simgesi olacaktır.

Kültür adaları şehrin her tarafına yayıldıkça, hem kültür yaygınlaşacak hem de o semtler gelişecektir.
Hürriyet - Doğan Hızlan

 

Mayıs 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
31
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Mansilla+Tuñón Mimarlık
11 Mayıs 2004 günü saat 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.

Davetiye için tıklayın.

 


BETONART'nın katkılarıyla

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz