Yiğit burda belli olur
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın tüm belediye başkanlarına hitaben ‘kaçak
yapıları hiç acımadan yıkmaları’ talimatını vermesinin üstünden üç
beş gün geçmeden, İstanbul ciddi bir sel ve su baskını felaketi yaşadı.
Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, başta
son olaydan çok zarar gören Alibeyköy yöresi olmak üzere su baskını altında
kalan yerlerdeki riskli evlerin tespitine başlanacağını açıkladığı
bildiriliyor.
Topbaş, ‘Kimse kusura bakmasın, dere yataklarındaki çarpık yerleşim
yerlerini yıkım ile kaldırarak istimlak etmekte kararlıyız’ demiş.
Önce bir görevi yerine getirelim:
İstanbul Valiliği ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı bu son olayda
iyi bir sınav verdiler.
Halkı önceden uyardılar. Çözümler ürettiler. Önlemler uyguladılar ve
çok daha büyük sıkıntılara yol açacak bir felaketin zararını asgariye
indirdiler.
İçtenlikle kutluyoruz.
Ama Sayın Başbakan’ın celallenip de ‘kaçak yapıların yıkılmasını’
emretmesi var ya...
Ona tek kelimeyle güldük. Sebebini de bu yazının sonunda yazdık.
Evet... Üç beş mahallede, yüz, üç yüz binayı yıkarsınız. Bilinen ağlamalı,
zırlamalı sevimsiz görüntüler yaşanır. Belediye ekipleri taşlanır. Ama
ne örneğin ‘son belediye seçimi sırasında yapılan kaçak yapılar’ gerçekten
yıkılıp da durum ondan önceki noktaya dönebilir, ne de Başbakan’ın
talimatı tam ve onun istediği gibi yerine getirilse, sorun çözülebilir.
Sonunda bakarsınız ki İstanbul’da hiçbir şey iyileşmemiş. Yıkılanlar
gitmiş ama onların yerine yeni kaçak binalar dikilmiş.
Çünkü bunların hiçbiri sorunu temelden çözmüyor. Çözülmeyen sorun
da dönüp dolaşıp karşınıza çıkıyor. Olay bu kadar basit.
Bırakın sorunu temelden çözmeyi -o konuya başka yazıda gireriz-, biz
daha üst noktadan çözümle ilgili bir soru yöneltelim:
Kendi yöresinde gecekondu yapımına engel olmadığı için cezalandırılmış
tek bir belediye başkanı, tek bir belediye yetkilisi gösterebilir misiniz?
Önce belediyelerdeki -görevini yapmayan- yetkili ve sorumluları yargının
önüne çıkartın, onları cezalandırın da sırtına yorganını alıp şehre
gelen ve bir gecekonduya sığınan garibin evini başına sonra yıkın...
Buyurun... Hem de Belediyeler Yasası’nı yeniden çıkarmak üzeresiniz. O
yasaya sorumluları cezalandıracak caydırıcı ağırlıkta hüküm koyun, o hükmü
uygulayın, halkımız ve belediyecilerimiz de ‘Vaay... Pabuç amma da pahalıymış’
desin, sonra görelim.
Hay Allah... Daha yazacak çok şey vardı, yer kalmadı. Ama zararı yok. Bu
kafa bizde iken, bu konu nasıl olsa kim bilir daha kaç kere karşımıza
gelir. Biz de kalanı o zaman yazarız. Ama bitmeden özellikle AKP’lilere bir
şeyi söyleyelim:
Türkiye’de iktidarın gerçek gücü gecekondu savaşında belli olur.
Hadi bakalım... Yenebiliyorsanız ortaya çıksanıza!
Hürriyet - Oktay Ekşi
|