reklam

13 Temmuz 2004 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Mimar Sinan'ın kemikleri sızlıyor!..

Diyanet İşleri'nin yayımladığı rapordaki "Çok uzun minareler depremde tehdit oluşturuyor" uyarısına kulak asan olmadı...

Deprem bekleyen İstanbul'da en tehlikeli yapılar arasında, yapımı tamamen denetim dışı olan ve aşırı yükseklikleriyle dikkat çeken cami minareleri de bulunuyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, 17 Ağustos 1999'daki depremin ardından cami ve minare boylarının oranlarıyla ilgili hazırladığı çalışma kadük olunca, Türkiye'nin her yerinde denetimsiz ve projesiz camiler mantar gibi türemeye başladı. Oysa rapora göre, minarenin ortasıyla kubbenin üst kısmının aynı hizada olması ve açılarının uygun olması gerekiyor. Ancak, yeni yapılan minarelerde bu kurala dikkat edilmiyor. Ayrıca, cemaat kapasitesi 2 bin 500 ve daha fazla olan camilerde minare sayısının iki, şerefe sayısının iki, küçük camilerdeki minarelerin tek şerefeli olacağının açıkça belirtilmesine rağmen, bu kurala da uyulmuyor.

'Altın oran' unutuldu
Diyanet'in raporunda, minarelerin projesiz ve denetimsiz yapıldığına dikkat çekilerek, önlem alınmazsa olacak bir depremde, 17 Ağustos 1999 depremine benzer sonuçların oluşacağı vurgulandı. Raporda, minare boylarında Mimar Sinan ve Leonardo da Vinci gibi ünlü mimar ve sanatçıların uyguladığı "altın oran" kuralının uygulanması istendi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, "Cami yapmak isteyenler, başvurularını mülki amirlere yapmalıdır" dedi. Minaresiz TBMM Camisi projesiyle tanınan mimar Behruz Çinici de, "Şimdiki camiler Sinan'ın kemiklerini sızlatacak halde" diye konuştu.

'Depremde çevreye zarar verdiler'
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın raporunda, 17 Ağustos depreminden sonra yurtta yapımı süren 1176 camiyle ilgili şu çarpıcı rakamlar elde edildi:

*Camilerin yüzde 80.9'unun inşaat ruhsatı, yüzde 55.6'sının mimari, yüzde 64.4'ünün de betonarme projesi yok.
*17 Ağustos'taki afette cami ve müştemilatların depremden en çok hasar gören yapılar olduğu görülmüştür.
*İncelemede, cami ve müştemilatıyla, çevresinde bulunan diğer yapılardaki hasarın bir kısmına, minarelerin bu yapıların üzerine yıkılması sonucunda meydana geldiği tespit edilmiştir.
*Minarelerin bir hesabı ve projesi olmadan inşa edildiği, yapımında fen ve sanat kurallarına uyulmadığı, çok yüksek yapıldığı, rüzgâr, fırtına ve depreme karşı güvenliğinin bulunmadığı, buna bağlı olarak can ve mal emniyeti açısından risk teşkil ettiği görülmüştür.
Milliyet - Önay Yılmaz

 

Temmuz 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

17 Ağustos depreminden sonra kaliteli bina üretimine destek olmak amacıyla öncelikle 27 ilde başlayan yapı denetimi hakkında tüm konular Yapı Denetimi forumunda

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz