GAP doğa zengini
Fırat kaplumbağalarını unuttu.
Başbakanlık GAP İdaresi tarafından yaptırılan biyolojik çeşitlilik araştırması
sonucunda 'acilen' koruma altına alınması gereken 30 alan belirlendi.
GAP'taki 324 kuş türünden biri de arıkuşu.
GAP Biyolojik Çeşitlilik Araştırması bitti: Bölge, en az 857 türe ev
sahipliği yapıyor. İki yıllık araştırmada tükendiği sanılan türlere
ait izler ve tarım bitkilerinin ataları bulundu.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye), Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin
doğal zenginliğini ortaya çıkaran 'GAP Biyolojik Çeşitlilik Araştırması'nı
bitirdi. BM Kalkınma Programı'nın (UNDP) desteğiyle, Başbakanlık GAP İdaresi
tarafından yaptırılan çalışmayla, bölgede 'acil' koruma altına alınması
gereken türleri ve yaşam alanlarını içeren 30
'öncelikli alan' belirlendi.
Yaklaşık iki yıl süren çalışmada, biyolojik çeşitliliği temsil eden
sırtlan, ceylan, yabankeçisi, boz ayı, karakulak, vaşak gibi büyük
memeliler ile, sürüngenler, kelebekler, kuşlar ve tehdit altındaki bitki türleri
üzerine yoğunlaşıldı.
En az bilinen bölge
Bugüne kadar Güneydoğu Anadolu, biyolojik çeşitlilik açısından Türkiye'nin
en az bilinen bölgesiydi. Türkiye'nin en geniş kapsamlı biyolojik çeşitlilik
araştırması olma niteliği taşıyan proje, bölgenin ne kadar zengin olduğunu
da gösterdi. Çalışma, kuru çayırlıklar, tarım alanları, meşe çalılıkları
ve ağaçlıkları, nehir kıyıları, sulak alanlar ile yüksek dağların, bölgenin
tehlike altındaki peyzajları olduğunu ortaya çıkardı. Bölgedeki doğal
hayat açısından en temel sorun olarak 'tarımın yayılması ve yoğunlaşması
gösterildi ve yörenin özgün peyzajı olan kuru çayırları hızla bozup yok
ettiği de belirlendi.
WWF'den 24 öneri var
Proje Koordinatörü Yıldıray Lise, proje kapsamında rapor hazırladıklarını
belirterek, "Raporda, bütün öncelikli alanlarda yapılması gereken
araştırma ve koruma çalışmaları önerilerini GAP İdaresi'ne sunduk. Bölgede
'Biyosfer Rezervi' ilan edilmesi, toprak ve doğal kaynak kullanımının tanımlanması,
sürdürülebilir kullanım ile etkin koruma konusunda 24 öneri geliştirdik.
Bu önerilerin hayata geçmesi, bölgede doğa koruma ve sürdürülebilir kalkınma
çalışmalarının gerçekleştirilebilmesi açısından çok önemlidir. Bu önerileri
gerçeğe dönüştürmek için bölgedeki kurumların yanı sıra yöre halkının
isteği ve desteği büyük önem taşımaktadır" dedi.
Neler varmış neler...
GAP bölgesinde yapılan çalışma sonucunda ortaya çıkan veriler şöyle:
Arazi çalışmaları sonucunda bölge genelinin yüzde 81'inden tür
verileri toplanarak 857 türe ait 22 binden fazla kayıt elde edildi.
Anadolu leoparı ve 1950'li yıllarda neslinin tükendiği sanılan Hazar
kaplanının bölgede hâlâ var olabileceğine dair kayıtlar yapıldı.
Türkiye'nin ilk ayrıntılı çizgili sırtlan çalışması yapıldı. Bölgenin
bu tür için Türkiye'deki en önemli yaşam alanı olduğu belirlendi.
Toplam 324 kuş türü (Türkiye toplamının yüzde 72'si) belirlendi.
Bunların en az 195'inin GAP bölgesinde ürediği saptandı. Türkiye içinde
üreyen yeni bir kuş türü olarak bozkır ötleğinin varlığı tespit
edildi.
Avrupa'da koruma öncelikli türlerden boz kirazkuşunun dünyada en çok bu
bölgede olduğu belirlendi.
Bilim dünyası için yeni bir tür olan Harran kertenkelesi bulundu. Türkiye'deki
sürüngen türlerinden yüzde 42'sinin, yani 54 türün Güneydoğu Anadolu'da
olduğu belirlendi.
Nesli tehlike altında olan Fırat kaplumbağasının yuvalanması için
Dicle Nehri'nin barajsız bölgelerinde uygun yaşam alanları saptandı.
Bölgede, 82'si endemik (dünyanın başka hiçbir yerinde yetişmeyen), varlığı
tehdit altında 384 bitki türü belirlendi. GAP'ın nohut, buğday gibi tahıl
ürünlerinin yabani atalarını barındırdığı da saptandı.
Radikal - İbrahim Günel
|