8400 yıllık ‘kamusal alan’
bulundu
Konya’nın
Çumra İlçesi’ndeki 9 bin yıllık Çatalhöyük’teki kazılarda henüz
rastlanamayan kamusal alan, Aksaray Kızılkaya Köyü yakınlarındaki
Musular’daki kazılarda ortaya çıkarıldı.
Dünyanın bilinen en eski yerleşim birimlerinden Aksaray sınırları içindeki
10 bin yıllık Aşıklıhöyük yakınlarındaki Musular mevkiinde, 8 yıldır
devam eden kazılar bu yıl sona erdi.
En eski buluntusu 8 bin 400 yıl öncesine tarihlenen Musular’ın bir toplu
yaşam alanı değil, Aşıklıhöyük’te yaşayan insanların ortak kullandığı
bir mekan olduğu belirlendi.
9 bin yıllık geçmişe sahip Çatalhöyük’te kalabalık bir yerleşim
olmasına rağmen henüz ortak kullanılan bir alana rastlanmazken, Aşıklıhöyük’ün
‘uydu yerleşimi’ olduğu ortaya çıkan Musular’da, ‘organize yaşam’ın
izlerini taşıyan bir ‘kamusal alan’ bulundu.
Buradaki kazıları yürüten İstanbul Üniversitesi Prehistorya Ana Bilim
Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mihriban Özbaşaran, Aşıklıhöyük yakınlarında
Yellibelen, Gedikbaşı ve Musular olmak üzere üç ayrı ‘uydu yerleşim’
bulunduğunu, Musular’daki kazılarda çanak çömleksiz Neolitik Çağ insanının
günlük yaşamına ilişkin ilginç ve çarpıcı bilgiler elde ettiklerini
vurguladı.
Ortak Kullanılan Alan
Özbaşaran, Musular’da yaklaşık 20 metrekare genişliğinde bir yapıyı
gün ışığına çıkardıklarını belirterek, “Zemini doğal boyalarla kırmızı
renge boyanmış bu yapının bulunduğu alan yerleşim amaçlı olarak kullanılmamış.
Kazılarda rastlanan yaban öküzü kemiklerinden de anlaşıldığı kadarıyla,
bu alan ortak kullanılmış. Avladıkları hayvanları burada parçalayarak,
paylaşıyorlar ve kemiklerini de buraya gömüyorlardı” dedi.
Özbaşaran, burada da Aşıklıhöyük’te olduğu gibi çok sayıda kesici
ve delici alet bulduklarını söyledi.
Su Kanalının Ne İçin Yapıldığı Tam Anlaşılmadı
Ortak kullanılan yapının zemininin kırmızı renge boyanmasının burayı
farklı kıldığını ve özel anlamlar yüklediğini belirten Özbaşaran, aynı
alanda göze çarpan taşlarla örülmüş su kanalının ise ne için yapıldığını
tam olarak anlayamadıklarını ifade etti.
Öküzleri Birlikte Avlıyorlardı
Kazı ekibindeki uzmanların yaptığı incelemelerde o dönemde avlanılan
yaban öküzlerinin sadece omuz yüksekliğinin 1 metre 70 santimetre olduğunun
tespit edildiğini dile getiren Özbaşaran, “Avın böyle büyük olduğu bir
yerde tek başına avlanmanın imkanı yok. Bu nedenle avlanmaya gruplar halinde
çıkan o dönemin insanı zorlu bir mücadele veriyordu. Musular’da çok sayıda
obsidyen taşından yapılmış, mızrak, ok ucu, bıçak gibi kesici ve delici
alet bulundu” diye kaydetti.
Son Derece Düzgün Bir Yerleşim Planı
Aşıklıhöyük’te evlerin ve sokakların dizilişine bakıldığında son
derece düzgün bir yerleşim planının ve şehirciliğin göze çarptığını
anlatan Özbaşaran, çöplerin bile düzgün bir şekilde depolandığı bu
toplumda ortak yaşamın ve görev paylaşımının, düzenli hayatı getirdiğini
kaydetti.
NTVMSNBC
|