Gecekondu:
Çarkı o döndürüyor!
Bazı gazetelerde atılan başlıkları görmemiş olabilirsiniz: 'Gecekondu
yapan yandı' veya 'Gecekondu devrimi' gibi...
Yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) tasarısına gecekondu yapan, göz yuman ve
hizmet götürenlere hapis cezası öngören bir madde ekleniyor.
Ve bizim basın bu işleri bilmezmiş gibi hop oturup, hop kalkıyor, işi
devrim boyutlarına vardırıyor.
Sanki bundan önce gecekondu yapmak yasa dışı değilmiş gibi...Yeni tasarı
da eğer yasalaşırsa, bir-iki kişinin canını yaktıktan sonra
uygulanmayacak ve getirdiğinden fazlasını götürecek.
Devletin otoritesi bir darbe daha alacak.
Gecekondu yapımının en hafif deyimiyle devletin malını (arsasını) çalmak
olduğunu biliyorum ama ben yine de gecekondudan yanayım.
Çünkü çarkı biraz da o çeviriyor.
Başbakan Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilmeden
önce kaçak bir yapıda oturduğu ortaya çıkarılmıştı.
O sırada taraftarları büyük korkular yaşadılar: Acaba bu skandal seçilme
şansını azaltır mı diye...
İki görüş ortaya çıktı; Birincisi 'kaybeder' diyenlerdi. Gerekçeleri:
en önemli görevi gecekondu ve kaçak yapıları önlemek olan birinin kaçak
yapıda oturmasının vatandaşlarca onaylanmayacağı idi.
Aralarında benim de olduğum ikinci grup kazanacağı yolunda görüş
bildirdi.
Gerekçemiz seçmenin büyük çoğunluğunun gecekondu ve kaçak yapılarda
oturduğu için Erdoğan'ı destekleyeceği idi ki, öyle oldu.
Bu ölçüde yaygın bir sorun yasayla ortadan kalkmaz. Eğer bir devrim yapılacaksa
önce ekonomik devrimin yapılması gerekir.
Yoksa bu madde yasalaşır ve uygulanırsa ekonominin çarklarını bile
durdurabilir.
1) Vatandaşın önemli sorunlarının başında barınma gelir. Sorunu çözmek
devletin görevleri arasındadır. Gecekondu kuran vatandaş sorunu kendisi çözerken,
devleti altından kalkamayacağı bir yükten kurtarmaktadır.
2) Kontrol görevlilerinin aldıkları düşük maaşa karşın yaşamlarından
hoşnut olmalarında bu kaynaktan gelen para büyük rol oynar. Yoksa devlet ve
belediyeler, tüm arsalarını satsalar görevlilerine şimdi içinde
bulundukları yaşam koşullarını sağlayamazlar.
3- İnşaat sektörü, malzeme satıcıları, ustalar, işçiler gibi kalabalık
bir grup daha bu yoldan ekmek yiyor. Yine devletin çözmekle görevli olduğu
istihdam sorununa önemli bir katkıda bulunuyorlar.
4- Ülkenin en gelişmiş mafya örgütü arsa mafyasıdır. Bunlar devletin
arsalarını vatandaşa satıp yollarını bulurlar; yoksa yol kesip gasp
yapacak, sorunu daha pahalı yollardan çözmek yine devlete düşecektir.
5- Zabıtalar ve yıkım ekipleri gecekondu bölgelerine vardıklarında,
niye o kadar büyük bir tepkiyle karşılanıyorlar dersiniz.
Çünkü binalarını yıkmaya gelen güçler, aynı zamanda binaların yapımı
sırasında kendilerine kolaylık gösteren güçlerdir de ondan.
Akşam - Yalçın Pekşen
|