Times Meydanı 100 yaşında
New York'un Times Meydanı (Times Square) 8 Ağustos 2004'te 100 yaşını
kutladı. Kitaplarda bu bölgenin 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde
evsizlere, eşcinsellere, sarhoşlara, hayat kadınlarına ve mafyaya yuva olduğu
anlatılır. Dünyaca ünlü meydan, zaman içinde büyük bir kimlik değişimine
uğrayarak bugünkü halini aldı. Bu kimlik değişimi, aslında Amerika'nın
kimlik değişimini yansıtıyor. Her yıl yaklaşık 30 milyon kişinin ziyaret
ettiği Times Meydanı , bugün Amerika'nın eğlence, medya ve kapital merkezi.
Tarihi Olympia Tiyatrosu burada kuruldu . Bölgede yer alan 40'tan fazla
tiyatroda yüzlerce Broadway şovu sahneleniyor. 12.500 otel odasının, 250
holdingin, toplam 21 milyon metrekarelik ofis mekânının, 251'den fazla
restoranın, 10 sinemanın yer aldığı, 231 bin çalışanın işyerinin
bulunduğu, günde 1.5 milyon kişinin gelip geçtiği, her yıl 500 bin insanınyılbaşı
gecesini kutladığı bir alan. New York'un ortasında 42. ile 47. sokaklar arasındaki
alanın Broadway ve7. Cadde ile kesiştiği noktaları kapsayan bu bölge, kente
gelen turistlerin ziyaret ettiği yerlerin başında gelir. Meydana geldiğinizde,
haberleri ve Dowjones endeksine ait bilgileri gösteren elektronik yazı bantlarının
ve video görüntülerinin aktığı ışıklı binalar dikkatinizi çeker. Ünlü
Broadway şovlarının sahnelendiği tiyatro binalarının yanı sıra dünyanın
en büyük şirketlerine de ev sahipliği yapıyor Times Meydanı . Morgan
Stanley, NASDAQ, BMG Entertainment, The Schubertt Organization vb. Eskiden Long
Acre Square olarak bilinen meydanın adı, ünlü The New York Times gazetesinin
ofisini buraya taşımasından sonra 1904 yılında değiştirilmiş.
ABC televizyonunda canlı yayınlanan ''Good Morning America'' programı da
her sabah Amerikalılara Times Meydanı'ndan merhaba diyor. Milyonlarca insanın
gelip geçtiği bir panayır yeri gibi burası. Kimisi çok katlı dev mağazalarda
alışveriş yapıp Amerikan rüyasına katıldığını hayal ediyor. Kimisi
Madame Tussaud Müzesi'nin girişine konulan insan boyutundaki mumya heykellerle
fotoğraf çektiriyor. Kimisi sokak kaldırımlarına koyduğu tezgâhta fotoğraf
ve hediyelik eşya malzemesi satıyor. Elinde mikrofonuyla bir kadın gücü
yettiği kadar bağırarak İsa 'yı anlatıyor ve kilise için para topluyor.
Falcı kızlar, beş dolara el falı bakmak için kolunuzdan çekiştiriyor. Çinliler
masaj yapacakları müşterileri toplamaya çalışıyor.
Ellerinde fotoğraf makineleri ve kameralarla gezen turistler, gördüklerini
belgeliyor. Makine mühendisi Türk genci, pirinç üzerine isim yazarak günlük
yemek parasını kazanmaya çalışıyor. Polis, yaptığının sanat olmadığını
söyleyerek kovalıyor, o yılmadan yine kuruyor tezgâhını... İnsanlar dışında
her şey büyük ve yapay görünüyor Times Meydanı'nda.
Her gün on binlerce kişinin gelip geçtiği, farelerin cirit attığı,
nemli ve ağır kokulu metro istasyonundan çıktığınız anda kendinizi
binlerce reklam panosunun ve göz alıcı parlaklığın ortasında
buluveriyorsunuz. Sanki her gün aynı Disney şovu sergileniyor bu meydanda. Acımasız
kapitalizm ve yaşam savaşı veren milyonlar başrollerde... Ortam,
1845'lerdeki Manchester gibi, zenginlerin geçtikleri yollar üzerinde fakirlik
görüntüleriyle karşılaşmalarını engelleyecek şekilde görgüsüz bir şatafatla
dekore edilmiş. Neyse ki, cennet uzak değil. Birkaç dakika yürüme
mesafesinde, 42. Sokak ile 6. Cadde'nin kesiştiği yerde Bryant Park ve hemen
yanında muhteşem New York Halk Kütüphanesi var!
Cumhuriyet - Zülal Kalkandelen
|