Konya'da
kent ve mimarlık
Selçuklu'nun tarihsel başkentine il numarası 42 diye tam 42 katlı gökdelen
diktiler...
''Yakın yıllarda bu kente 2 kule dikildi. Ne var ki her ikisine de izin
veren belediye başkanları son seçimlerde kaybettiler... Şimdi duyduğumuza göre
3. kule için de imar hazırlığı varmış. Umarız, yeni başkan seçim sonuçlarını
da dikkate alarak karar verir..''
Konya'daki Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık
Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Osman Nuri Dülgerler'in konuşması böyle
sonlanmıştı...
Ardından söz alan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ise ''Sayın
Dülgerler'in söylediklerini not aldım...'' dedikten sonra şunları ekledi;
''Selçuklu'nun başkentinde tarihi eserlerimize yakışır bir imar yaratmak
hepimizin görevi... Bunu sağlamak için Mimarlar Odası'yla işbirliğine hazırız...''
Vali Ahmet Kayhan 'ın konuşması da sanki bir kent bilimcisinin bildirisi
gibiydi. Yerel yönetimlerin imar yetkilerine dikkat çekerek özetle dedi ki,
''Kent için karar verenler, yetkilerini kullanırken tarihin bir daha geri
gelmeyeceğini ve kültür mirasıyla birlikte yaşamanın gelecek kuşakların
da hakkı olduğunu unutmamalıdırlar...''
Türkiye Kongreleri...
2005 yılının temmuz ayında tüm ülkelerden yaklaşık 10 bin mimar İstanbul'a
gelerek ''Kentler ve Mimarlığı'' tartışacaklar.
Uluslararası Mimarlar Birliği'nce (UIA) üçer yıl arayla değişik ülkelerde
düzenlenen Dünya Mimarlık Kongreleri'nin 22'ncisine ev sahipliği yapacak
olan Mimarlar Odası, aynı konunun şimdiden yurt düzeyinde irdelenmesi amacıyla
7 bölgede ''Türkiye Kongreleri'' planladı.
Her birinde o bölgenin kentlerine bakılarak belirlenen farklı temalarla
kentler ve mimarlığın ele alınacağı Türkiye Kongreleri'nin birincisi
Konya Valiliği, Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya-Selçuklu Belediyesi, Selçuk
Üniversitesi Rektörlüğü ve Konya Ticaret Odası'nın da destekleriyle 25-26
Haziran 2004 günlerinde Konya'da yapıldı.
'Selçuklu Kulesi'(!)
''Tarihin Başkentlerinde Anıtsal Yapılar ve Yeni Mimari Çevre'' temasıyla düzenlenen
Konya Kongresi'ne katılanların ister istemez dikkatlerini çeken ''örnekler''
ise kentin silüetinde yükselmeye başlayan ''gökdelenler'' di...
Tarihin bu başkentine, ilk kuleyi yakın geçmişte ''Kombassan'' grubu
dikmiş.... Geçen yerel yönetim döneminde de ''Selçuklu Kulesi'' adıyla 42
katlı ikinci gökdelenin temeli atılmış... Ancak aynı Selçuklu'nun anıtsal
yapılarını kent silüetinden silip atan bir binaya bu adın verilmesi tepki
toplayınca, ''Kule Site'' olarak yükselmiş...
11 Haziran 2004 günü yine Konya'daydık. Üst katlarında henüz ''kaba inşaatı''
tamamlanmış bu kulenin zemin katındaki ''alışveriş ve eğlence merkezi'' ,
TBMM Başkanı Bülent Arınç 'ın katıldığı şatafatlı bir törenle açılmıştı.
Binanın ne zaman tamamlanacağı yönündeki merakımız ise yanıtsız kalmıştı...
Çünkü Kule Site'ye belediye ortak... 42 katın üleşiminde sonradan
sorunlar çıkmış olmalı ki, son yerel seçimlerden bu yana inşaatta
duraksama var...
Konya Bildirgesi
Mimarların Konya Kongresi'nde, bu kentle birlikte Antalya ve Kayseri için de
kent ve mimarlık ilişkisini irdeleyen bildiriler sunuldu. Eski İTÜ Rektörü
Prof.Dr. Gülsün Sağlamer , aynı temayı genel açınımlarla irdelerken
Mimarlar Odası şubeleri kendi saptamalarını örneklerle sundular.
Prof. Dr. Kerim Çınar, Prof. Dr. Haşim Karpuz, Prof. Dr. Güven Bilsel,
Yard. Doç. Dr. İbrahim Bakır , mimar Hakime Yıldız ve diğer konuk uzmanlar
da aynı kentlerle ilgili özgün değerlendirmeler yaptılar. Tartışma ve gözlemlerin
ışığı altında hazırlanan ''sonuç bildirgesinde'' ise özetle şu
vurgulamalar yer aldı:
- Her biri dünyanın en eski insan yerleşimleri birikimlerini taşıyan
kentlerimiz, tarihsel kimliklerinin yeterince gözetilmediği bir ''yeni yapılaşma''
baskısı ve kuşatması altındadır. Buna neden olan imar ve planlama kararlarına
göre biçimlenmek zorunda kalan yeni mimari tasarımların da aynı kentlere
yabancı ve hemen tüm kentlerde birbirine benzer ''tekdüze'' yapılı çevreleri
yaratması kaçınılmaz olmaktadır.
- Mimarlar, kendi meslek tarihleri ve sosyal-kültürel sorumlulukları ile
çelişmekte olan bu tasarım ve meslek ortamının ''mağdurları'' konumundadırlar.
Çünkü, sonuçta ortaya çıkan özensiz yapılı çevre, toplum ve kamuoyu gözünde
''mimarların ürünü'' olarak algılanmakta, bu anlayış mesleğin ve etik değerlerinin
yıpranmasına yol açmaktadır.
- Bu nedenlerle kentlerimizin ''uygarca'' gelişebilmesi için, sadece meslek
kuruluşlarının ve üniversitelerin değil, toplumun tüm kesimlerinin ve
ilgili tüm kurumların, kentlerimizi yeniden mimarlıkla buluşturacak bir imar
ve yapılanma politikasını ''hep birlikte'' talep etmeleri gerekmektedir.
Sille Forumu
Konya Kongresi'nin tarihi Sille yerleşmesindeki çay bahçesinde yapılan son
oturumu ''forum'' du. Tüm katılımcıları bu eski Rum köyünde ağırlayan
Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen ile Büyükşehir Belediye Başkanı
Tahir Akyürek, ''Artık mimarlarla birlikte olmak istiyoruz'' dediler.
Mimarlar Odası'nın Türkiye Kongreleri danışma kurulunu oluşturan Prof.
Dr. Şengül Öymen Gür, Doç. Dr. Deniz İncedayı, Prof. Dr. Yıldırım
Yavuz, Prof. Dr. Ataman Demir ve Prof. Dr. Zekai Görgülü de yerel yönetimlerle
mimar ve plancıların ''taraf'' değil ''ortak'' olmaları gerektiğini
vurgulayan değerlendirmeler yaptılar...
Türkiye Kongreleri'nin ikincisi, 27-28 Ağustos 2004 tarihlerinde Trabzon
'da yapılacak. Aynı zamanda Samsun, Ordu ve Giresun 'un da irdeleneceği
oturumlar ''Kıyı Kentlerinde Yaşam ve Mimarlık'' temasıyla gerçekleşecek...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|