Hasan Özyer'in Israrı
Hasan Özyer , yıllar önce telefon etmişti. Kendisini tanıyıp tanımadığımı
sordu, ben de tanımadığımı, ismen bildiğimi söyledim. Hasan Özyer o yıllarda
ANAP Muğla Milletvekili'ydi. Aynı zamanda TBMM Çevre Komisyonu üyesiydi.
Onun Fethiye'nin Gemile koyunda mahkeme kararlarına rağmen turistik tesis yapımında
ısrarını konu alan yazılar yazmıştım. Beni bu yazılarım için aramış
ve haksız olduğumu söylemişti. Ben de kendisine bana gönderilen mahkeme
kararlarından söz etmiştim. Eğer söyleyeceği bir şey varsa köşemde yayımlayabileceğimi
de eklemiştim. Göndermedi.
Hasan Özyer'in yetenekli bir siyasetçi olduğuna inanıyorum. 3 Kasım 2002
seçimlerinde ANAP'ın artık bir şansı kalmadığını anlamış, AKP'ye geçmiş
ve böylece Meclis'teki yerini garantilemişti. Özyer, şimdi AKP Muğla
Milletvekili. Gemile koyundaki inşaat projesinden de bir türlü vazgeçmiyor.
Hiçbir mahkeme kararı onu yolundan döndüremiyor. Fethiye'den gelen bir
mektup, Özyer'in yine iktidarın bir parçası olarak bu işi bitirmeye niyetli
olduğunu gösteriyor. İşte mektup:
''AKP Muğla Milletvekili Hasan Özyer, sit kararını ve inşaatının mühürlenmesi
kararlarını iptal davalarını kaybetmesine (temyiz ve temyizin düzeltilmesi
istemi dahil); inşaat ruhsatının imar mevzuatına ve onanlı imar planlarına
uygun olarak alınmadığı gerekçesiyle iptaline rağmen, kendine uygun yasa
çıkarttırarak inşaatını tamamlamayı planlıyor. Oysa ki ruhsatı iptal
edilen bu inşaatın yıkımı için valilik geçtiğimiz yıl ödenek beklediğini
yazmıştı.
27 Temmuz 2004 tarih, 25535 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2863 sayılı
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası'nı değiştiren 5226 sayılı
yasanın 8. maddesi 2863 sayılı yasanın sit alanlarında geçiş dönemi
koruma esasları ve kullanma şartları ile ilgili 17. maddesine şu paragrafı
ekledi: 'Koruma Bölge Kurulu'nca sit alanı olarak ilan edilen yerlerde; bu
kararın ilanından önce imar mevzuatına ve onanlı imar planlarına uygun
olarak alınmış yapı ruhsatı ve eklerine göre subasman seviyesi tamamlanmış
yapıların inşasına devam edilebilir...'
Konuya ilgili mahkeme kararları açısından bakarsak: (Özyer) Yapı
ruhsatlarını imar mevzuatına ve onanlı imar planlarına uygun olarak almadı.
İmar planlarının onanmasındaki uygunsuzluk nedeniyle Muğla Valiliği'ne inşaatın
ruhsatının iptali için açılan dava kazanıldı. Ayrıca Hasan Özyer, inşaatının
durdurulma ve sit kararının iptali için açtığı davaları kaybetti. Temyiz
de sonuç vermeyince Danıştay'da karar düzeltmesi istedi, bu istemi de
reddedildi.
İnşaatın durdurulması için ilk tespit (13 Ağustos 1997) yapıldıktan
sonra da inşaat sürdürüldü ve Muğla Valiliği'nin 18 Ağustos 1997 tarihli
yazısı 'inşaatın mühürlendikten sonra da sürdürüldüğünü ancak
jandarma müdahalesiyle durdurulabildiğini' belirtiyor (İstendiğinde kopyası
gönderilebilir). Bu arada inşaatın rahatça tamamlanabilmesi için olsa gerek
köyün yolu da genişletiliyor.
Bayındırlık ve Çevre bakanlıklarının ve de Karayolları'nın bu yörede
yol açmanın çevreye ve de özellikle Kelebekler Vadisi'ne zarar vereceğinden
valiliği yol açmaktan men eden yazıları var ve de Valiliğe ÇEKÜL kanalıyla
iletilmişti. Bölge içerisinden geçen ve teklif alanına ulaşan yol bu
kapsamda kalmakta olup, yol üzerindeki her türlü genişleme ve tadilat
konusunda Koruma Kurulu'nun görüşünün alınması gerekmektedir. Mevcut
yolun kullanılması yoluyla taşınacak her türlü malzeme ve insan trafiği söz
konusu vadinin ve Faralya Köyü'nün doğal ve ekolojik değerlerini olumsuz
etkileyecektir... Bu yolun açılması ile koruma bölgesi dahilinde gerek
trafik, gerekse insan yükünün artacağı, altyapı sorunlarını beraberinde
getireceği, bu alandaki başka yatırım taleplerini arttıracağı ve ekolojik
açıdan büyük önem arz eden Faralya ile Kelebekler Vadisi'nin doğal niteliğini
olumsuz etkileyeceği açıktır... Dolayısıyla gerek ulusal mevzuatımız
gerekse taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve yukarıda bahsedilen
nedenlerden dolayı, bölgenin ekolojik yapısı göz önünde bulundurularak bu
bölgemizin herhangi bir yapılaşmaya maruz bırakılmaması gerekmektedir.
Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 14.07.1997 tarihli yazısında Kıdırak-Faralya
arası yolla ilgili olarak görüşü aşağıdaki gibidir: 'Söz konusu yolun
...yapımı talep edildiği takdirde; yoğun bitki örtüsüyle kaplı olan yörede,
adı geçen koylara ve köylere ulaşmak için mevcut yolun standart hale
getirilmesi gerekmektedir. Bu kesimde yol, arazi yapısından dolayı, büyük
ölçüde yarma yapılarak inşa edileceğinden, yapım sırasında çevreye ve
bitki örtüsüne zarar vermemiz kaçınılmaz olacaktır.'
Buna rağmen iki metre yarma yapılarak yol açımı Kelebekler Vadisi'nin üzerindeki
Hisar (Asar) mahallesini geçerek köyün ikinci mahallesi Kızılcakaya'ya
kadar gelmiş ve sürmekte, yakında asfaltlanacakmış. Böylece yörede büyük
çapta inşaat yapmak isteyenlerin işleri kolaylaşmış oluyor. Çünkü
mevcut yol gereksinimi karşılayacak kapasitedeydi. Ama büyük boy inşaat
makineleri için yeterli olmuyordu.''
Mektup böyle. Özyer ANAP milletvekili iken başaramadığı ruhsatsız inşaat
faaliyetini bakalım bu kez AKP milletvekili olarak başaracak mı? Merakla
izliyorum. Özyer'in inadına da saygı duyuyorum... AKP yöneticileri de böyle
bir milletvekiline sahip olmaktan gurur duyacaklardır.
Cumhuriyet - Oral Çalışlar
|