Katalan Mimar Joan Roig'le Barselona
Forum 2004 Üzerine Söyleşi
Fotoğraflar: Francesco Jodice - Herzog &
de Meuron'un Kongre Merkezi
8 Mayıs'ta Barselona'da başlayan ve 4 ay sürecek Forum 2004 projesi kültürel
ve sosyal etkinlikler organizasyonu. Forum'un üç ana teması bulunuyor: Kültürel
çeşitlilik, sürekli gelişim ve barış için gerekli şartlar.
Bu organizasyon dahilinde Forum alanında bazı yapılar tasarlandı.
Bunlardan birisi Torres ve Lapena'nın meydanı. Bu 35 derece eğimli platformda
fotovoltaik hücrelerden oluşan bir sistemi bulunuyor.
Herzog & de Meuron'un Kongre Merkezi, Forum'da yeralan bir diğer yapı.
Üçgen prizma şeklindeki bu yapı içeriğinde kongre mekanı olarak tasarlanmış.
Aşağıda yer alan ve Domus dergisi için yapılan söyleşide Forum 2004
temalarının ve yeni yapıların Barselona kentinin kamusal mekanlarında
yaratacağı değişiklikler tartışılıyor.
Bir tema parkı mı yoksa yeni bir çeşit kamusal mekan mı? Açılıştan
hemen sonra kırmızı renklerinde giyinmiş Katalan mimar Joan Roig, bizi
Avrupa'nın en büyük kent projelerinden birinde tura çıkardı.
Stefano Boeri: Barselona son 20 yılda meydanlar, bahçeler, caddeler,
arenalar, oyun alanları, otoyol kavşakları gibi bilinen kamusal mekan türlerinin
yeniden keşfedildiği ve tasarlandığı dünyaca ünlü bir yere dönüştü.
Çevrenizde hangi türde kamusal mekanlar var?
Joan Roig: Şu anda baktığım mekan tasarımında bir dikey katmanlaşma
düşüncesi belirdi. En alt katmanda, yerin altında su arıtma sistemi, onun
üstündeki katmanda geniş bir açık meydan, meydanın üzerinde suyla (Herzog
& de Meuron'un binası gibi) veya güneşle, ışıkla (Torres ve Lapena'nın meydanı
gibi) ilgili geçici diğer bir katman. Bir bölümün diğerinden sonra geldiği
kentin düzeni, farklı bölgelerin bir özeti olarak kabul edilen kentin düzeninden
daha net ve yenilikçi. Bu anlamda Toorres ve Lapena'nın geniş meydanının önerdiği
kamusal mekan daha net görünüyor: Bir platform herşeyin üzerinde tasarlanmış.
İnsanlar, platformu doldurabilecek, neredeyse içinde özgürce ve katı sınırlamalar
olmadan hareket edebilecek.
Torres ve Lapena'ın meydanı
SB: Ve henüz Forum'un yapımı sırasında değinilen eleştirilerden
biri projenin çok parçalı göründüğü ve gizli bölgelere ayrıldığı,
bunun sonucunda da kent için yeni bir bölge yerine pek çok ayrı kuşatmalar
bütünüyle sonlanma riskinin varlığı oldu.
JR: Bugün bu mekan, tüm alanın kapatılması ve insanların girmek
için bilet almasının gerekmesi sebebiyle kendini düzen dışı ve yerleşik
olmayan bir bölge olarak sunuyor. Öte yandan bu gelecek altı ay için geçici
bir durum. Ancak bölgeyi yerleşik yapmanın yanında kamusal mekanın her parçasının
kesin bitişini önlemek gerekiyor. Tersi durumunda Torres ve Lapena'ın meydanı
ve liman arasındaki sadece bu iki noktayı uçarak bağlayan basamaklar, öyle
bir amaç için düşünülmediği halde bugün çocuklar tarafından doğal
olarak oyun için kullanılıyor. Ve bu da güzel bir şey.
SB: ... Söylediklerinden sonra benim izlenimim şimdi Barselona'daki
bu platform tahmin edilmeyen kullanımlara açık olan sınırsız, cömert bir
kamusal mekan.
JR: Sanırım 1980 ve 1990'larda bir ortak alanın geleceği için
mekanın işlevsel programının temel tutum sayıldığı bir model geliştirdik.
Oysa burada kullanımı ikincil önemde olan boş bir kamusal alan bulunuyor. Bu
biraz da Gaudi tasarımı olan Parc Güell'deki duruma benziyor, bugün burası
özgürce, bankları ve sıra sütunları düşünülmeden kullanılıyor.
Forum'da beni en çok ikna eden herhangi kesin bir amacın eksikliği oldu.
Programlanmış ve tasarlanmış diğer bölümlerse daha önceden
Barselona'daki kamusal mekanların tarihinde görüldü. Torres ve Lapena
ileriye doğru önemli bir adım olmuş örneğin basamakların kullanımını
kamusal mekanın serbest bir sistemi olarak tanıtılması...
SB: ...Barok ile Akdeniz kentleri kalıplarının ele alınması...
JR: Mimari detayların açık ve net olduğu ama kullanımın belirsiz
olduğu Roma'daki İspanyol Merdiveni'ne benziyor daha çok. Aynısı burada
oluyor, korkuluk bariz şekilde basamaklardan parçalar kesiyor ve bütüne
kesin mimari bir özellik katıyor, aynı zamanda kullanımı tanımsız bırakıyor:
İnsanlar oturabiliyor, rahatlayabiliyor, sarılabiliyor ve eğlendirilebiliyor.
SB: Ancak mimarlık -katı kütleler, kesin tanımlanmış yapılar şeklinde
anlaşılır- kamusal mekanların Akdeniz sistemini tanımlamada çok önemli
bir rol oynar. Bu anlamda Herzog & de Meuron'un üçgeni nasıl işler?
JR: Forum için tasarlanan Torres ve Lapena'nın meydanıyla en iyi işleyen
Theirs binasıdır. Bence Herzog & de Meuron burada bir bina tasarlamamış,
sanki kaplamış: Bir platformu, diğer asfalt platform üzerinde konumlandırmış.
İnsanlar gölge için yapının dışındaki "kemer altı"na gidiyor.
Bu insanların altında yaşadığı etkin bir çatı gibi. Aynı şekilde
Torres ve Lapena'nın geniş fotovoltaik paneli pek çok şey olabilirdi, örneğin
mükemmel bir duvar, bir bariyer; ama onlar bunu kalabalığın altından aktığı
ve insanların geçtiği diagonal bir çatıya dönüştürmüş. Ve böylece
basit bir yüzey halini almamış, bir nirengi noktası olmuş.
SB: Forum alanında yer alan diğer projeler hakkında ne düşünüyorsunuz?
JR: Abalos ve Herreros'un parkı benim için sürpriz oldu, özellikle
ilk versiyonda. Çok zekice davranmışlar. Doğanın güçlü yapay bir etkiye
sahip olması gerektiği bir yer yaratmaları gerektiğini anladılar bu yüzden
manzara ölçeğinde bir mekan yarattılar, nesne ve işaretlerle doldurulmasına
engel oldular.
SB: Son aylarda Forum 2004'ün avukatları ve rakipleri arasında
basit bir turistik kente, bir tema parkına dönüşme riskiyle ilgili pek çok
tartışma geçti. Forum'un barış, benzerlik ve birliktelik değerleri arayan
programı Karşı - Forum'un temsilcilerini demagojik olarak eleştirildi.
JR: Her tür özenti ilkelere engel olmamız gerek. Endüstriyel bir
kentin ofislerle, işletme ve turizm ile bir servis kentine dönüşümüne şahitlik
ettiğimiz doğru. Ancak bu dönüşüm o kadar da doğru değil. Son yıllarda
Barselona, mimarisi yüzünden sadece turistik bir kent olarak düşünülüyor.
Fakat turizm de bir endüstri. Üstelik turistler için yapılan bir çalışma,
orada yaşayan insanlar için de yapılan bir çalışmadır. Bu kentte oturan göçmenler
gibi yeni popülasyonları da düşünmek gerek...
SB: ... Genellikle yeni gelen göçmenler, kamusal mekanları yerel
halktan daha özgür ve çok alışılmamış yollarla kullanmaya eğilimliler.
JR: 1980'lerde Barselona'daki kamusal mekanlardaki kavram bir grup
bileşene bağlı: Etkinlikler ve toplantılar için bir meydan, spor için
stadyum, çiçek kokusu için bahçe, su için park. Bu belirleyici elementler
Barselona'daki tüm parklarda bulunuyor. Bu tür parkları kullanan insanlar
uzun yıllar süren Franco'nun diktatörlüğünden çıkmış kişilerdir.
Ortak hayali yansıtan bir kamusal mekan istediler, bir başka deyişle bahçelerle,
parklarla, meydanlarla... vb. Yeniden doğan bir kent. Bugün Barselona'da yaşayan
insanlar, özellikle son gelenler aynı sözcük dağarcığını paylaşmıyor.
Spor sözcüğünün Faslı için anlamı, İspanyola çağrıştıran anlamından
farklıdır. Basket ve kayak biz ve göçmenler tarafından farklı yorumlanıyor.
Bence Forum programında ileriye atılan bu adım, gerçekleştirme için kesin
sınırların olmadığı ve kullanım için özel tanımların olmadığı müthiş
bir faaliyet alanı sunuyor. Forum'un diğer kamusal alanları daha az ilgi çekici
çünkü 1980'lerin kavramına daha uygunlar: Bitiş hedeflerinde daha net
olabildikleri gibi demode de olabiliyor.
Domus - Çeviren: Özge Güngördü - Arkitera
|