Kıbrıs'ta
'hazine' çıktı
'Kral tepesi' olarak bilinen tepede toprağa gömülü olarak bulunan küpteki
26 eser, yetkililer tarafından 'hazine' olarak değerlendirildi.
ABD'li hoca söyledi, Karpaz'da bir tepede bulunan küpten, 3 bin 200 yıllık
tarihi eserler çıktı. Geç tunç çağına ait eserler arasında 'dünyada eşsiz'
örnekler var
KKTC'de 3 bin 200 yıllık tarihi eserler bulundu. Karpaz'ın Kaleburnu Köyü
yakınlarındaki 200 metre yüksekliğindeki kayalık bir tepenin zirvesinde
toprağa gömülü bir küp (pithos) içerisinde bulunan tümü tunçtan yapılmış
toplam 26 adet anıtsal nitelikli eser, gün ışığına çıkarıldı.
M.Ö 13'üncü yüzyıla işaret eden geç tunç çağına ait eserler, Doğu
Akdeniz Üniversitesi Müzik Bölümü Öğretim Üyesi olan Amerikalı
Nathanael A. May'in ihbarı sonucunda Ekonomi ve Turizm Bakanlığı'na bağlı
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Gazimağusa Bölge Şube Amirliği'nden bir
ekip tarafından ortaya çıkarıldı.
Gazimağusa Bölge Şube Amiri Hasan Tekel, May'in ihbarının, Kıbrıs
arkeolojisinde önemli yeri olacak bir keşife yol açtığını belirtti.
Tekel, hazine olarak nitelendirdiği tarihi eserlerin bazılarının dünyada eşine
rastlanmadığını, buluntuların dünyada büyük yankı uyandıracağını söyledi.
Akalar'ın madencilik örneği
Tarihi eserlerin Kaleburnu köylülerinin 'kral tepesi' olarak adlandırdıkları
200 metre yüksekliğindeki tepenin dar ve uzun zirvesinde iki yassı kayayla örtülmüş
ve tamamı toprağa gömülü bir küpten çıkarıldığı öğrenildi. Tekel,
tunç eserler ve küpün geç tunç çağına ait olup yaklaşık 3 bin 200 yıllık
olduğuna işaret ederek, bu tarihin Akalar'ın adaya ilk yerleşmelerinin ardından
maden işletmeciliğinin zenginleşip yoğunlaştığı bir dönem olduğunu
vurguladı.
Tarihi eserlerin bir kısmının 1970 yılında İnönü Köyü'nde bulunan
ve halen St. Barnabas Müzesi'nde sergilenen tarihi eserleri hatırlattığını
ifade eden Tekel, öte yandan kömür küreğinin üzerindeki Kıbrıs'ın en
eski yazı formlarından olan KiproMinoan'ın dikkat çekici olduğunu söyledi.
Bazılarının dünyada eşi yok
Gün ışığına çıkarılan eserlerin anıtsal özellikleriyle dikkat çektiğini
ifade eden Tekel, bunlar arasında henüz dünyada eşine rastlanmayan, üzerinde
üç keçi başı, kabartma ve volüt motifleri bulunan ayaklı buhurdanlığın
da bulunduğunu aktardı.
Buluntular arasında iki tane son derece iyi korunmuş buhurdanlık, Ortadoğu
ve Kıbrıs'ta yalnızca birkaç tane olduğu bilinen kömür küreği, ayrıca
burma kulplu kapaklı sürahi, bıçkı, beş tane orak ve yine Kıbrıs dışında
benzeri olmayan ve 'situla' diye bilinen üç kazan ile farklı özelliklerde kâseler
ve kazanlar yer alıyor.
Hasan Tekel, halen envanter çalışmaları ve araştırmaları süren eserlerin
en kısa sürede Şömineli Ev'de sergilenmeye başlanacağını da söyledi.
Radikal - Sefa Karahasan
|