Projeyi İstanbul
Bilgi Üniversitesi gerçekleştirecek
Silahtarağa Elektrik Santralı
müze oluyor
Yaklaşık 20 yıl önce faaliyetini durduran Türkiye'nin ilk termik
santralı Silahtarağa, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından müzeye
dönüştürülmek üzere İstanbul Bilgi Üniversitesi'ne tahsis edildi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin kendisini sadece öğrencilere derslerin
verildiği bir kurum olarak tanımlamadığını belirten İstanbul Bilgi Üniversitesi
İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Uğur, "1913'te faaliyete geçen
Silahtarağa Elektrik Santralı 117 dönüm üzerine kurulu. Bir zamanlar tüm
İstanbul'un elektriğini üretip dağıtmış olan bir endüstri anıtı.
Santral alanının içinde Türkiye mimarlık tarihinin modernleşme dönemine
ait çarpıcı örnekler, dev tribünler, kazanlar, vanalar, sayaçlar yer alıyor"
dedi.
Dünya örnekleri
Son yıllarda dünyada endüstriyel yapıların müzeleştirilmesi yolunda
başarılı bir çok örnek yaratıldığını anlatan Aydın Uğur,
"Paris'teki tren garından "Musee d'Orsay"; Newcastle'da un
fabrikasından "Baltic Sanat Merkezi"; Eiffel Kulesi'nin demir döküm
atölyelerinden Grenoble'daki "Le Magazin Müzesi"; New York'taki
matbaadan "Dia Center" yapıldı. Ancak bir endüstriyel yapının dönüştürülmesi
bağlamında Silahtarağa müze projesine en yakın, en başarılı örnek
Londra'daki Bankside Elektrik Santralı'ndan müzeye dönüştürülen Tate
Modern. Silahtarağa Elektrik Santralı ile aynı yıllarda hizmete giren
Bankside Elektrik Santralı yine Silahtarağa ile aynı yıllarda faaliyetine
son verdi. Yapı, 1990'larda çağdaş sanat müzesine dönüştürüldü. Tate
Modern'ı bugün yılda 5 milyon kişi ziyaret ediyor. Londra'nın en ihmal
edilmiş bölgelerinden olan Bankside kentin en popüler merkezlerinden biri
haline geldi" diye konuştu.
Araştırmacılara yeni merkez
Silahtarağa Müzesi'ndeki binaların ve içlerindeki donanımın enerji üretiminin
öyküsünü anlatan bir "enerji ve doğal kaynaklar müzesi" olarak
korunacağını anlatan Uğur şöyle dedi:
"Sanat eserleri bu tarihi endüstri dokusuyla iç içe sergilenecek.
Silahtarağa'nın Türkiye'de sanatın modernleşme süreçleri üzerine çalışmaların
yürütüleceği ve araştırmacıların yararlanacağı bir merkez olması
tasarlanıyor. Burada resim, heykel, desen, sinema, video, fotoğraf, performans
sanatları, müzik, mimarlık ve tasarım eserleri, işleri sergilenecek ve
bunlara ilişkin eğitim programları sürdürülecek."
Depo değil dinamo
Silahtarağa Müzesi'ni sadece temsili birtakım eserlerinin muhafaza
edileceği bir mekan olarak görmediklerini kaydeden Uğur, "Buranın bir
depo değil bir dinamo olmasını planlıyor. Müzelerin köklü bir dönüşüm
geçirdiği ve farklı farklı müze modellerinin oluştuğu zamanımızda, müzeciliği
inceleyen ve sorgulayan özgün bir platform olmayı hedefliyor. Başka ülkelerin
müzeleriyle ortak girişimlerde bulunmayı tasarlıyor. Türkiye'nin ve dünyanın
her yerinden izleyicileri, sanatçıları, araştırmacıları, yediden yetmişe
herkesi, yakında kapılarını açacak Silahtarağa Müzesi'nde buluşmaya çağırıyoruz"
dedi.
Dünya
|