Ege’de
havalar bozmadan bir arkeoloji turu atın
Tarih meraklısı olabilirsiniz. Belki bugüne kadar birçok tarihi mekanı
da ziyaret ettiniz, peki kaç kez arkeolojik kazı alanı yani ören yeri
gezdiniz. Türkiye’nin dört bir yanı arkeolojik kazı alanlarıyla dolu ve
bunların çoğu gezilebiliyor.
İsterseniz tarihin, iğneyle kuyu kazarcasına hassasiyetle ortaya çıkarılışını
canlı izlemeniz mümkün. Kazı çalışmalarının çoğu eylül ortalarında
son buluyor ama arkeologların şimdiye kadar ortaya çıkardığı eserleri yıl
boyunca görebilirsiniz. Sizin için, ören yerleri arasından küçüklü büyüklü
bir seçme yaptık.
Yılın en popüler ören yeri
Troya
Pek çok kişi adını bu yıl başrolde Brad Pitt’in oynadığı Troy
filmiyle öğrense de, Troya binlerce yıldır duruyor yerinde. Çanakkale’den
22 km. uzakta bulunan Troya, ilk yerleşmenin M.Ö. 3000’de başladığı, Batı
Anadolu’daki en önemli Tunç Çağı kentlerinden biri. Homeros’un İlyada
Destanı’nda detaylarıyla anlatılan kayıp şehir Troya’yı 19. yüzyılda
Almanlar bulmuştu. 1988’de kazıyı Tübingen Üniversitesi’nden Prof.Dr.
Manfred O. Korfman devraldı. Troya’da Türkçe, İngilizce ve Almanca bilgi
panoları var. Ayrıca şehri gezenlerin kendi başlarına tarihini öğrenmelerini
sağlayacak bir rehber kitap da bulunuyor.
Ören yeri, Troya I (M.Ö. 2960) ve Troya II ( M.Ö. 2500) dönemi olmak üzere
ikiye ayrılıyor. Megaron binasının üzerine geçen yıl yapılan çatı ile
hem binanın orijinal yüksekliği anlaşılabiliyor, hem de Troya’nın rüzgarlı
yapısı. Gelen turistler Troya savaşlarının geçtiği tahmin edilen 20 bin
metrekarelik bir alana yayılan Troya surlarını, ayrıca aşağı kentin bir bölümünü
de görebilir. Kentte 1970’in başlarında yapılmış bir tahta at var.
Troya’yı gezenlerin buranın tarih öncesi bir yerleşme olduğunu ve bu yüzden
bugüne ulaşabilen çok görkemli kalıntılar sunamadığını bilmeleri
gerekli. Troya filminden sonra özellikle yerli turist çok arttı, bu yıl
gelen turist sayısının 500 bine ulaşacağı tahmin ediliyor. Ören yeri yıl
boyunca gezilebilir, öğrencilerden giriş ücreti alınmıyor. Normal giriş
10 milyon lira. Ulaşım için Çanakkale’den Troya’nın hemen yanında
bulunan Tevfikiye köyüne gelen dolmuşlar, ya da 12 km. uzaktaki Ezine’den
yine bu köye minibüsler kullanılabilir. Kendi aracıyla gelecekler, İzmir
yolunda Çanakkale’den güneye inerken ya da Ezine’den kuzeye çıkarken
Troya sapağından 5 km içerde bulunan kente girebilirler.
Bu sene 750 bin kişi gezdi
Efes
İzmir’in Selçuk ilçesine 3 km uzaklıktaki Efes Antik Kenti’nin
tarihi, arkeolojik buluntulara göre M.Ö. 5000 yıllarına kadar dayanıyor.
Amfitiyatro, İsabey Camii, Odeon Meydanı, Artemis Tapınağı ve Yamaç Evleri
önemli yapılarından. Yamaç evlerinde restorasyon ve onarım sürüyor.
Kentte Saint Jean Anıtı ve daha sonraki dönemlerde de Bizans ve beylikler dönemini
kaplayan kale ve yamaçlarındaki diğer kalıntılar gezilebilir. Vedius
Gimnazyumu’nda da kazı sürüyor. Bilet fiyatları yabancı turistler için
15, yerli turistler için 5 milyon lira. Saint Jean Kilisesi’ne yabancı
turistler 4 milyon, yerli turistler 2 milyon lira ödeyerek girebilir. Efes Müzesi’ne
de yabancı turistler 4, yerli turistler 2 milyon lira ödüyor.
Efes Antik kenti ören yeri İzmir’in Selçuk ilçesine 3 km; Meryem
Ana’ya 7 km uzaklıkta. Selçuk’a ise otoban veya İzmir- Aydın karayolu üzerinden
gelinebilir. Efes antik kenti Aydın’a 50, Kuşadası’na 18 km uzaklıkta.
Ziyaretçilerin büyük bölümü turla gelen gruplar. 2004 başından ağustos
sonuna kadar sadece antik kenti 750 bin ziyaretçi gezdi. Kentin iki girişi
var; Meryem Ana yolu üzerinde üst giriş ve Kuşadası yolunda alt giriş.
Efes antik kentine özel araç olmadan gelmek için Selçuk- Kuşadası minibüslerine
binilebilir. Efes kavşağında inilip 500 metre yürünerek yaya olarak da ulaşılabilir.
Yürüyüşü sevenler için farklı bir tercih de Selçuk içinden Pamucak - Kuşadası
Kavşağı’na kadar devam eden 4 km uzunluğundaki yol. Efes kavşağından içeri
dönüyorsunuz. Ağaçlı, zemini bisiklet ve yürüme yolu olarak düzenlenmiş
bu yolda keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Selçuk’un içinde bulunan
Efes Müzesi’ne ve ören yeri de dahil tüm birimlere yazın 8:00 - 19:00, kış
sezonunda ise 8:30 - 17:30 arasında girilebilir.
Acele edin, belki de son kez göreceksiniz
Allianoi
İzmir Bergama’nın 18 km. kuzeydoğusunda bulunan, antik Pergamon kentine
bağlı antik bir su terapisi merkezi. Yakında Yortanlı Barajı’nın suları
altında kalacak. Dünyada az sayıda bulunan ‘asklepion’lardan (Sağlık
Merkezi) biri olan Allianoi’de 1998’den beri kurtarma kazısı yapılıyor.
Helenistik Çağ, Roma Çağı, Bizans ve Osmanlı’nın son yıllarında
kullanılmış bir merkez. Zengin buluntular her yıl eylül ayında Bergama Müzesi’ne
götürülüyor. Kazı Başkanı Ahmet Yaraş, kazıya 2000’den beri
sponsorluk yapan Philip Morrris Sabancı’nın bu yıl sponsorluğunu çekmesiyle
zor zamanlar yaşadıklarını söylüyor. Trakya Üniversitesi’nden Arkeolog
Yard.Doç. Ahmet Yaraş, ‘DSİ yetkilileri 2005’in sonunda barajda su
tutulmaya başlanacağını söylüyorlar. Bir senemiz kaldı ama şimdiye kadar
Allianoi’nin sadece onda biri gün yüzüne çıktı. Çok ziyaretçi geliyor,
bu yüzden Allianoi’nin içinde ahşaptan bir gezi yolu ve otopark yapıldı.
Turizmi çekmek istiyoruz, biz bu kentin kurtarılacağına inanıyoruz’
diyor.
Roma köprüsü, geçiş yapısı, doğu batı doğrultusunda Decumanus adı
verilen bir cadde, kuzey güney doğrultusunda Cordo Caddesi, 9 bin 700
metrekarelik alan içinde sıcak suyu olan ılıca, 2 çeşme yapısı, 4 inzula
(yapı adası), bir kilise, iki şapel, dört ayrı nekropol, bir de doğu köprüsü
kentte görebileceklerinizden. Ilıca yapısı çok önemli çünkü içinde hálá
sıcak su kaynıyor ve kadın hastalıkları ve romatizmaya iyi geliyor.
Allianoi’ye gitmek için Bergama’dan İvrindi güzergahına giden tüm araçlar
kullanılabilir. İzmir-Bergama arası 109 km. İvrindi’den 60 km kadar yol alındıktan
sonra da Allianoi’de olunuyor. Kentin içinde bilgilendirme panoları ve
haritalar var. Giriş ücreti yok, bütün yıl gezilebilir.
Tiyatrolu yamaç kenti
Metropolis
Başkanlığını Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dokuz Eylül Üniversitesi
adına Prof. Dr. Recep Meriç’in yaptığı İzmir’in Torbalı ilçesindeki
Metropolis kazıları 1989’da başladı. Roma uygarlığı öncesi Helenistik
dönemin bir ürünü olan Metropolis kentinde bugüne kadar bir tiyatro, 70
metre uzunluğunda bir stoa (gezinti yeri) ve küçük bir meclis binası
bulundu. Roma döneminden ise hamam ve konutlar gün ışığına çıkarıldı.
Bu yıl bunlara yeni ortaya çıkarılan bir gimnazyum ve hamam kompleksi de
ekleniyor.
Ören yeri yıl boyu ücretsiz olarak gezilebilir. Metropolis belki Efes gibi
kapısı olan bir yer değil ama yamaçta kurulan bu kentin tiyatrosu ve meclis
binası güzelliğiyle gezenlerde hayranlık uyandırıyor. Kentte Türkçe ve
İngilizce tanıtıcı levhalar, ayrıca güvenlik görevlilerinden
istenebilecek bilgilendirici broşürler de var.
Metropolis İzmir’in 40 km uzağındaki Torbalı ilçesinden 7 km mesafede
bulunan Yeniköy’de yer alıyor. Torbalı’dan Yeniköy’e her saat başı
dolmuş var. İzmir’den Kuşadası, Bodrum, Marmaris tarafına gidenler de
Torbalı’dan itibaren Metropolis levhalarını takip ederek kente ulaşabilirler.
Bu arada Yeniköy de şirinliğiyle çekici bir yer. Köydeki Abdülhamid
zamanından kalma cami ve köy çeşmesi de görülebilecek yerlerden.
Metropolis, Efes Antik kentinden 30 km uzaklıkta, Adnan Menderes Havalimanı’nın
ise 25 km güneyinde.
Üzerinden asfalt geçen antik kent
Antandros
Altınoluk-Edremit karayolunun üçüncü kilometresinde bulunan Antandros
Antik Kenti MÖ 8’inci yüzyıldan başlayan ve Bizans dönemine kadar varlığını
sürdüren bir yerleşim. Kentte ilk kazı çalışmaları 1989’da yapıldı.
2001’den itibaren Balıkesir Müzesi’nin öncülüğüyle Ege Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Yrd.Doç.Dr. Gürcan Polat’ın
başkanlığında yürütülüyor. İyi korunmuş şekilde bulunan yamaç
evlerinin mozaik ve duvarlarının restorasyonu bir yandan devam ederken, yeni
kazılarda da aynı yamaç evinin yeni odaları ortaya çıkarılıyor.
Geç Roma Dönemi’ne ait bir villa, bu villanın 9 odası, tuvaleti ve
hamamı açığa çıkarıldı. Evin odalarının açılmış olduğu 33 metre
uzunluğunda mozaikle kaplı bir koridor var. Arkeolojide çok nadir olarak iyi
durumda ele geçen duvar resimleri de burada görülebilir.
8’inci yüzyıldan başlayıp, M.Ö. 1’inci yüzyıla kadar sürekli
kullanılmış bir mezarlıkta tabakalar halinde mezarları görmek mümkün.
Antandros’un yaz kış başında duran bekçisi aynı zamanda gelenlere
rehberlik de yapıyor. Yılın tümünde ücretsiz olarak gezilebilen bu küçük
kente İzmir’den Çanakkale otobüsleri ile 4,5 saatte, Balıkesir’den 2
saatte ulaşılabilir. Şaka gibi gelse de antik şehrin üstüne yapılmış
olan ve hálá kullanılan asfaltta inebilirsiniz.
Hürriyet - Ayten Serin
|