Atatürk Orman Çiftliği için İmza
Kampanyası
TMMOB'nin, Atatürk'ün Ankara'ya armağanı olarak adlandırılan Atatürk
Orman Çiftliği'nin bazı bölümlerinin spor sahası haline dönüştürülmesi
yönünde alınan karara tepkisi sürüyor. 1. derece SİT alanı ilan edilen
alanın spor sahası olmaktan kurtulması, gerçek işlevi ve kente aitliğini sürdürmesi
amacıyla TMMOB bir imza kampanyası başlattı. Yasanın geri çekilmesi için
bu imzalar TBMM'ye iletildi ve TMMOB, yaptığı açıklamayla konuyla
ilgili görüşlerini aktardı.
"Atatürk Orman Çiftliği, Ankara'nın merkezindeki en büyük yeşil
alan olarak, varlığını koruma çabası içerisinde. Çünkü; O'nu kentin
belleğinden silme çalışmaları sürüyor, parçalara ayırarak devretme
istemleri yeniden canlanıyor.
AOÇ'nin kente katkısı; kentin yeşil dokusunun esas belirleyicisi olmasının
ötesinde hala üretim yapılan bir alan olması özelliğini korumasından da
gelmektedir. AOÇ bir çiftliktir; kamuya ait kılınmış bir çiftlik. Üretme
ve ürettikleri ile kent ekonomisine katkıda bulunma yetkinliğine sahip bir çiftlik.
Tüm bu özelliklerinden dolayıdır ki; özel mülkiyete teslim edilemez;
duvarlarla çevrelenerek, kişilere ait kılınamaz, orası kente ve kentliye
aittir.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeyi bekleyen "Atatürk Orman
Çiftliği Mülkiyetin'deki Bir Kısım Arazinin Devredilmesine İzin Verilmesi
Hakkında Yasa Tasarısı", ile AOÇ alanında 2098 Ada 34 Parselde kayıtlı
bulunan ve sportif amaçlarla kullanılan taşınmazın 126.572 m2'lik kısmının
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile AOÇ Müdürlüğü arasında
"tespit edilecek bedel" karşılığında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne
devredilmesini öngörülmektedir.
Tasarının gerekçesi olarak; 'Gençliğin Korunması' hususunda en etkili
ve yararlı yöntemin sporun geliştirilmesi ve kitlelere yayılması olduğu ve
Ankara'daki mevcut spor saha ve tesislerinin yetersizliği ve özel mülkiyette
bulunan taşınmazlarda bu ihtiyacı karşılayacak büyüklükte bir taşınmaz
bulunmaması gösterilmektedir.
Bilinen odur ki, bu yasa tasarısı ile, kamusal alanlar özel mülkiyete
devredilecek ve sonrasında rant alanlarına dönüşecektir. Sporun geliştirilmesi
ve gençliğin korunması için kent çeperindeki daha kıraç araziler yeşil
doku oluşturabilecek biçimde ıslah edilerek hem kente kazandırılabilir hem
de gençler için spor alanları oluşturulabilir. Hali hazırda kent merkezinde
kalmış en büyük yeşil dokunun kamunun elinden alınması; hiç bir sağlam
gerekçeye bağlanamaz, bu ancak belirli gruplara kazanç oluşturmanın göstergesidir.
Son 54 yılda alınmış tek olumlu karar; Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu'nun AOÇ alanını 1. Derece Tarihi ve Doğal Sit olarak tescil ve
ilanı olmuştur. Ancak; yöneticilerin 1. derece tarihi ve doğal sit olan bir
alanın talan edilmesini önleyici koruma amaçlı imar planları elde edilmesi
yönünde karar almaları beklenirken, AOÇ'nin satışını/devrini öngören
yasa tasarılarını ortaya sürmeleri anlaşılamaz niteliktedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden;
- Atatürk ün Ankara halkına emaneti AOÇ arazilerinin devrini olanaklı kılan
yasa tasarının derhal geri çekilmesini,
- Sözde, sporun geliştirilmesini amaçlayan yeşil alan, kentsel orman talanının
AOÇ arazileri üzerinde yapılmasının engellenmesi,
- AOÇ alanının ana kullanım amacı dışındaki kullanımlara açılmasının
önüne geçilmesini,
- Kent içindeki konumu ve taşıdığı potansiyeller açısından son derece
önemli bir yeri olan bu alanın tüm kent halkına açılmasını,
- Spor kulüplerinin kent çeperinin yeşil dokusunu geliştirecek yönde
tesisler oluşturmak üzere teşvik edilmelerini,
- Çocuklarımıza ait olan emanetin korunmasının ilk adımı olarak; 1.derece
tarihi ve doğal sit olarak tescil ve ilan edilen AOÇ'nin koruma amaçlı imar
planına kavuşturulması yönünde girişimde bulunulmasını beklemekteyiz.
Zaman geçmekte; çocuklarımızdan ödünç aldıklarımızı kullanmaktayız.
Hesabını veremeyeceğimiz kararlar almak, geleceği riske atmaktır.
AOÇ bizimdir; Ankara'ya aittir. Sahip çıkalım.
Yukarıda belirtilen taleplerimizi ve topladığımız imzaları iletip, AKP
VE CHP grup başkan vekilleri ile görüşmek üzere 23 Haziran 2004 çarşamba
saat 12.00'da TBMM Dikmen Kapısı'nda olacağız…"
Arkitera
|