reklam

11 Ağustos 2004 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Türkler ve Binalar...

Milletlerin estetik zevkleri olur mu? Daha doğrusu milletlere ait özel estetik tercihler var mıdır? Bunu bilemem, ancak şunu biliyorum, biz Türkler şehircilik alanında ve mimarideki zevksizliğimizle ünlüyüz. Bunun yoksullukla ne kadar ilgisi var, onu da bilemiyorum. Geçen haftalarda Kastamonu'nun Küre Dağları'nı gezmiştik. Bundan 100 yıl ya da 50 yıl önce yapılmış binaların bugün yapılanlardan çok daha estetik olduğunu gördük.

Karadenizliler, ülkemizin inşaat sektörünün en etkin temsilcileri olarak bilinirler. Ancak bu etkinlik, ne kadar olumlu bir sonuç veriyor, işte orası çok tartışmalı. Rize, doğal güzellik olarak dünyanın en güzel kentlerinden birisi, ancak gelin görün ki şehir Karadenizli inşaatçıların elinde bir zevksizlik ve beton yığınına dönüşmüş durumda. Dünya güzeli sahil yüksek ve çirkin beton apartmanlarla kapatılmış, arkasındaki dağları, doğal ihtişamı reddeden bir görüntü ortaya çıkmış.

İstanbul'da yapılanlar üzerinde konuşmak bile gerekmiyor. Gidin Galata çevresinde yüz yıl veya daha önce yapılmış binalara bakın, bir de onların yanı başında yapılmış yeni binaları görün, ulusal mimarimiz üzerine bir görüş sahibi olabilirsiniz. Bu konudaki en çarpıcı örneklerden birisi Büyükada'daki belediye başkanlığı binasıdır. Büyükada, çok önemli tarihi binaların yer aldığı bir yer. Dünyanın dört bir yanından mimarlar 19. yüzyılın sonunda kendi ülkelerinin mimari zevklerini Büyükada'ya yansıtmak amacıyla çok farklı üsluplarda değişik binalar yapmışlar. Bu binaların kimi yeni sahipleri ellerindeki kıymetten habersiz gizli gizli o binanın yerine apartman yapmayı hayal ediyor ya da bir pundunu bulup yapıyor. Bütün bunlara rağmen Büyükada'da hâlâ bakmaya doyamayacağınız çok sayıda eski bina bulunuyor.

Belediye başkanlığı da iki sene öncesine kadar, çok güzel bir eski ada konağında çalışmalarını sürdürüyordu. Şimdiki bina ise İller İdaresi tarafından yaptırılmış. Tam anlamıyla bir mimari felaket. O binanın mimarı, hangi akla hizmetle, sırtını denize dönmüş, denize bakan penceresi bile olmayan, bu çirkinlik anıtını, Büyükada'ya yapmaya karar vermiş, anlamak, çözmek mümkün değil. Ben olsam, mimarlık fakültelerinde Adalar Belediye Başkanlığı binasını, kötü mimarinin bir örneği olarak ders konusu yaparım. Onca güzel binanın yanına bu binayı yapan mimarı da Mimarlar Odası disiplin kurulana veririm.

Toplumsal Tarih dergisinin bu ayki sayısında, bundan tam yüz yıl önce İkdam gazetesinden bir haber aktarılıyor. Haber Beyoğlu caddelerinin genişletilmesi üzerine yapılan uygulamalara dikkat çekiyor.

Tam yüz yıl önce benzer konuların tartışıldığını görmek, insanı umutsuzluğa sevk ediyor. ''İnşası mutasavver (tasarlanan) olan binalar hakkında beyan-ı fikir ve mütalaa etmek, belediye idarelerinin hakkıdır. Bu inkâr edilemez çünkü binanın tarz-ı inşası bir güzel sokağın manzarasını büsbütün ihlal edebilir. Dersaadet'de ve bilhassa Beyoğlu'nda ufak bir gezinti, şehrimizde böyle bir komisyona ne dereceye kadar lüzum olduğunu anlamak için kafidir. Zannedilir ki kalfalarımız sanayi-i mimariyenin, bedayi-i sanatın düşmanı olup, bil-iltizam (kasıtlı olarak) çirkin binalar inşa ediyorlar. Böyle kalfaların yaptıkları binalar, hiçbir tarzı mimariye tevafuk etmez (uymaz). O garip şekiller hiçbir şeye benzemez... Halbuki bir mimar, inşa edeceği binanın tenasüb ve zarafetini düşündükten maada, o bina yanında bulunan veya inşası mukarrer olan ebniyeyi (binaları) dahi nazar-ı dikkate alır. Dersaadet kalfaları hiss-i sanattan mahrumdurlar.''

Görüldüğü gibi bu sorun tam yüz yıl önce aynı bugünkü gibi tartışılıyor ve çözüm bulunamadığı için şikayetler ediliyormuş. İkdam gazetesi bu yazıyı o zaman İstanbul'da yayın yapan Levant Herald gazetesinden aktarmış ve kendi görüşlerini de şöyle ifade etmişti: ''Filhakika kalfalarımız inşaatta sanat-ı mimarinin hiçbir kaidesine riayet etmezler. Daha doğrusu vakıf değildiler. Kalfaların münasebetsizliği en ziyade sayfiye olan yerlerde görülür.''
Cumhuriyet - Oral Çalışlar

 

Ağustos 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31
diğer aylar için tıklayın

Kentin fiziksel çevresi, sorunları ve kentli olmak üzerine görüşlerinizi Kent başlığı  altında tartışıyoruz.

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz