reklam

25 Ağustos 2004 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

İstanbul afetlere ne kadar hazır?...

İkisi de İstanbul'u 17 Ağustos'ta vurmuştu. Deprem 17 Ağustos'ta Marmara'yı ve İstanbul'un bir bölümünü yerle bir etmişti.

Bundan tam beş yıl sonra yine bir 17 Ağustos günü bu kez de sel altüst etti İstanbul'u.

Sadece beş yıl geçti aradan. Geriye ne kaldı, hangi dersler çıkarıldı? Koskoca bir hiç. Depremi bırakın hatırlamayı onu hatırlatacak hiçbir şeyin kalmasına da müsaade etmedik. Yalova Belediye Başkanı bu yıl anma töreni düzenlememe kararı aldığını ifade ederken 'Acıları tazelemenin bir anlamı yok.' demiş. Düzce Valiliği de anma törenleri yaptırmamış.

Evet belki acıları deşmenin bir anlamı yok; ama unutmanın ne faydası var? İstanbul'da, Yalova'da, Sakarya'da ya da Kocaeli'nde depremi hatırlatacak hiçbir şey kalmadı geriye. Keşke törenleri hiç kaldırmasalar ve yıllarca Marmara'yı yerle bir eden bir depremin olduğunu insanlar hatırlasa. Keşke şehirlerin ortasında depremden yıkılmış birkaç binaya hiç dokunmasaydık. Japonlar Kobe depreminden sonra kırılan fay hatlarını koruma altına alıp müze yapmışlardı. Kuşkusuz bunu yapmalarının altında yatan sebep acıları sürekli deşelemek değil sadece unutmamak, gelecek nesillerin de hatırlamasını sağlamaktı. Belgrad'a gittiğimde, NATO tarafından 1995 yılında bombalanan binalara hiç dokunulmadığını gördüğümde çok şaşırmıştım. Bizi gezdiren taksici "Başımıza yağan bombaları unutmamak için bunları hiç onarmıyoruz." demişti.

Balık hafızalı bir toplum olduğumuz kesin. Ama hafızalarımızı biraz zorlayarak hatırlayalım günlerce yıkılmış evleri, kayıp insanları, enkaz altında kalmış insanları konuşmuş yerle bir olmuş mahalleleri, siteleri, ortadan kalkmış şehirleri izlemiştik. Yakınlarımız kaybolmuş, en sevdiklerimiz binaların altında kalmıştı. Ama sonra ne oldu, hangi dersi çıkardık bütün bunlardan?...

Yine seçim dönemlerini fırsat bilip bir katı zor taşıyan temellerin üstüne dört beş kat daha çıktık. Sanki yaşananlar hemen yanı başında olmamış gibi. İstanbul gibi deprem kuşağında olan Meksika'nın başkenti Mexico City 1986 yılında 8,1 ile yerle bir olduktan sonra 1999 yılında da 7,6 ile sarsıldı. Hem de Marmara Depremi gibi 45 sn. sürdü bu deprem. Ama sadece iki kişi, o da kalp krizinden öldü. Çünkü bina yapımı konusunda öyle sert tedbirler getirdiler ve uyguladılar ki bunun karşılığını da 1999 depreminde aldılar.

17 Ağustos 2004'te bir başka tabii afet yaşadı, Marmara Bölgesi. Bu kez felaketin adı seldi. Mahalleler sular altında kaldı. Herkesin yüreği ağzına geldi. Sel geçti, herkes bunu da unuttu. En azından seli yaşayanların kendisi unuttu. Büyükşehir Belediyesi acil olarak dere yatağına yapılmış binaları kamulaştırma yoluna gidileceğini, buraların yeşil alan olacağını duyurdu. Ancak bunca sel felaketini yaşayanlar sanki kendileri değilmiş gibi kamulaştırmak için sadece 10 daire sahibi gönüllü oldu. Diğerleri de TV ekranlarından belediyeyi tehdit edip evlerinden çıkmamakta kararlı olduklarını beyan ettiler. Aslında sorun sadece Alibeyköy'de değil. İstanbul, belirli yerleri saymazsak yanlış yapılaşmalar şehri sanki. Türkiye'nin her açıdan en önemli bölgesi kötü şehirleşme ve yanlış yapılaşma yüzünden, depremin ve doğal afetlerin tehdidi altında.

İstanbul'da şehirleşme bir belediye sorunu olmaktan çoktan çıkmış durumda. Bir hükümet hatta bir devlet sorunu halinde. Yanacak canları, hiçbir paranın asla satın alamayacağı acıları saymıyorum; Allah korusun ciddi bir deprem ya da başka bir doğal felaket İstanbul'a kaç paraya mal olur... On milyarlarca dolar. Belki de çok daha fazlası. O nedenle çok daha az parayla İstanbul'un belli yerlerini yıkıp yeniden yapalım. Keşke Türkiye'nin laiklikten başka da önem verdiği bir konu olsa.
Zaman - Mehmet Kamış

 

Ağustos 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31
diğer aylar için tıklayın

Kentin fiziksel çevresi, sorunları ve kentli olmak üzerine görüşlerinizi Kent başlığı  altında tartışıyoruz.

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz