2005'e
doğru 'Yaşasın Kentler'
Dünya mimarları en büyük buluşmalarını gelecek yıl İstanbul'da
yapacaklar...
Uluslararası düzeyde gerçekleşen fikir yarışmasındaki 'Kentsel
Akupunktur'larını düşleyen mimarlar ve öğrenciler arasında en başarılı
grubu Türkiye'den katılanlar oluşturdu.
Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA), İkinci Dünya Savaşı'nın ardından
Birleşmiş Milletler 'in (BM) örgütlenme süreci içinde kuruldu. Türkiye'den
Mimarlar Odası'nın da ilk kurucuları arasında yer aldığı birliğin öncelikli
amacı, savaşta bombalanan ve yıkılan kentlerin yeniden inşası için dünya
mimarları arasında dayanışma ve işbirliğinin sağlanmasıydı.
İlerleyen yıllarda tüm kıtalardan 100'den fazla ülkenin mimarlık kuruluşlarını
şemsiyesi altında toplayan UIA, bu mesleğin sanatsal ve kültürel
zenginliklerini dünya ölçeğinde gözetmek için etkin bir uluslararası
kuruma dönüştü.
Bugün 1 milyon 200 bin üyesi var ve eğitimden uygulamaya, kentleşme ve
imar politikalarından çevrenin korunması ve tarihsel dokuların yaşatılması
konularına kadar geniş bir sorumluluk alanı içinde çalışmalarını sürdürüyor.
Ayrıca UNESCO ve Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi gibi (ICOMOS)
kurumlarla da ortak etkinlikler içerisinde insanlığın kültürel mirasını
sahipleniyor; çağdaş mimarlık ve günümüz kentleşme politikalarında
evrensel ilke ve görüşlerin üretilmesine öncülük ediyor...
Bir yıl sonra İstanbul'dalar...
UIA'nın her üç yılda bir dünyanın değişik bir kentinde düzenlediği
ve her ülkeden mimarların katılımıyla ortalama 8 bin ila 10 bin kişilik
uluslararası toplantılar şeklinde gerçekleşen ''Dünya Mimarlık
Kongreleri'' nin 22'ncisi, 2005 yılının temmuz ayında İstanbul'da yapılacak.
Mimarlar Odası, bu ev sahipliğini, 1999'da Pekin'deki 20. UIA Kongresi'nde
kazanmıştı. 2005'in ilk elemeyi aşan adayları arasındaki İstanbul ile İtalya'nın
Floransa ve Japonya'nın Nagoya kentleri yarışmışlardı. Oylama sonucunda da
İstanbul; ''Doğu ve Batı uygarlıklarının ortak dünya mirası'' olarak çoğunluğun
desteğini almıştı...
Şimdi İstanbul, 1996'da yapılan ''B.M. Habitat-II İnsan Yerleşimleri
Zirvesi'' nden sonraki en büyük uluslararası buluşmayı ağırlamaya hazırlanıyor.
Ev sahibi Mimarlar Odası da dünya kent ve mimarlık tarihinin beşiği olan
bir ülkede, tüm kıtalardan mimarlarla ''geleceğin yaşam çevreleri'' için
tartışmanın ve yeni fikirler üretmenin heyecanını taşıyor...
UIA Genel Başkanı Jaime Lerner İstanbul buluşması için şunları söylüyor:
''Bu kongrenin odak noktasını dünya kentleri oluşturacak. Görüşmeler,
kentlerimizi daha iyi, daha güvenli ve daha yaşanabilir kılmanın yol ve yöntemleri
üzerinde yoğunlaşacak. Kongre, UIA Başkanlığı dönemimde yaygınlaştırmakta
olduğumuz harekete denk düşen, tam bir 'Yaşasın Kentler' ortamı
olacak...''
'Kentsel akupunktur'...
Ülkesi Brezilya'nın Crutiba kentindeki başarılı belediye başkanlığıyla
da ün yapan mimar Lerner, acaba kentleri neden böylesine önemsiyor?..
Her türlü düşünce alışverişinin yapılacağı bir ''mimarlıkların
pazaryeri'' ni yaratmayı amaçlayan, bunun için de dünya mimarlarını Doğu
kültürlerinin ''grand bazaar'' ına davet eden İstanbul kongresinde, aynı
zamanda kentlerin ''kutsandığı'' bir mimarlık forumunu hedeflemek ne anlama
geliyor?..
Bu sorunun yanıtını da yine 2005 doruğuna doğru mimarların kentler üzerinde
düşünmelerini özendiren uluslararası fikir projesi yarışmasında görebiliyoruz.
Mimarlık öğrencilerinin de katıldıkları UIA yarışması için Lerner şunları
anımsatıyordu:
''Kent, insanın en önemli buluşudur. Her mimarın da kendi kentine ilişkin
bir fikri vardır (...) Kentten tepki alacak, kentin belli bir alanına müdahale
ederek tüm kentin hastalıklarından kurtulmasına yardım edecek, onu iyileştirecek
eylemler (...) Yani, gerçek bir 'Kentsel Akupunktur' denebilecek mimari müdahaleler...''
'Ayrıştırmaya' direniş...
İşte bu çağrı üzerine ''kentleri hakkında proje üretmeye başlayan''
mimarlar ve öğrenciler arasında Türkiye'den yarışmaya katılanlar en çok
ödül alan ulusal grubu oluşturdular...
7 Mayıs 2004 günü Mimarlar Odası'nın İstanbul, Yıldız Sarayı Tarihi
Dış Karakol Binası'nda düzenlenen sergi ve ödül törenine diğer UIA yöneticileriyle
birlikte katılan Jaime Lerner, bu başarının önemli bir nedeni olarak da ülkemiz
kentlerinin tarihlerinden gelen zengin mimarlık birikimlerini gösterdi...
Yarışmaya 100'den fazla projeyle katılan mimarlarımız ve öğrencilerimizin
hemen tümü, ''kente karşı mesleki duygularını'' öylesine içten ve
istekli sergilemişler ki; bunun adeta bir ''özlem'' i yansıttığı da hemen
tüm çalışmalarda açıkça görünüyor.
Özellikle son yıllarda eğitim ve uygulama alanına egemen olmaya başlayan,
''mimarlık ve şehircilik ayrımına'' karşı mimarinin haklı tepkisini aynı
projelerde izlememek olanaksız.
Oysa ne Brezilya'da ne Avrupa'da, ne de dünyanın öbür kıtalarında, böylesi
bir ''ayrıştırma'' var... Mimarlık ve kent planlaması, biri olmadan diğerinin
asla olamayacağı bir yakınlıkta ve hatta ''iç içelikte'' gelişiyor...
Buna karşın sadece Türkiye'de mimarı kentten, şehirciyi de mimarlıktan
uzaklaştıran, ''kent kültüründen yoksun'' bir sisteme karşı duyulan
''sessiz direniş'' , UIA yarışmasındaki uluslararası başarının da bir
bakıma ''sırrını'' oluşturuyor...
2005'in temmuz ayında, işte bu direnişin de uluslararası değerlendirmeleri
dünyayla birlikte Türkiye'nin gündeminde yer alacak... Böylece, ''iki
tarihsel sevdalıyı'' zorla birbirinden ayıranların aynı zamanda
''kentlere'' karşı da ne denli aymazlık içinde oldukları ''evrensel doğrularla''
kanıtlanmış olacak...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|