|
En erken 10
yılda biter
 'Nükleer santral inşaatı
bugün başlasa 2014'ten önce bitmez' diyen yetkililer, önce güvenlikle
ilgili mevzuat çalışması yapılması gerektiğini vurguladılar.
Nükleer santralın devreye girmesi için olası en erken tarihin 2014 olduğu
öğrenildi. Çalışmaların başlangıç aşamasında olduğu ve inşa
edilecek santral sayısı olarak ifade edilen üç rakamının kesinleşmediği
kaydedildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın üst düzey iki ismi Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa seyahati ile tekrar alevlenen nükleer santral
inşaatı çalışmalarına açıklık getirdi. Milliyet'e birbirinden bağımsız
olarak bilgi veren iki yetkili, çalışmaların başlangıç aşamasında olduğunu
ve özellikle güvenlikle ilgili mevzuat çalışması yapılmasına ihtiyaç
duyulduğuna dikkat çekti.
Yetkililer, ihale şartnamesinin hazırlanma aşamasına geçildiğinin açıklandığını
hatırlatmamız üzerine, "Eşzamanlı olarak şartnamenin nasıl olacağı
üzerinde hazırlıklar yapılıyor. Ancak güvenlikle ilgili bölüm olmadıktan
sonra ona nasıl şartname diyebilirsiniz" yanıtını verdiler.
Sayı kesin değil
Nükleer santralın Türkiye'nin sahip olmak istediği nükleer programın bir
ayağı olacağına dikkat çekildi. Santralın inşaasında elektrik arz -
talep dengesinin de dikkate alındığı belirtilirken, "İnşaata bugün
başlansa bile 2014'ten önce bitmez" değerlendirmesi yapıldı.
Buna paralel olarak yenilenmekte olan elektrik arz - talep dengesi çalışmalarının
muhtemel açığın önceki projeksiyonlara göre 2007 değil 2011'de yaşanacağını
gösterdiği kaydedildi. Öte yandan 2014'te yıllık elektrik tüketim
talebinin 350 milyar kilowatt saate ulaşacağının hesaplandığı, bu artış
nedeniyle santral veya santralların ihtiyaç duyulan yatırımlar haline geleceği
ifade edildi. Bununla birlikte inşaa edilecek santral sayısının üç olarak
açıklanmakla birlikte bazı hesaplamaların da iki santralı gösterdiği,
kesin santral sayısının belirlenmediğine dikkat çekildi.
Öte yandan Erdoğan'ın Fransa gezisi sırasında gündeme getirdiği nükleer
santral için işbirliğinin Fransız firmalarına iş verilmesi anlamına
gelmediği belirtildi. Belirlenen yeni politikanın sadece santral yapmak değil,
aynı zamanda bu konuda Türkiye'nin bilgi birikimi oluşturmasını sağlamak
olduğu, diğer ülkelerle yapılacak işbirliğinin bu çerçevede değerlendirilmesi
gerektiği kaydedildi.
Milliyet - Seçkin Ürey |
