Dünyanın önemli tarihi eserleri
İtalya'nın önde gelen gazetelerinden La Repubblica 19 Ağustos 2004
tarihinde yayınladığı Viaggi di Repubblica dergisinde "Dünyanın 100
önemli tarihi eseri S.O.S. veriyor" başlığını ana tema olarak ele almış.
Çok iyi biliyoruz ki, "S.O.S." acil tehlike halinde verilen imdat
sinyali anlamına geliyor.
Viaggi di Repubblica dergisi bugün dünyada risk altında bulunan 100 tarihi
eseri ve antik kalıntıları gündeme getiriyor. Derginin kapağında Selçuk'ta
Efes Harabeleri'nde bulunan Celsus Kütüphanesi'nin fotoğrafı da yer alıyor.
Ege'de Bulunanlar
Bu tarihi eserler arasında yıkılanlar ve kaybolmaya yüz tutanlar da var. Ayrıca
başka ülkelere kaçırılan tarihi eserler konusu da çok önemli. Ancak dergi
bu sayısında onlardan söz etmiyor.
Dünyada risk altında bulunan 100 önemli tarihi eserler arasında Türkiye'dekilerden
de örnekler veriliyor. Selçuk'ta Efes Harabeleri, İzmir'de Kemeraltı
Sinagogları, Ankara'da Augusto Tapınağı, İstanbul'da Küçük Ayasofya
Camii ve Kariye Müzesi risk altında bulunan dünyanın önemli tarihi eserleri
arasında gösteriliyor.
Risk altında bulunan öteki ülkelerdeki tarihi eserler arasında Çin'de Çin
Seddi, Mısır'da Tebe Tapınağı, Güney Afrika'da Namaqualand Ulusal Parkı,
Suriye'de Bosra Antik Roma Şehri, Meksika'da Quetzcalcoati Tapınağı da var.
Risk altında olduğu belirtilen dünyanın önemli tarihi eserlerinin bir kısmı
Amerika, Japonya, İngiltere, Kanada, İtalya ve Avusturalya gibi ülkelerde de
bulunuyor. Bu da gösteriyor ki tarihi eserlerin korunması konusu bugün dünyanın
önemli bir sorunu haline gelmiş. Bu ortak sorunun çözümü için çaba
harcamak gerekiyor.
Bir ülkede bulunan tarihi eserler ve antik kalıntılar tüm dünya ülkelerine
bilgi ve kültür kaynağı oluşturuyor. Tarihi eserleri bulunduğu ortamda,
aslına yakın yenilme ve bakım işlemler ile dünyanın hizmetine sunmalıyız.
Bu değerli kültür mirasından tüm dünya ülkelerinin yararlanabilmesi için
uluslararası mali destek fonlarına ihtiyaç var. Uluslararası tarihi eser kaçakçılığını
önlemek için de bu zorunlu.
Turizm Potansiyeli
Çevremizdeki tarihi eserleri değerli bir kültür mirası olarak görmek ve
onlara sahip çıkmak zorundayız. Tarihi eserler aynı zamanda uluslararası
turizmi ve ticaret hayatını canlandıran bir özelliğe sahip.
Türkiye'nin sahip olduğu tarihi ve doğal varlıklar henüz dünya ülkelerine
yeterince tanıtılmış değil. Türkiye tarihi ve doğal varlıklarını,
uluslararası kriterlere uygun altyapı yatırımlarını da tamamlayarak, dünyaya
tanıtmak zorunda.
Yurtdışında dünyaca ün yapmış tarihi ve turistik yerleri gezip gördükçe
başta Ege Bölgesi olmak üzere ülkemizdeki turizm potansiyelinin çok daha
fazla olduğunu daha iyi anlıyoruz. Bu potansiyelin daha iyi değerlendirilmesini
ve ekonomimize güç katmasını sağlamalıyız.
Yeni Asır - Şener Muter
|