Ferhad Paşa
Külliyesi de onarılacak mı?
Dostum Prof. Dr. Rona Aybay, Mostar’la ilgili yazım üzerine, bana
telefonda bir cami yıkımı üzerine çok önemli bilgi verdi.
Rona Aybay, Bosna’da 8 yıl İnsan Hakları Mahkemesi yargıçlığı yaptı,
daha sonra mahkeme kapandığı için de görevi sona erdi.
Verdiği bilgilerden özetlediklerim:
‘Herkes Mostar Köprüsü yapıldı, açılıyor diyor, birçok kişi
Kanuni’nin Mostar’a köprü yapın, diye emrettiğinden söz ediyor.
Mostar adı, bu mevkiye köprü yapıldıktan sonra verilmiştir. Zaten Mos;
Sırp, Hırvat, Boşnak dilinde köprü anlamına gelmektedir.
Ben bu çevredeki bir külliyenin (caminin) nasıl tahrip edildiğini
anlatacağım.
Banja Luka’da bir Ferhat Paşa Camii vardı. Bu cami UNESCO tarafından
koruma altına alınmış, kültürel miraslar listesinde yer alan yapılardandı.
Bir gece Sırplar, gece sokağa çıkma yasağından faydalanarak camiyi bir
gece içinde yıkıp yok ettiler, adeta jiletle kazınmış gibi bu eserden tek
bir iz bırakmadılar.
Daha sonra bölgede yaşayan Müslüman cemaatin başvuruları üzerine karar
alındı ve camiin bulunduğu noktada temel atma töreni düzenlendi.
Törene yabancı ulusların temsilcileri davetliydi, açılış törenine katılanlara
Sırplar, taş ve sopalarla saldırınca, davetliler kaçarak canlarını zor
kurtardılar.
Bu olay yüzünden de projenin uygulanmasından vazgeçildi.
2004 yılında görevim sona erdi, durumu merak ediyorum.
Ayrıca bu saldırılar sırasında çevrede bulunan mezarlıklar da yok
edildi. Tarihi belge niteliğindeki mezar taşları da kırıldı.’
Külliyenin kurucusu Bosnalı Gazi Ferhad Paşa, Sokollu Mehmed Paşa’nın
memleketi Sokol’dandır.
Ekrem Hakkı Ayverdi, Ferhad Paşa’nın Saraybosna’daki vakfiyesinin
Safer 995 (Ocak 1587) tarihli olduğunu bildirir.
Bu belgeye göre; Ferhad Paşa, burada camiden başka, mektep, hamam, çeşme,
saat kulesi, türbe, kervansaray, mahzen, 200 dükkánlı çarşı, Çırkvena
suyu üzerinde köprü, Vırbas suyu üzerinde ahşap köprü, su yolu ve
havuzu, su kemeri Çırkvena’dan Tophane’ye kadar uzanan 5 arşın genişliğinde,
kaldırımlı bir yol yaptırarak vakfetmiştir.
Zaman içinde bu binalardan birçoğu kaybolmuştur.
İkinci Dünya Savaşı’nda harap olmuş, ancak savaştan sonra onarılmıştır.
Sırp ateşinden büyük zarar görmüş, 7 Mayıs 1993’te de Sırplar
tarafından mayınlarla temelinden yıktırılmıştır.
Barbarların kuru gürültüsü yüzünden bu projeyi bir kenara atanları
yasal platformda cezalandırmalıyız.
Türk devleti ve hükümeti, Ferhad Paşa Camii sorununu çözmelidir.
Hürriyet - Doğan Hızlan |