reklam

28 Mayıs 2004 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

Yeni Truva savaşlar

Brad Pitt'li 'Truva' filmi eski bir yaramızı deşti; tarihi güzelliklerimizi yeterince tanıtamamak...

Çanakkale ve Türk turizmi meyvesini yiyeceği bu güzel ağaçtan yeterince yararlanamadı.

10 yıl kadar öncesine kadar bir yanda 'Welcome To Çanakkale', öte yanda da (hatta turizm bürolarının vitrinlerinde bile) 'Düşmanı Çanakkale'de nasıl denize döktüğümüz'ün hikayeleri vardı.

Çelişkili durum, turizmcileri rahatsız ettiği için bu tür yazılar sonradan kaldırıldı ve slogan tarih kitaplarına alındı.

Truva harabelerine, sonuncusu iki yıl önce olmak üzere birkaç gezi yaptım. Filmin konuyu yeniden öne çıkarması üzerine, aklımda kalanlarla sizleri bir Truva gezisine çıkarmak istiyorum.

Genel kanıya göre 'film bizi hazırlıksız yakaladı'. Hazırlıklı olsaydık kimbilir neler olurdu demek istemiyorum. Çünkü Homeros İlyada'yı İ.Ö. 8. Yüzyıl'da yazdı. Hollywood prodüktörleri ise filmin yapım haklarını 20 yıl önce senaryo yazarından satın aldı.

Yani eğer bir hazırlık yapacak olsaydık epey zamanımız vardı.

Biz film gösterime girdikten sonra bu işten nasıl faydalanabiliriz diye düşünmeye başladık ki, artık biraz zor. Çünkü bu yılın turizm rezervasyonları geçen yıldan yapıldı. Önümüzdeki yıl ise Truva yine sadece Homeros'un destanında yer alacak.

Yine de fırsatı kaçırmış sayılmayız. Zira son gördüğümde Truva savaşlarının geçtiği Çanakkale'nin Tevfikiye Köyü'nde yeni savaşlar yaşanıyordu. Bölge neredeyse Homeros'un bıraktığı gibi duruyordu. Alman maceraperest ve arkeolog Heinrich Schlieman'ın gerdanlık uğruna hallaç pamuğu gibi attığı, Truva kalıntıları ise savaştan yeni çıkmış gibiydi.

Dikenli teller ve tahta çitler arasında gerilmiş iplerle korunan antik kentte, Troyalılar'ın bizzat kullanmış olduğu kap-kacak, harabeyi gezenlerin ayakları altında eziliyordu.

Schlieman'a kızıyoruz ama aslında adamın heykelini diksek yeridir. Bir asırlık faaliyetimiz sonunda hala ne idüğü belirsiz gibi görünen yıkıntılara asıl değerini ünlü arkeoloğun inanılmaz yöntemi kazandırdı.

İlyada'yı okuduktan sonra coğrafi benzerliklerden yola çıkarak Truva'yı bulmuştu. Bu gösterişsiz kalıntıların asıl önemi dünyanın en eski ve en ünlü yazılı efsanesini doğrulamış olmasıydı.

Yeni Truva savaşları ise minyatür tahta at satışları nedeniyle yaşanıyor. Sanırım Tevfikiye Köyü'ndeki herkes tahta at yapmakla uğraşıyor. Bunlardan birini satın almadan bölgeden geçebilmek ilkinden çok daha zorlu bir savaşı göze almayı gerektiriyor.

'Minyatür' dediğime bakmayın, bazıları neredeyse Akhalar'ın vaktiyle kentin önüne getirdikleri tahta atın boyutlarına ulaşıyor.

Turistlerin bu büyüklükteki bir atı nasıl götüreceğini pek düşünmeyen Tevfikiyeliler, sanki Troyalılar'ın soyundan geldiklerini kanıtlamaya çalışıyorlar.
Akşam - Yalçın Pekşen

 

Mayıs 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
31
diğer aylar için tıklayın

Gündem

Start/Content

Rem Koolhaas geçmişten günümüze, kendisinin, tasarım grubu OMA'nın ve araştırma grubu AMO'nun tüm çalışmalarını CONTENT ve START adı altında iki sergi ile meraklılarına sunuyor. 

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz