Her Yönüyle Mimardı...
Hemen tüm mesleklerde olduğu gibi, mimarlıkta da ''nedir'' sorusu son
zamanların en gözde gündemi... Çünkü, yine hemen tüm mesleklerde olduğu
gibi mimarlıkta da ''bu olmamalıydı'' denen örnekler yıldan yıla çoğalıyor...
Nedeni ise süregelen şu çıkarlar düzeninde, mesleklerin çoğunun tarih
içindeki ''varoluş nedenlerine'' uygun hizmet veremez hale gelmeleri...
İnsanın ya da toplumun esenliğini değil, ''kazancın'' güvencesini temel
alan sistem, doktorluktan mühendisliğe, hukuktan tasarım dünyasına kadar
hemen tüm alanlarda uzmanları ve hatta sanatçıları da ''bencil sipariş bağlarıyla''
tutsak alıyor...
Böylesi bir ''mesleki hizmet'' ortamına karşı ''mesleki onur'' ve
sorumluluklar için mücadele etmeyi yaşamlarının ''etik dünyasıyla'' bütünleştirenler
de yıllarını hem kişisel direnişleriyle, hem de ''meslek odalarında''
emektarlıkla geçiriyorlar...
Selçuk Batur , işte bu ''nesli tükenmekte'' olan meslek insanlarımızdandı.
Ülkemiz mimarlığında ''mimarlığı savunan'' yüreklerden biri olarak
unutulmaz katkılarını bizlere armağan ederek aramızdan ayrıldı...
Sadece yakınlarının ve meslektaşlarının değil, Türkiye'nin binyıllara
uzanan bir ''mimarlık ülkesi'' olduğunu bilip de bu eşsiz değerini
yitirmeye başlamasından ötürü ''hicap'' duyan herkesin yeri doldurulamaz
bir kaybı olarak...
Özgeçmişi ne kadar da ''özlü''...
1939'un son ayında İstanbul'da doğmuş... Yani, ''savaş yılları'' çocuğu...
İkinci Dünya Savaşı yıllarının...
Bir ulusun, onca emperyalist kuşatma ve çatışma arasında ''kendi
onurunu'' bağımsız kalarak koruması için nelere katlandığını küçük
yaşlarda tanımış, yaşamış...
Hem o hiç eksilmeyen ''yurtsever'' duygularının, hem de yine o hiç terk
etmediği ''azla yetinip çok çalışmak'' erdeminin temelinde, yine o yokluk içindeki
gururlu yılların payı olmalı...
Sonra İTÜ Mimarlık Fakültesi'nden 1962 yılında mezuniyet... Hemen bir
ay sonra da Mimarlar Odası 'na üyelik...
Yani, ''27 Mayıs Devrimi'' nin genci... Türkiye'ye yeniden bir umut,
yeniden bir aydınlanma coşkusu kazandıran, 1962 Anayasası'nın özgürlük dünyasıyla
birlikte mesleğe adımını atan ''devrimci'' bir mimar...
Eminim ki öyle olduğu için de yaşamı boyunca hep ''hukuku'' ve ''hakları''
savunan bir mimar olarak aynı devrimci ruhu mesleğinin ve tüm çalışmalarının
odağında korumaya aldı...
Nitekim, 1962-67 yıllarında çoğu meslektaşı gibi ''modernist batıcılığın''
parlaklığına kapılmak yerine, kendi ülkesinin değerlerine sarılarak İTÜ'nün
Mimarlık Tarihi Kürsüsü'nde asistanlık yaptı. Aynı yıllarda ''Kasr-e
Hayr al Şarki'' kazılarında, 1966-74 arasında da ''Kalenderhane Camisi''
restorasyon çalışmalarında kazı mimarlığı ve yapım kontrollüğünü yürüttü...
Ardından bütün bu derinliklerle güçlenen mesleğini uygulamaya da dönüştürmek
üzere başlattığı ''serbest mimarlık'' yılları... Hemen tüm tasarımlarında,
''önce mimarlığın ilkelerini'' ve hemen yanında kamu yararı ile yaşam ve
çevre değerlerini, en çıkarcı müşterilerine bile bıkmadan, usanmadan
anlatarak...
Selçuk Batur'un meslek odasına sunduğu emeğini özetlemek bile olanaksız...
1970'lerdeki Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreterliği'ni ve ardından
Şube Başkanlığı'nı, aynı dönemlerle birlikte 2000'lerde artık ''Selçuk
Ağabey'' olarak yeniden üstlendiği Mimarlık Dergisi Yayın Kurulu Sekreterliği'ni
belki de bir kitapta derleyip, genç kuşak oda yöneticilerine ''rehber''
olarak sunmak gerek...
1979-80 yıllarında yayımladığı ''Çevre'' adlı mimarlık ve sanat
dergisini de şimdi benzer yayınları çıkartanlar keşke okuyup
esinlenebilseler...
1977'de Balkan Mimarları Konferansı 'nı, 1978'de Ağahan Mimarlık Vakfı
Semineri 'ni organize eden Selçuk Batur'un, mimari proje yarışmalarında da
iki birincilik, bir ikincilik, bir üçüncülük ve sekiz mansiyon kazanmış
olması, ayrıca dört yarışmada jüri üyeliği yapması, ''her yönüyle
mimar'' olduğunu kanıtlamıyor mu?..
İşte böylesi bir mimarın yaşam arkadaşı, meslektaşı ve can yoldaşı
Afife Batur 'la birlikte ''mimar'' kızı Ayşe 'ye ve doktor kızı Aslı 'ya
başsağlığı dilemek ne kadar zor.
Onları kucaklarken, Türkiye mimarlığının ve tüm ulusun da başı sağolsun,
anıları herkese önder olsun.
Cumhuriyet
|