Fransız Sokağı sorunu...
Galatasaray Lisesi'nin arkasında bulunan Cezayir Sokağı ile Cezayir çıkmazının
restore edildikten sonra adının değiştirildiğini ve 'Fransız Sokağı'
olduğunu duymuşsunuzdur.
Bu sokak şimdi olaylara gebe...Yakında nurtopu gibi bir sorunumuz daha
olacak: Fransız Sokağı sorunu...Olaylara 'fransız kalmayın' diye ben şimdiden
uyarıyorum.
Cezayir Sokağı, hangi mantıkla Fransız Sokağı oldu sorusunun bir cevabı
olabilir ama mantıklı olmayabilir.
Fransızca eğitim veren Galatasaray Lisesi'nin hemen arkasında bulunduğu için
bu adın verildiği ileri sürülüyor ki, mantıklı değil. Aynı mantıkla
Lise'nin önünden geçen İstiklal Caddesi'nin de 'Şanzelize Caddesi' olması
gerekir.
Sokaktaki evler de Fransız evleri değil. Tipik Türk evleri, hatta bazıları
ahşap ve pancurlu...Cezayir adına çok daha uyumlu...
Galiba asıl neden, bu sokakta hatırı sayılır miktarda şarap satılacağı
umudu ki, şarap satışına en uygun adın 'Fransız' olması bir nebze mantıklı..Cezayir
Sokağı'nda şarap satılamaz mıydı ? Aşağıda anlatacağım nedenlerden ötürü
biraz zor olurdu.
Ama yine de mantıklı değil...Memlekette şarap satacak başka yer mi
kalmadı ?
Aslında buraya kadar olan bölümde bir sorun yok gibi görünüyor.
Sahiplerinin iş yerlerine Fransızca adlar vermeleri de analarının ak sütü
kadar helal bir durum:
A La Sante, Brasserie Levantine, Cafe Artiste, Desir, Galerie de L'Art, Chez
Vous, Cafe Miro, Le Chevalier, La Vie, Provencial, La Bonbonniere, Le Terrace,
Pomme Antique, Belle de Jour, Cafe de Place, Le Caprice, Le Regal, L'Eclipse,
Chez Sakman, Coud de Foudre, Je t'aime, Point-Virgule ve Remzi Cemil İpekçi..
Salt Fransızca adlar taşıyanları saydığım sanılmasın. Hepsi bu
kadar...Hatta eksiği var, fazlası yok. Bir 'butique-cafe' olan 'Remzi Cemil İpekçi'
adı için ben şahsen -çevreye verdiğim rahatsızlıktan dolayı- özür
dilerim; anlaşılan bu ad Fransızcaya çevrilememiş.
Peki sorun bunun neresinde ?...İstanbul'daki sokak adlarının R.T.Erdoğan
ve A. M. Gürtuna'nın belediye başkanlıkları sırasında yobaz adlarıyla değiştirilmesinden
hiç gocunmayan sakallılar, Cezayir adının değiştirilmesine fena takıldılar.
Çünkü Cezayir, çağdaşlık yolunda hızla ilerlerken, dini bayrak yapıp ülkeyi
en az 50 yıl geriye götüren İslam direnişçilerinin vatanıydı. Ve bize
fena halde örnek (!) oluyordu.
Yobazlar bu amaçla sokakta protesto yapılmasını önlemek için kurulan
kontrol düzeneğine karşı çıkıyorlar.
Bu arada sokakta lokantası bulunanların iş ortakları veya çok yakın
arkadaşları da yobazlara karşı 'Bu sokağı nasıl hedef gösterirsiniz ?'
diye hop oturup hop kalkıyorlar.
Dün baktım, hedef tutmuş; protestolar başlamış. Yakında Fransız Sokağı'nda
bir Cezayir direnişi yaşanırsa hiç şaşırmayın.
Akşam - Yalçın Pekşen |