TMOK uykudan
uyanmalıdır
Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin en eski üyelerinden olan Türkiye
Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK)’nin, “İstanbul’un Olimpiyat Rüyası”
bu defa erken bitti. 2000’den bu yana üç defa aday olan ancak final seçiminde
kaybeden İstanbul’un, “2012 adaylığı” bu defa ise ilk elemeye takıldı.
Gerçekten Lozan’da toplanarak, 2012 Olimpiyat Oyunları için “Aday Adayı”
olan dokuz kentin raporlarını değerlendiren Uluslararası Olimpiyat Komitesi
(IOC) Yürütme Kurulu’nun, Paris, New York, Londra, Mardrid ve Moskova’yı
“Aday Kent” olarak kabul ederken, İstanbul, Leipzig, Rio de Jeneiro ve
Havana kentlerinin adaylığını “Yetersiz” bularak, yarış dışı bıraktığını
medya da çıkan haberlerden üzülerek öğreniyoruz.
Zira, 1908 yılından beri Uluslararası Oilimpiyat Komitesinde üye olan ve
2000’den bu yana üç defa İstanbul’un adaylığını koyan ve özellikle
2008 Olimpiyatları için yoğun ve başarılı bir tanıtım kampanyası ve
hamlesi yapan ve yürüten TMOK’un, 2012 adaylığı için aynı ısrar ve
heyecanı oluşturamadığı ortadadır. Yine, medya haberlerinden öğrendiğimize
göre, aday kentler ile ilgili ve on ana başlıkla toplanan raporlarda, İstanbul’un
adaylığı, Türkiye’deki hükümetlerin sağladığı destek, olimpiyat köyü
çalışmaları ve çevre konusunda geçer not almış, genel klasmanda ise 9
aday adayı kent arasında sadece Havana’nın önünde, yani sondan 2. olarak
yer almıştır.
İstanbul’un adaylığının alt yapı, ulaşım, spor tesisleri, konaklama
gibi konularda rakiplerinin gerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Her ne
kadar İstanbul’daki terör olaylarının da İstanbul’un adaylığını
olumsuz etkilediği söyleniryorsa da, bu defa 2012 olimpiyatları için seçilen
5 aday kentten New York, Madrid, Moskova’nın El Kaide ve Çeçen terörüne
geçmişte hedef olduğu, bu bakımdan İstanbul’da meydana gelen iki terörist
saldırının adaylığımızı fazla etkilemeyeceği söylenebilir.
TMOK Başkanı’nın “On Anglo-Sakson’un olduğu Komisyondan da başka
sonuç beklenemezdi” tarzındaki beyanını, ise hem yersiz, hem de
Uluslararası Olimpiyat Komitesinde Anglo-Saksonlar’ın ağırlıkları bakımından
Türkiye’nin ilerideki şansı ve ilişkileri yönünden “Acemice”
buluyorum.
2012 Olimpiyat Oyunlarına evsahipliği yapma hayali ilk turda suya düşen
İstanbul için”Bu rüya bitmemeli” sözleri ile, 2016 Olimpiyat oyunlarını
yeni hedef olarak gösteren Sayın TMOK Başkanına, 1968’den beri Türkiye
Milli Olimpiyat Komitesi’nin üyesi olmak şeref ve gururunu taşıyan bu satırlar
yazarının tavsiyesi şudur;
Bugünkü TMOK Başkanı, “Bu rüya bitmemeli” demek yerine, kendisine, azim
ve çalışma temposu için, modern olimpiyatların kurucusu Baron Pierre de
Coubertin’i ve TMOK’un 1908’deki Kurucusu Selim Sırrı Tarcan’dan başlayarak
kendisinden önceki Başkan Merhum Sinan Erdem başta olmak üzere, bütün
gelmiş geçmiş, başarılı TMOK Başkan ve Yönetimlerini örnek almalı
yani, TMOK’u “Rehavet uykusu”ndan kurtarmalıdır.
Not: Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Jaques Rogge’un TMOK’un
2004 ve 2008 adaylık dosyalarıyla 2012 dosyası arasında bir yenilik
getiremediği için, İstanbul’un diğer aday adayı kentler karşısında
yenik düştüğünü söylemesi, devletin büyük mali desteğini alan TMOK yönetimi
açısından affedilmez bir ihmaldir.
Türkiye - İsmet Giritli
|