İzmir
Kuş Cenneti 24 saat gözlenecek
İzmir
Kuş Cenneti'nde kameraların sayısı 3'e çıkarılarak, 24 saat süreyle kuşlar
huzursuz edilmeden gözlenebilecek. İzmir Kuş Cenneti Doğa Koruma ve Milli
Parklar Mühendisi Ahmet Akkaya, yapılan sayımlarda cennetteki 235'in üzerindeki
kuş türü içinde en kalabalık koloniyi, sayıları 17-18 bine ulaşan
flamingoların oluşturduğunu söyledi.
Akkaya, teleskopla yapılan yuva sayımında, Kuş Cenneti'ndeki flamingo
kuluçka kolonisi sayısının 5 bin çift olarak belirlendiğini bildirdi. Bölgede
flamingoların her geçen yıl üreme sayısının arttığını ve İzmir Kuş
Cenneti'nin dünyanın sayılı flamingo kuluçka merkezlerinden biri haline
geldiğini kaydeden Akkaya, bu yıl 660 yavrunun dünyaya geldiğini, bu sayının
ay sonuna doğru daha da artmasının beklendiğini kaydetti.
Türkiyeli flamingoların yanı sıra 11 Fransız ve 4 İspanyol flamingonun
da İzmir Kuş Cenneti'nde kuluçkaya yattığını tespit ettiklerini söyleyen
Ahmet Akkaya, sayıları Avrupa'da çok az olan tepeli pelikanların da İzmir
Kuş Cenneti'nde giderek, çoğaldığını kaydetti.
Akkaya, bu yıl 40 tepeli pelikanının kuluçkaya yattığını tespit
ettiklerini söyledi. İzmir Kuş Cenneti'nde kuluçka adasını ve diğer kuluçka
merkezlerini 24 saat gözetlemek ve kuş gözlemevindeki ziyaretçilere göstermek
amacıyla 2 kamera ile 24 saat gözlem yapıldığını belirten Akkaya, şöyle
konuştu:
“Ziyaretçilerin kuluçkadaki kuşları rahatsız etmemesi ve bilim adamlarının
sürekli gözlemde bulunması için geçen yılın sonunda konulan 2 kameraya önümüzdeki
günlerde bir ilave kamera daha geliyor. Bu sayede tüm kuluçka merkezlerini sürekli
gözlem altında tutacağız. Avcıların da bölgeye girmemesi için kamera ile
gözlem çok yararlı oluyor.”
Yaban hyatı Koruma Sahası
İzmir'in 25 kilometre kuzeybatısındaki Kuş Cenneti, Gediz Nehri'nin
eskiden döküldüğü yerde, tuzcul ve tatlı su bataklıkları, koylar,
tuzlalar ve 3 lagünden (dalyan) oluşan 8 bin hektarlık geniş bir kıyı
sulak alanı. Tekel'in Çamaltı Tuzlası ile bitişik olan cennette ilk koruma
çalışmalarına Orman Bakanlığı'nca 1980 yılında başlandı.
1982 yılında Su Kuşları Koruma ve Üretme sahası olarak tescil edilen
saha, 1994 de Homa Dalyanı(Kuş Cenneti) Yaban Hayatı Koruma Sahası olarak
koruma statüsü kazandı ve halen bu statü devam ediyor.
Tüm yıl saha içinde her türlü avcılık yasaklanırken saha tatlı su,
tuzlu su ve acı su olmak üzere 3 farklı yaşam alanını birden kapsayan
ender yerlerden biri olma özelliğine sahip.
Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin organize ettiği kış ortası kuş sayımları
28-31 Ocak 2000'de yapılmış, 217'nin üzerinde kuş türü gözlemlendi. Yapılan
çalışmalara göre bu türlerin 54'ü yerli geri kalanı da göçmen kuş.
Kuş Cenneti'ne her yıl ortalama 50 bin kuş uğruyor. Doğal ve arkeolojik
sit alanı olan Kuş Cenneti'nde ziyaretçi merkez binası, kuş seyir kuleleri,
sabit dürbün ve gezi bisikletleri bulunuyor.
Uluabat Gölü Leylek Dostu Köyler Projesi
Elektrik direklerine yuva yapan ve tellere çarparak ölen leyleklerin
korunmasını amaçlayan “Uluabat Gölü Leylek Dostu Köyler Projesi”,
meyvelerini vermeye başladı.
Bu yıl 27 yuvada dünyaya gelen 80 yavrudan 16'sının, göç rotaları,
konaklama, kışlama ve üreme alanları, göç takvimleri, üreme ve hayatta
kalma başarıları ile popülasyonlarındaki değişimler araştırılması
amacıyla halkalandığı bildirildi.
Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğal Hayatı Koruma Derneği, Bursa Valiliği
ve Uludağ Üniversitesi (UÜ) öncülüğünde, Bursa'daki kamu kurumları ve
sivil toplum örgütlerinin katılımıyla “Uluabat Gölü Yönetim Planı”
çerçevesinde hazırlanan projeyi, Uluabat Gölü Yürütme Kurulu ve UÜ Kuş
Gözlem Topluluğu (ULUKUŞ) birlikte yürütüyor.
Proje sorumlusu Ziraat Yüksek Mühendisi Franziska Arıcı, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, proje kapsamında pilot köy seçilen Eskikaraağaç,
Fadıllı ve Gölyazı köylerine “Bir Yuva da Siz Kurun” kampanyasıyla yapılan
toplam 27 yuva platformunda, 80 yavrunun büyümelerini tamamlamak üzere olduğunu
söyledi.
Bu köylerde açık elektrik hattının TEDAŞ tarafından kablolu sisteme dönüştürülmesi
ile ölümlerin büyük oranda azaldığını ve leylek popülasyonunda artış
meydana geldiğini ifade eden Arıcı, Halkalama Kuş Araştırmaları Derneği'nin
Ankara'dan gelen uzman üyeleri, ULUKUŞ üyeleri ve gözlemci köy çocuklarının
desteği ile yetişen yavrulardan 16'sının, örnekleme yöntemiyle seçilerek,
halkalandığını kaydetti.
Arıcı, halkalama ile leyleklerin göç rotaları, konaklama, kışlama, üreme
alanları, göç takvimleri, üreme ve hayatta kalma başarıları ile popülasyonlarındaki
değişimlerin araştırıldığını belirterek, halkalamada yavrulara halka
takılması yanında, ağırlıklarının, bacak,kanat ve gaga uzunluklarının
da ölçüldüğünü bildirdi.
Gölyazı Belediyesi'nin itfaiye aracıyla halkalama çalışmasına yardım
ettiğini dile getiren Arıcı, şöyle konuştu:
“Halkalamayı en az 5 kişi ile gerçekleştirdik. İki kişi itfaiye aracı
yardımı ile yavruları yuvadan alarak özel sepetle aşağıya indirirken, bir
kişi yavruyu müdahale pozisyonunda tuttu, bir kişi kayıtları işledi, bir
kişi de halkalamayı gerçekleştirdi. Ebeveyn leyleklerin, kısa zamanda
halkalanan ve yuvalarına geri konulan yavruların yanına geldikleri, çalışmadan
hiç etkilenmedikleri gözlendi.”
Hürriyet |