Yapıyorlar,
korkuyorlar
Aklımızdan ve gündemimizden hiç çıkmaması gereken "Yaklaşan İstanbul
depremi"ni, ne yazık ki, sadece bir yerler sallanınca hatırlıyoruz.O da
bir-iki günlüğüne. Sonra yine insanı dehşete düşüren vurdumduymazlık,
yine o "Allah kerim" kaderciliği...
Oysa Yalovalılar'ı sokağa döken 4.2'lik deprem, İTÜ öğretim üyelerinden
Prof. Dr. Naci Görür'ün dediği gibi, "30 yıl içinde olabilecek
birikimin, gerilimin işareti." Yani büyük depremin...
Fransız araştırma gemisi "Marion-Dufresne" şu sıralar
Marmara'da, İstanbul açıklarında sondaj yapıyor. Çalışmalara İTÜ öğretim
üyelerinden Prof. Dr. Celal Şengör de katılıyor.Gemiden İstanbul'u
seyredip öfkeyle iç çeken Şengör, "La Liberation" gazetesine yaptığı
açıklamada bakın neler söyledi:
"Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın denizde 100 kilometre uzunluğundaki bir
şeritte hareket edeceğini biliyoruz. Bu da hesaplarımıza göre 7.6'lık
deprem demek. Ayrıca fayın İstanbul'un Anadolu yakasına yönelmiş olması,
depremde zararı daha da artıracak bir etken.
Ne var ki, yetkililer tehlikenin büyüklüğünü kavramış görünmüyorlar.
Halk da bir sallantıda korkuyor, sonra çabucak unutuyor. İstanbul
Belediyesi'nin bazı yerlere ilk yardım malzemesi depolaması, komik denecek
kadar yetersiz bir önlem. Yapılarda depreme dayanıklılık zorunluluğu pek
uygulanmıyor ve denetlenmiyor. En tehlikeli yapılar, 1960-1980 arasında plansız,
teknik denetimsiz inşa edilmiş olan 4-5 katlı binalar. Halkı depreme karşı
daha etkin biçimde hazırlamak için, çok yoğun bir eğitim programı hazırlamak
ve uygulamak şart."
Yine İTÜ üyelerinden Prof. Dr. İlhan Eren'in geçen hafta yaptığı bir
açıklama tehlikenin ne denli ürkütücü boyutlarda olduğunu göstermeye
yeterli: "İstanbul'daki binaların depreme dayanıklılığının
incelenmesi, 100 yıldan önce tamamlanmaz..."
Oysa önümüzde 25, bilemediniz 30 yıl var. Daha da vahimi kaçak yapılaşmanın
olanca vahşetiyle sürüp gitmesi.
Sevgili Işıkara hocamız Yalova depreminden sonra Kandilli Rasathanesi'ne
gelen telefonların dökümünü çıkarttı. En çok nerelerden telefon edilmiş
biliyor musunuz; kaçak yapılaşmanın yoğun olduğu bölgelerden!
Hem yapıyorlar, hem korkuyorlar. Çünkü depremde o binaların altında
kalacaklarını biliyorlar. bu kadarına pes...
Sabah - Erdal Şafak
|