Asıl maharet
İstanbul'da cennet yaratmak
Dünyanın sayılı metropollerinden biri olmasıyla övünen İstanbul'un 'çağdaş
sanat müzesi' eksikliğini gidermek de Bilgi Üniversitesi'ne yakışırdı.
Onlar da gereğini yapıyor.
1903 yılında inşaatına başlanılan, 1913'ü elektrik üretimine geçen
1984 yılına kadar İstanbul'un elektriğini karşılayan, 1984'te ekonomik
verimliliğini yitirdiği için kapatılan Silahtarağa'daki tarihi elektrik
santralı şimdi yine İstanbul'u aydınlatacak. Bu sefer 'çağdaş sanatlar müzesi'
olarak.
Niye mi Bilgi Üniversitesi'ne yakışır? Kaç üniversite sayabilirsiniz,
'zor' yerde eğitime geçip, öğrencileriyle birlikte çevresini aydınlatan?
1996 yılında kurulduğu ilk merkez Kuştepe'nin eski halini bilenler bilir,
bir de bugünkü halini. Kuştepe, İstanbul'un en geri kalmış yerleşim
birimlerinden biriydi. Derslik sayısının yetersizliğinden sekiz yıllık eğitime
geçemeyen Handan Ziya Öniş İlköğretim Okulu'nun yenilenmesi ve sürekli eğitim
desteği, Kuştepe halkının ve semtinin gelişmesi amacıyla kurulan Toplum
Ekonomi Siyaset Araştırma Merkezi (TESAR), Kuştepeli çocuk ve gençlere müzik
kursları, ücretsiz spor okulları, eğitim bursları, Kuştepe halkına ücretsiz
film gösterimleri, İngilizce, bilgisayar, muhasebe kursları, kültür ve eğlence
faaliyetleri, Bilgi öğrencilerinin 'Kuştepeliyiz Projesi' sayesinde bugün Kuştepe
renk saçıyor. Üniversitenin ikinci merkezi Dolapdere'de de benzer projeler yürütülüyor.
İnanıyorum ki Dolapdere'deki suç oranlarının düşmesinde Bilgi Üniversitesi'nin
etkisi çok fazla olacak. Bilgi Üniversitesi'nin şimdiki hedefi Silahtarağa'yı
dünya sanat ağının merkezine oturtmak. Başarırlar da.
Radikal - Funda Özkan
|