reklam

01 Eylül 2004 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Raci Bademli'nin 'Cinleri'...

Tam bir yıl oldu Raci Bademli'mizden ayrılalı... O'nun da sevdiklerinden, ülkesinden ve hepimizden...

Geçen yıl yitirdiğimizde; ''hep yaşayacak'' demiştim. Sadece anıları ve güzellikleriyle değil; ''gördükleri ve uyardıkları'' ile de hep bizimle olacağını yazmıştım...

O kadar haklı çıktım ki 365 günde sayısız kez ''Raci'nin söylediği gibi'' dedik... Bir o kadar da; ''işte bunu demek istemişti'' ...

Birlikte sevdiğimiz bir meslektaşımla Raci'yi anarken anımsatmıştı. 1990'lı yılların sonları ve 2000'lerin başlarında Bursa Büyükşehir Belediyesi 'ne şehircilik danışmanlığı yaparken, kenti ''imar'' etmek adına ''imha'' eden planlardan artık kurtulabilmek için şunu önermiş ''Mevcut durumu imar planı yapalım, yeter...''

Bu ''ders verici'' sözün anlamını kavramak yerine ''tersinden'' anlayanlar ise ''itiraz'' etmişler ve demişler ki; ''ama o zaman, önceden yükselmiş uygunsuz binalar kollanmış olmaz mı?''

ODTÜ'nün belki de en insancıl ve en ''yaşamdan'' yana şehircilik hocasının yanıtı, böylesi bir ''anlayışsız'' anlamaya verilecek en güzel karşılık olmuş: ''En iyisi siz artık imar planı değil, rami planı yapın...''

Neden mi?

İmarın tersten okunuşu ''rami'' de ondan...

İmar uyanıkları
Geçen bir yıldaki buna benzer ''beraberliklerimizden'' hangi birini anlatsam...

Raci Bademli ile adına ''İmar Cinlikleri'' demeye karar verdiğimiz ortak bir kitaba niyetlenmiştik. Hani şu ''binalara kot verilmesi'' gibi sürekli değişen kurallardan yararlanarak, 4 kat imarlı arsaya 7 katlı bina yapılabilmesini sağlayan ''cinlikler'' gibi...

Ya da ''düzmece senetle borçlanma'' yöntemiyle ''alacak'' davaları açılarak, arazilerin imar kuralı yerine ''yargı kararıyla'' bölünmesi gibi...

Bunlara tam benzemese de yeni bir ''imar cinliği'' denebilecek ''uyanıklık'' örneği de geçenlerde Muğla Koruma Kurulu çalışmalarında karşımıza çıktı. Eğer kitabımızı hazırlayabilseydik, eminim ki Raci'nin de en başta yer almasını isteyeceği türden bir uyanıklık...

Türkiye'nin en geniş SİT alanları Muğla'da. O kadar ki içlerinde çok sayıda köy, mahalle hatta ilçe merkezleri bile bulunuyor...

Böylesine geniş bir korumanın, ''yöredeki doğal ve kültürel zenginliği yaşamla buluşturmak ve gelecek kuşaklara da taşımak'' amacını içerdiğini anlatan, aynı nedenle de SİT alanlarında yaşamanın ''ayrıcalık'' olduğu anımsatılarak, kurallara uymanın ''herkesin çıkarına'' olduğunu vurgulayan ilanlar köy kahvelerine ve kamuya açık yerlere asıldı...

Hedeflenen ise sadece ''bilgi ve bilinç aktarma'' değildi. SİT'lerdeki yasadışı uygulamaların ''güzellikleri de yok etmek'' anlamına geldiğini ve bu nedenle yasalardaki cezaların da ''toplum adına'' uygulandığını duyurmaktı...

Son günlerde işte bu duyuruların yanında bir ilan daha var. ''Yapılaşmada SİT Artık Sorun Değil'' başlıklı ilanda ''tekerlekli mobil evler'' resimleriyle tanıtılıyor. ''Arsanıza konut yapabilmek için imar izni mi alamıyorsunuz?'' sorusunun altında ise ''bize gelin, birlikte değerlendirelim'' denerek ''tekerlekli ev çözümü'' açıklanıyor. Üstelik, SİT'lerde ''dolaşabilme'' yeteneği de olan bu evlerin özellikleri arasında ''çevreci'' oldukları bile sayılmış...

Raci Bademli'yi bir kez daha özlemle anarken, ''acaba'' diyorum; ''Muğla Valiliği bu uyanıklığın üzerine gidemez mi?''

Doğaya ve tarihe karşı imar suçu ''tekerlekle'' işlendiğinde ''masum'' olunamayacağına göre, yürüyen evleri böylesi ''cinliklerle'' pazarlayanlar aynı suçlarında nasıl özgür olabilirler?
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Ağustos 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31
diğer aylar için tıklayın

Öğrencilerin buluşma noktası: Kampüs Forumu

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz