reklam

30 Haziran 2004 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Katalan Mimar Joan Roig'le Barselona Forum 2004 Üzerine Söyleşi


Fotoğraflar: Francesco Jodice - Herzog & de Meuron'un Kongre Merkezi 

8 Mayıs'ta Barselona'da başlayan ve 4 ay sürecek Forum 2004 projesi kültürel ve sosyal etkinlikler organizasyonu. Forum'un üç ana teması bulunuyor: Kültürel çeşitlilik, sürekli gelişim ve barış için gerekli şartlar.

Bu organizasyon dahilinde Forum alanında bazı yapılar tasarlandı. Bunlardan birisi Torres ve Lapena'nın meydanı. Bu 35 derece eğimli platformda fotovoltaik hücrelerden oluşan bir sistemi bulunuyor.

Herzog & de Meuron'un Kongre Merkezi, Forum'da yeralan bir diğer yapı. Üçgen prizma şeklindeki bu yapı içeriğinde kongre mekanı olarak tasarlanmış. Aşağıda yer alan ve Domus dergisi için yapılan söyleşide Forum 2004 temalarının ve yeni yapıların Barselona kentinin kamusal mekanlarında yaratacağı değişiklikler tartışılıyor.

Bir tema parkı mı yoksa yeni bir çeşit kamusal mekan mı? Açılıştan hemen sonra kırmızı renklerinde giyinmiş Katalan mimar Joan Roig, bizi Avrupa'nın en büyük kent projelerinden birinde tura çıkardı.

Stefano Boeri: Barselona son 20 yılda meydanlar, bahçeler, caddeler, arenalar, oyun alanları, otoyol kavşakları gibi bilinen kamusal mekan türlerinin yeniden keşfedildiği ve tasarlandığı dünyaca ünlü bir yere dönüştü. Çevrenizde hangi türde kamusal mekanlar var?

Joan Roig: Şu anda baktığım mekan tasarımında bir dikey katmanlaşma düşüncesi belirdi. En alt katmanda, yerin altında su arıtma sistemi, onun üstündeki katmanda geniş bir açık meydan, meydanın üzerinde suyla (Herzog & de Meuron'un binası gibi) veya güneşle, ışıkla (Torres ve Lapena'nın meydanı gibi) ilgili geçici diğer bir katman. Bir bölümün diğerinden sonra geldiği kentin düzeni, farklı bölgelerin bir özeti olarak kabul edilen kentin düzeninden daha net ve yenilikçi. Bu anlamda Toorres ve Lapena'nın geniş meydanının önerdiği kamusal mekan daha net görünüyor: Bir platform herşeyin üzerinde tasarlanmış. İnsanlar, platformu doldurabilecek, neredeyse içinde özgürce ve katı sınırlamalar olmadan hareket edebilecek.


Torres ve Lapena'ın meydanı

SB: Ve henüz Forum'un yapımı sırasında değinilen eleştirilerden biri projenin çok parçalı göründüğü ve gizli bölgelere ayrıldığı, bunun sonucunda da kent için yeni bir bölge yerine pek çok ayrı kuşatmalar bütünüyle sonlanma riskinin varlığı oldu.

JR: Bugün bu mekan, tüm alanın kapatılması ve insanların girmek için bilet almasının gerekmesi sebebiyle kendini düzen dışı ve yerleşik olmayan bir bölge olarak sunuyor. Öte yandan bu gelecek altı ay için geçici bir durum. Ancak bölgeyi yerleşik yapmanın yanında kamusal mekanın her parçasının kesin bitişini önlemek gerekiyor. Tersi durumunda Torres ve Lapena'ın meydanı ve liman arasındaki sadece bu iki noktayı uçarak bağlayan basamaklar, öyle bir amaç için düşünülmediği halde bugün çocuklar tarafından doğal olarak oyun için kullanılıyor. Ve bu da güzel bir şey.

SB: ... Söylediklerinden sonra benim izlenimim şimdi Barselona'daki bu platform tahmin edilmeyen kullanımlara açık olan sınırsız, cömert bir kamusal mekan.

JR: Sanırım 1980 ve 1990'larda bir ortak alanın geleceği için mekanın işlevsel programının temel tutum sayıldığı bir model geliştirdik. Oysa burada kullanımı ikincil önemde olan boş bir kamusal alan bulunuyor. Bu biraz da Gaudi tasarımı olan Parc Güell'deki duruma benziyor, bugün burası özgürce, bankları ve sıra sütunları düşünülmeden kullanılıyor. Forum'da beni en çok ikna eden herhangi kesin bir amacın eksikliği oldu. Programlanmış ve tasarlanmış diğer bölümlerse daha önceden Barselona'daki kamusal mekanların tarihinde görüldü. Torres ve Lapena ileriye doğru önemli bir adım olmuş örneğin basamakların kullanımını kamusal mekanın serbest bir sistemi olarak tanıtılması...

SB: ...Barok ile Akdeniz kentleri kalıplarının ele alınması...

JR: Mimari detayların açık ve net olduğu ama kullanımın belirsiz olduğu Roma'daki İspanyol Merdiveni'ne benziyor daha çok. Aynısı burada oluyor, korkuluk bariz şekilde basamaklardan parçalar kesiyor ve bütüne kesin mimari bir özellik katıyor, aynı zamanda kullanımı tanımsız bırakıyor: İnsanlar oturabiliyor, rahatlayabiliyor, sarılabiliyor ve eğlendirilebiliyor.

SB: Ancak mimarlık -katı kütleler, kesin tanımlanmış yapılar şeklinde anlaşılır- kamusal mekanların Akdeniz sistemini tanımlamada çok önemli bir rol oynar. Bu anlamda Herzog & de Meuron'un üçgeni nasıl işler?

JR: Forum için tasarlanan Torres ve Lapena'nın meydanıyla en iyi işleyen Theirs binasıdır. Bence Herzog & de Meuron burada bir bina tasarlamamış, sanki kaplamış: Bir platformu, diğer asfalt platform üzerinde konumlandırmış. İnsanlar gölge için yapının dışındaki "kemer altı"na gidiyor. Bu insanların altında yaşadığı etkin bir çatı gibi. Aynı şekilde Torres ve Lapena'nın geniş fotovoltaik paneli pek çok şey olabilirdi, örneğin mükemmel bir duvar, bir bariyer; ama onlar bunu kalabalığın altından aktığı ve insanların geçtiği diagonal bir çatıya dönüştürmüş. Ve böylece basit bir yüzey halini almamış, bir nirengi noktası olmuş.

SB: Forum alanında yer alan diğer projeler hakkında ne düşünüyorsunuz?

JR: Abalos ve Herreros'un parkı benim için sürpriz oldu, özellikle ilk versiyonda. Çok zekice davranmışlar. Doğanın güçlü yapay bir etkiye sahip olması gerektiği bir yer yaratmaları gerektiğini anladılar bu yüzden manzara ölçeğinde bir mekan yarattılar, nesne ve işaretlerle doldurulmasına engel oldular.

SB: Son aylarda Forum 2004'ün avukatları ve rakipleri arasında basit bir turistik kente, bir tema parkına dönüşme riskiyle ilgili pek çok tartışma geçti. Forum'un barış, benzerlik ve birliktelik değerleri arayan programı Karşı - Forum'un temsilcilerini demagojik olarak eleştirildi.

JR: Her tür özenti ilkelere engel olmamız gerek. Endüstriyel bir kentin ofislerle, işletme ve turizm ile bir servis kentine dönüşümüne şahitlik ettiğimiz doğru. Ancak bu dönüşüm o kadar da doğru değil. Son yıllarda Barselona, mimarisi yüzünden sadece turistik bir kent olarak düşünülüyor. Fakat turizm de bir endüstri. Üstelik turistler için yapılan bir çalışma, orada yaşayan insanlar için de yapılan bir çalışmadır. Bu kentte oturan göçmenler gibi yeni popülasyonları da düşünmek gerek...

SB: ... Genellikle yeni gelen göçmenler, kamusal mekanları yerel halktan daha özgür ve çok alışılmamış yollarla kullanmaya eğilimliler.

JR: 1980'lerde Barselona'daki kamusal mekanlardaki kavram bir grup bileşene bağlı: Etkinlikler ve toplantılar için bir meydan, spor için stadyum, çiçek kokusu için bahçe, su için park. Bu belirleyici elementler Barselona'daki tüm parklarda bulunuyor. Bu tür parkları kullanan insanlar uzun yıllar süren Franco'nun diktatörlüğünden çıkmış kişilerdir. Ortak hayali yansıtan bir kamusal mekan istediler, bir başka deyişle bahçelerle, parklarla, meydanlarla... vb. Yeniden doğan bir kent. Bugün Barselona'da yaşayan insanlar, özellikle son gelenler aynı sözcük dağarcığını paylaşmıyor. Spor sözcüğünün Faslı için anlamı, İspanyola çağrıştıran anlamından farklıdır. Basket ve kayak biz ve göçmenler tarafından farklı yorumlanıyor. Bence Forum programında ileriye atılan bu adım, gerçekleştirme için kesin sınırların olmadığı ve kullanım için özel tanımların olmadığı müthiş bir faaliyet alanı sunuyor. Forum'un diğer kamusal alanları daha az ilgi çekici çünkü 1980'lerin kavramına daha uygunlar: Bitiş hedeflerinde daha net olabildikleri gibi demode de olabiliyor.
Domus - Çeviren: Özge Güngördü - Arkitera

 

Haziran 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Yarışma

AMV Genç Mimar Ödülü 2004


Son başvuru tarihi:
30.07.2004

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz