reklam

05 Temmuz 2004 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Aynı binayı 12 defa yaktılar!

Bir zamanlar İstanbul’un tarihî dokusunu oluşturan ahşap binaların yerinde şimdi otopark mafyasının değnekçileri cirit atıyor. Şehrin tarihî miraslarının büyük bölümünü içinde barındıran ve tarih yarımada olarak adlandırılan Eminönü ve Fatih’teki ahşap evler yangılarla bir bir yok edildi.

Sabotaj ihtimali
UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan tarihî yarımada, şimdilerde her hafta yaşanan yangınlarıyla anılır oldu. Gün geçmiyor ki, itfaiye telsizi “Tarihî ahşap bina yanıyor” anonsuyla çınlamasın. İtfaiye Daire Başkanlığı verilerine göre, 2003’te tarihî yarımada içinde kalan alanda 83 ahşap bina yandı. Bu yangınlardan 53’ünün gerekçesi kayıtlara ‘sigara ve dikkatsizlik’ olarak geçse de, polis ‘sabotaj’ ihtimali üzerinde de duruyor. Diğerlerinin sebepleri ise istatistiklere ‘elektrik kontağı, soba, baca yangıları’ olarak geçti. Fatih Haydar Mahallesi Vişnap Sokak’taki 100 yıllık tarihî bir binanın 12 defa yakıldıktan sonra kullanılamaz hale gelmesi bu ihtimali güçlendiren somut misallerden sadece biri. Geçen yıl Beyoğlu, Zeytinburnu ve Şişli’de de üç tarihî bina yanarak kül oldu. Sülaymaniye’de yanan ahşap binaların yerleri de fırsatçıların eline geçmiş durumda. Buralar zaman içinde mafya eliyle otoparka dönüştürüldü.

Giderek artıyor
İtfaiyenin 2000 yılı istatistiklerinde 15 tarihî evin yandığı belirtilirken, bu sayı 2001’de 33’e yükseldi. 2002’de yanan tarihî ev sayısı ise 55. En dikkat çekici nokta, 2002’deki yangınların çoğunlukla Üsküdar ve Kadıköy ilçelerine bağlı yerlerde çıkmış olması. 2003’te ise üç yılın toplamından daha fazla tarihi ev yandı. 86 yangından 83’ünün adresi bu kez Eminönü ve Fatih ilçeleriydi. İstanbul İtfaiye Müdürü Orhan Akyıldız, “Geçen sene bölgede haftada birkaç kez yangına gittiğimiz oluyordu. Bu yıl da değişen bir şey yok. Hatta Fatih’te geçen yıla göre yanan bina sayısı 2 katına çıktı. Yangınların çıkış sebeplerini kayıtlara geçiriyoruz. Şüpheli durumları Emniyet’e bildiriyoruz. Bu bölgedeki binalar ‘tarihî eser’ olduğu için onarılamıyor ve yıkılamıyor. Bu sebeple de bazı çeteler menfaatleri için yakıyor” dedi.

Yasaklar sözde
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 5 Kasım 1999 tarih ve 660 sayılı kararıyla, yanan tarihi binaların parsellerinde her türlü inşai ve fiziki müdahale yasaklandı. Karar bu alanların ‘otopark, fuar alanı’ olarak kullanılmasını engellemeyi hedefliyordu. Ancak karar sözde kaldı ve yakılan yerlerin büyük çoğunluğu otoparka dönüştürüldü. Eminönü Belediyesi imardan sorumlu başkan yardımcısı Coşkun Aksu, “Ahşap binaların yüzde 99’u tarihi yapı olarak tescillenmiş. Ancak ne yazık ki bu binalar yakılıyor ve yasak olmasına rağmen otopark olarak kullanılıyor. Bunu engellemek ve sayısını belirlemek oldukça zor. Eski eserlerle ilgili yeni düzenleme yapmak lazım. Vatandaş, tarihi eser diye eve çivi bile çakamıyor ya da yıkıp yenisini yapamıyor. Sonuç olarak bu binalar yakılıyor ve otopark mafyasının eline geçiyor” dedi.

4 bin tarihî eser yıkılacak
Beyoğlu Tarlabaşı’ndaki tarihî binalarda insanlar ölümle burun buruna yaşıyor. Zabıta defalarca, “Bu evlerde oturmak tehlikelidir” yazısı assa da, çevre sakinleri gidecek yerleri olmadığı için metruk binaları terk etmiyor. İstanbul genelinde kültür mirası olarak nitelenen 4 bin bina için yıkım kararı verildi. Bunlardan 3 bini Beyoğlu bölgesinde bulunuyor. Ancak Anıtlar Yüksek Kurulu ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu binaların yıkılmasına izin vermiyor. Tamamı mühürlenerek boşaltılan binalar, 3 yıldır bu kurulların kararını bekliyor. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, ilçede yıkım kararı verilen 3 bin binanın büyük tehlike arz ettiğinin farkında. Ancak SİT alanı olarak korunan bölgede bürokratik engeleri aşmak hiç de kolay değil. Demircan, “Yıkılacak binaların envanteri çıkarıldı. Ancak Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, bırakın yıkımı en küçük bir tadilatta bile zorluk çıkarıyor. Bu kurumlar basit işlerle uğraşmak yerine tarihi binaların restorasyonu için uğraşsalar daha isabetli olur. Zaten bizim de hedefimiz sadece tehlike arz edenleri yıkmak” diye konuştu.

Başkan da dertli
Beyoğlu’nda yıkılmak üzere olan binalara çözüm arayışına giren Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, bürokrasiden dert yanıyor. “Bu manzara Beyoğlu’na yakışmıyor” diyen Demircan, yeni kanundan umutlu.

Küllerin üzeri otopark
Polisin kayıtlarına göre, Fatih ve Eminönü’nde mafya tarafından yakılan binaların çoğunun yerinde şimdi otoparklar var. İşte bu otopark da yanan bir ahşap binanın külleri üzerine kurulmuş.

Turistik olacak
18 Haziran’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 4706 sayılı Kanun yerel yönetimlerin imdadına yetişti. Kanuna göre, Hazine ve Vakıflara ait gayrimenkuller üzerinde 31.12.2000 tarihinden önce yapılan inşaatlar, arazileri ile birlikte sahiplerine satılacak. Belediye SİT alanı içinde oturulmaya müsait binaların tamanını İstanbul Defterdarlığı’ndan devralacak. Bu binalar daha sonra hak sahiplerine resmi tapu ile devredilecek. Oturulmayacak kadar tehlike arz eden binalar ise zaman içinde yıkılarak yerlerine tarihî dokuya uygun kamulaştırma yapılacak. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, bu kamulaştırmayı yeni belediye binası ve turistik tesisler olarak gerçekleştireceklerini söyledi.
Türkiye

 

Temmuz 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Sokakları, caddeleri, binaları, sorunları, keyifleri, artıları ve eksileri ile kentte yaşamak, kentli olmak üzerine söylemek istedikleriniz Kent ve Çevre forumunda

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz