reklam

13 Mayıs 2004 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Tasarımda Eşitlik ve Çeşitlilik: ARKIMEET İki İspanyol'u Ağırladı

Bu dönemin son ARKIMEET konferansı, İspanyol mimarlar, Mansilla+Tuñón ikilisi tarafından, 11 Mayıs Salı günü saat 19:00'da Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi'nde verildi.

Arkitera Mimarlık Merkezi'nin, Betonart'ın sponsorluğunda organize ettiği konferans, mimarlar tarafından ilgiyle izlendi. Konferans girişinde katılımcılara, Arkitera Mimarlık Merkezi'nin tüm etkinliklerine girişlerde kolaylık sağlayacak Arkitera Network Üyelik kartlarının dağıtımı devam etti.

Konferansın açılış konuşmasını yapan TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili, uluslararası mimarlığı ve mimarları Türkiye ile tanıştırdığı için ARKIMEET konferansları özelinde Arkitera Mimarlık Merkezi'ne teşekkür dileklerini sundu. Konuşma sırasında teoride ve pratikte eğitimin bir bütün olduğu felsefesinden bahseden İğnebekçili, Betonart’ın sponsor olduğu gündemdeki projeleri hakkında da kısaca bilgi verdi.

Arkitera Mimarlık Merkezi, ARKIMEET ve Betonart'a, fikirlerini paylaşma fırsatı verdiği için teşekkür ederek konuşmasına başlayan Tuñón, İspanya'daki tüm yapıların yarışma sonucu uygulamaya geçmesi kararından sonra, kazandıkları yarışma projeleriyle öne çıktıklarını belirtti ve konferansta, ideolojilerinden başlayarak 4'ü inşa halinde olan beyaz betondan yaptıkları 5 projeden bahsetti.

Dünyayı tanımak için mimarlık yoluyla ortak bir dil sisteminin kurulması gerektiğini savunan Tuñón, yaptıkları projelerde de bu düşünce sisteminin temel olduğunu vurguladı. Tuñón, herkesin "eşit, farklı ve aynı zamanda da çeşitli" oluşunu ve bunun bir sistem olarak yansımasını sırasıyla ortağı Mansilla ile tasarladıkları 5 proje üzerinden değerlendirdi.

Anlatıma, Zamora'da tasarladıkları müze ile başlayan Tuñón, 19. yüzyıl evleriyle çevrili bir boşlukta tasarladıkları müzedeki, eşitlik ve çeşitlilik ilkelerinin yansımalarını vurguladı. Girişteki gidiş ve gelişi temsil eden ayak figürleri ile müzede yapılan bir yolculuğu anlatmak isteyen ikili, özellikle farklı salona açılan, tamamen beyaz betondan yapılan ışıklıklardaki çeşitlilik üzerinde durdu.

İkinci olarak Leon Oditoryumu hakkında bilgi veren Tuñón, kentin iki önemli yapısı olan Roma Köprüsü ve San Marcos Oteli'ni referans aldıklarını ve özellikle oditoryumun cephesini bu iki yapıya yönlendirdiklerini belirtti. Tuñón, seyircilerin birbirlerini gördükleri 800 ve 400 kişilik iki kısımdan oluşan oditoryumun cephesinde, dış ve iç mekandan bağımsız, farklı yönlere bakan, yine eşitlik ve çeşitlilik ilkelerine bağlı pencerelere yer verdiklerini ekledi.

Leon Oditoryumu'nun ismini kelime oyunu oynayarak Çağdaş Sanat Merkezi'ne dönüştüren İspanyol ikili, Castellón Çağdaş Sanat Merkezi projesinin de ismine bağlı olarak yön değiştirdiğini ve dilin mimarlıkta ne kadar önemli olduğunu bu projeden yola çıkarak anlaşılabileceğini vurguladı. Castellón Çağdaş Sanat Merkezi'nin ana konseptinin, 30'lu yıllardan kalma tarihi bir yapıyı koruma ve içerisinde yer alan Güzel Sanatlar, Arkeoloji, Etnografya ve Seramik olmak üzere dört müzenin birleştirilmesi olduğunu belirten Tuñón, her katta eşit büyüklükte ve çeşitte, kesitte şelaleyi andıran bir süreklilikte yüksek tavanlı salonlara yer verdiklerini belirtti.

Zamora Müzesi'ndeki ışıklıklar, Leon Oditoryumu'ndaki pencereler ve Castellón Çağdaş Sanat Merkezi'ndeki boşluklarla projelerinde kullandıkları ortak dilin temelinde yer alan eşitlik ve çeşitlilik ilkelerinden bahseden Tuñón, Castellón ve Leon Çağdaş Sanat Müzesi; Musac Pojesi ile bu sistemden matematiksel bir sisteme geçtiklerini belirtti.

Tuñón, paralelkenar bir düzlemde tasarladıkları, bağımsız galerilerin bütünü temsil etmesi ve ayrı parçaların gruplaşmış lineer kirişlerden meydana gelmesi ile ortaya çıkan Musac Projesi'nde, elemanların eklenebilir-çıkarılabilir olması ile projede kesin sonuca varılmasını engellediklerini vurguladı. Projede en önemli noktanın giriş olduğundan ve girişin de bu elemanların çıkartılmasıyla elde edildiğinden bahseden Tuñón, açık hava konserleri için bu boşluğa çıkışların 20 metre yüksekliğindeki galerilerle sağlandığını belirtti.

Salonların renkli camlardan oluştuğu müzede, camlardaki renklerin, Leon'daki katedralin tarihi vitrayının dijital ortamda büyütülmesiyle elde edildiğini vurgulayan Tuñón, ışıklıklar için 500 adet prefabrike kiriş kullandıklarını belirtti.

Tuñón, son olarak Musac Projesi'nin dikeyde geliştirilmiş hali olan, poligonların bütünlüğünden oluşan ve diğer projelerinde olduğu gibi yine eşitlik ve çeşitlilik fikrine dayandırdığı Cantabria Müzesi ile sunumlarını bitirdi.

Konferans sonrası düzenlenen kokteylde, İspanyol mimarlar meslektaşlarıyla sohbet etme imkanı buldular.

Arkitera Mimarlık Merkezi, ARKIMEET Konferanslarına önümüzdeki sonbahar döneminde yine uluslararası isimlerle devam edecek.
Arkitera - Rabia Alga

 

Mayıs 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
31
diğer aylar için tıklayın

Yarışma

AMV Genç Mimar Ödülü 2004


Son başvuru tarihi:
30.07.2004

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz